Kitabı ilk okumaya başladığımda şöyle bir paylaşımda bulunmuştum : “Bu kitabı ben nasıl okuyacağım ki, her okuduğum paragrafta bir şeyler paylaşma hissi yaşatıyor, çevreme bakıyorum, kimle paylaşacağım ki kim beni anlayacak... Heyecanla bir iki deneme yapıyorum, tık yok... İnsanın içinde bir coşku uyandıracak bir düşünce fırtınası başlatacak bir
Bir ansiklopedi adeta “Bu ülke” kitap olarak, okunup bitirmek bu kitabı teknik olarak söylenir, bitmez ki, adam yemiş yutmuş. Onları benim gibilerin sindirebilmesi için, bir kere çok araştırması gerekir. Her araştırma yeni okuma demek, her okuma yeni okumalara yelken açmak demek. Bitmez… Ne güzel söylüyor okumakla ilgili üstat: "Okuduğunu
Anlamak birleştirmektir. En ileri girişimlerinde bile usun derin isteği, insanın kendi evreni karşısındaki bilinçsiz duygusuna varır; içlidışlılık gereksinimidir, aydınlık isteğidir.
Binbir Çiçekli Bahçe yani kitabın adı, yalnızca isim olarak size neyi ifade ediyor? Çünkü bu sözün çağrışımı hepimizin düşüncesini anlamak adına da çok önemli. Nasıl? Evvela binbir çiçekli bahçe size çocukları, bilhassa okul çocuklarımızı çağrıştırıyorsa doğru yoldayız diyebiliriz. Tabi bu çocukları düşünürken ‘Ağaç Yaşken Eğilir’ sözünün de