1998 Nobel Edebiyat ödüllü Portekiz’li yazar Jose Saramago 1995 yılında yazdığı bu roman araba kullanan bir adam ansızın körleşmesiyle başlıyor. Sonrasında bu körlük bulaşıcı hale gelip salgına dönüşüyor ve yayılıyor.
Kitapta dış dünyaya karşı oluşan körlük yavaş yavaş iç dünyanın aydınlanması ile devam eder. Yani yıkılış zannedilen olay uyanış olarak kitapta sürükleyici bir hal alır. Okurken acaba gözümüzle değil de beynimizle mi görüyormuşuz diyeceksiniz. Fazla detay kitaptaki keyfi kaçırabilir. Ayrıca kitabın 2008 ve 2014 yapımı ayrı iki filmi bulunmaktadır
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
2022'yi tek bir cümle ile özetleyebilir misiniz ? diye bana sorulacak bir soruda şunları demek isterdim ;
25 Yaşıma yeni girdim ve hayatımda böyle imtihan dolu, hayal kırıklıkları, düşüp düşüp ardından tekrar kalkmaya çalıştığım... Çok şaşırdığım, hayrete düştüğüm ve çoğu insanların mütammadiyen perde aralıklarından gerçek yüzlerini görmeye
Bir gün açız
Bir gün tok
Bir gün varız
Bir gün yok
Bir gün bir mezarda dua okuruz
Bir gün ise o mezarda dua bekler oluruz...🌱
~AYŞE KURT~
***
RİCAMDIR: "Bir gün ömrüme biçilen gün ansızın tamamlanırsa bu yazımı okuyan herkes ardımdan bir Fatiha ve Yasin hediye etsin bana"
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır.
.
Kasvetli bir Ankara sabahına uyanıyorum. Hava, gerçekten soğuğu sevebilen benim gibi insanlar için huzur verici görünüyor. Bu güzel pazar gününe onlarca aktivite sığdırabilirdim, bir sürü plan yapabilirdim ama haftalardır tek düşündüğüm şey ‘’pazar günü Hakan Günday okuyacağım’’ düşüncesi koca bir günümü ayırmak için aslında güzel bir sebep.
Öncelikle kitabın geçtiği şehirde büyük bir ekonomik dengesizlik ortaya çıkmıştır. Orta halli sınıfı yok edilmiş, insanların yaşam standartları oldukça düşmüştür. Fakat aynı zamanda şehrin kapitalistleri de gittikçe zenginleşmektedirler.
Hikaye, bir grup anarşistin trafo merkezini ele geçirerek elektrikleri kesmesiyle başlar. Daha sonra bu
Bu yaz tatilinde çok eskiden okuduğum kitapları tekrar okudum. İnsan Neyle Yaşar da bunlar arasında. Rus yazarlarından dünya edebiyatına en kıymetli klasikleri kazandıran Tolstoy' un en popüler kitaplarından biri.
İnsan niçin yaşar diye sorsak hemen hemen herkesin cevabı birbirine yakındır. İnsan ailesi, anne-babası, eşi, çocukları için yaşar.
Gidicez bi gün ve sadece gidicez
Kimseye veda bile etmeden
Bütün helallikleri heybemize doldurup
Ansızın gidecez bir gün
Yollara düşeceğiz bütün anılarımızla
Hesapsız bir gidişle
Yarınsız diyarlara varmak için
Tüketeceğiz bütün benliklerinizi
Beyaz güvercinler besleyeceğiz
Asi hoyrat yüreğimizde
Taşın sertliğini anlayacağız
Gecenin karanlığını
Kışın soğunda donduracağız
Parmak uclarımızı
Hasretin kuytusunda saklanacağız
Geçmişin izlerinden
Gök mavisinin tadına varacağız
Papatyaların koparılmadığı diyarlarda
Ve son bulucak bütün arayışlarımız
Yeşilin verdiği huzur sarhoşluğunda
Gidicez bi gün ve sadece gidicez
Kimseye veda bile etmeden
Bütün helallikleri heybemize doldurup
Ansızın gidecez bir gün
recep_y21
Anne Annedir..♥️
Dünyanın en çirkin kadını yarışmasında bir ANNE,
MARY ANN WEBSTER
Yirminci yüzyılın başlangıç yılları.
Dört çocuk annesi Mary sahnede, diğer yarışmacıların arasındaydı.
Kimi şişman, kimi bıyıklı, kimi de kısa boylu birçok kadın, büyük ödül olan parayı alabilmek için
"Dünyanın en çirkin kadını yarışması"na
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
Sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
Alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile
Bir adam çok sevdiği bir kadına şiirler yazıyordu. Sonra kadın ansızın onu terk etti. Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti. Daha çok yazdı ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu. Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu. Dinleti bittiğinde kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama ''Merhaba'' dedi.
Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı.
Kadın: Beni tanıdın mı?'' dedi.
Adam: Hayır tanıyamadım''.. dedi.
Kadın: 'Nasıl tanımazsın! Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben, seni şair yapan kadın''dedi..
Adam kadına baktı ve şöyle dedi: Keramet sende olsaydı, kolundaki adam da şair olurdu.
Pablo Neruda