Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ülkemizin en büyük seyyahından Ön Söz
“Ben bizim neslin içinde erken denebilecek bir yaşta yurtiçinde ve yurtdışında gezmeye başlamış talihli insanlardanım. Bu talihimi büyük ölçüde kendi gayret ve inadıma, ebeveynimin kıt kaynakla da olsa bahşettiği imkanlara borçluyum. Ama bazen onlarla bile seyahatseverliğim konusunda ihtilafa düşmüşümdür. Fizik olarak da dünyaya gözümü seyahatle
Ön Söz’den…
Puşkin’in Gürcistan notları & bir Gürcü türküsü
“Gürcistan 1783 yılında Rusya’nın egemenliğini kabul etmişti. Gürcistan 1802’de imparator Aleksandr’ın egemenliği altına girdi. Gürcüler savaşçı bir ulustur. Bayrağımız altında yiğitliklerini gösterdiler. Bilim ve kültür alanında da büyük yetenekleri var. Toplumsal yaşamı seven, şen insanlar. Bayramlarda erkekler türkü söyleyerek sokaklarda dolaşır. Kadınlarsa lezginka oynarlar. Gürcü türküleri çok güzel. Bir tanesini sözcüğü sözcüğüne çevirdiler bana. Sanırım, yakınlarda yazılmış bir türkü bu. Doğuya özgü bir çeşit anlamsızlık var sözlerinde. Ama özgür bir şiirsellik taşıması da bundan. İşte, türkü şöyle: “Az önce cennette doğan ruh! Benim mutluluğum için yaratılan ruh! Senden, ey ölümsüz ruh, yaşam bekliyorum. Senden ey ilkbahar, ey dolunay, senden ey koruyucu meleğim, yaşam bekliyorum. Yüzünün aydınlığı, gülümseyişin, gönlüme ışık saçıyor, bekliyorum. Ey dağ gülü, ey üstünde çiğ damlaları parıldayan gül! Ey doğanın seçkin gözdesi! Sessiz, gizli hazine! Senden yaşam bekliyorum…”
Reklam
Akdeniz’in en güzel adası Girit
“Girit, Ortodoks bir ada; kilisesi ise Atina’daki patrikhaneye değil, doğrudan İstanbul’daki patrikhaneye bağlı. Aynı keyfiyet Aynaroz ve Oniki Ada için de söz konusu. Avrupa’nın Afrika’ya uzantısı, uygarlıkların ve adetlerin de garip ama gerçekten garip bir kesişme ve yığılma noktası Girit.. Giritliler misafirperver, sebze yemekleri nefis, içlerine kapanmış bir görünümleri var; ama ilk anda uysal ve cana yakınlar. Bunlar kişisel özellikler değil, ada halkının kültürü; yaşam biçimi her yerde olduğu gibi nesilden nesile geçmiş.. 1635’te bugünün sempatik limanı Hanya, Silahtar Yusuf Paşa tarafından alınmıştı. Hanya-Resmo Kandiya (Irakleon) 1660’ların başlarında ele geçti. Bu barok Venedik kalelerinin yapısı; kuşatmacıların 17’nci asır için üstün bir teknikle savaştığını gösteriyor. Girit’in imparatorluğa katılması da elden çıkması da kanlı olaylar sayesinde oldu.. Akdeniz’in en güzel adası bugün barışın tadına varmış gibi. Ama mazideki renkliliğinden çok şey kaybettiği de; ülkemizdeki Girit muhacirlerine bakınca anlaşılıyor. Ahali mübadelesinden, nüfusun bir kısmını itelemekten kazançlı çıkan ülke yoktur. Gezin görün Girit’i, pişman olmazsınız…”
Sayfa 284
İşte böyle olmalı sevdiceğinin elini tutmak.
Elini tuttu. Hep el ele tutuşurlarmış gibi yadırgamadılar bunu. Öyle, iki vücutta ayrı ayrı dolaşan kan, ansızın iki vücutta birden dolaşmağa, daha büyük, daha güzel, daha canlandırıcı bir gezi yapmağa başladı. Ellerinden birbirlerine aktardıkları özsuyunun verdiği sevinçle yürüdüler.
Sayfa 199Kitabı okudu
1979'da bir turist grubuyla Rusya'ya yaptığım bir haftalık gezi sırasında, kaldırımlarda müşteri bekleyen güzel Rus kızlarını görmüştüm. Ama liselerde en iyi meslek konusunda yapılan bir araştırmada, on altı yaşında Rus kızlarının, birinci en iyi meslek olarak işletmeciliği, ikinci en iyi meslek olarak da fahişeliği açıkça seçeceklerini beklemiyordum.  
Din de nereden çıkmıştı şimdi? “Kapitalizmden söz ediyorlardı” diye açıklık getirdi. “Naif bir yorum tabii. Yeni din dedikleri paraydı, tapınma derken ticareti, tapınak olarak da alışveriş merkezlerini kastediyorlardı. İstiklal'deki Demirören alışveriş merkezinden, Gezi Parkı'na yapmayı düşündükleri ama tepkiler sonucu yapamadıkları şu iğrenç binadan söz ediyorlardı... Elbette yerden göğe kadar haklılardı. Biliyor musunuz, Avrupa'da en çok alışveriş merkezi inşa edilen şehir burası. Peki çocuklarımızın nefes alabileceği kaç parkımız kaldı? Kaç yeni müze açıldı? Kaç yeni kültür merkezi? Bu, sadece bir bina yapımı değil Nevzat Bey, bir yaşam biçimi dayatması. Nasıl ki Osmanlılar bu kenti aldıklarında külliyeler kurduysa, uluslar ötesi şirketler de kendi amaçlarına ulaşmak için bu tür merkezler açıyorlar. Bilirsiniz, külliyeler camileri, medreseleri, kütüphaneleri, hastaneleri, konuk evleri, aş evleriyle bir tür kültürel hizmet kurumuydu, oysa markalarin, alışveriş merkezlerinin tek derdi para ve daha çok kâr. İstanbul'un tarihiymiş, kültürüymüş, güzelliğiymiş kimsenin umurunda değil. Durmadan turistik oteller yapıyorlar, çirkin köprüler, iğrenç gökdelenler... Tek dertleri daha çok rant, daha çok vurgun, daha çok avanta.
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Montagu:Türk kadınları belki de tüm dünya kadınlarından daha özgürler
Pek çok Batılı ressam Doğu kadınını sadece harem ve hamam sahneleri içinde, erotik çağrışımlar içeren hallerde resmetmiştir ki bunlardan en ünlüleri Fransız oryantalist resim ekolüne ait ondokuzuncu yüzyıl ressamları Gerome ve Delacroix'ya aittirler. Bu ressamların çizdikleri Batının Doğuyu tanımlamakta ve onu bilmekte kullandığı oryantalist
''... ... Stardi'nin evine gittim ve kitaplığını görünce gerçekten de kıskandım... Öykü, gezi ve şiir kitapları var, resimli olanlar var. Renkleri de güzel ayarlıyor... Kendine katalog hazırlamış. Tam bir kütüphaneci gibi. Hep kitaplarının başında durup onların tozunu alıyor, sayfalarını karıştırıyor, ciltlerini inceliyor... onları öyle bir özenle açıyor, üzerlerine öyle bir titriyor ki her bir kitabı yeni gibi duruyor... Satın aldığı kitaplara tek tek bakmak, onları yerlerine koyup tekrar almak, enine boyuna inceleyip hazine gibi saklamak onun için büyük bir mutluluk. Bana koca bir saat boyunca sadece kitaplarını gösterdi. Okumaktan gözleri ağrıyordu... ... Eve geldiğimde bunu babama anlattım. '... önündeyken utanıp sıkılıyorum, neden, anlamıyorum,' dedim. Babam da, 'Karakter sahibi olduğu için öyle,' diye yanıtladı. 'Onunla geçirdiğim bir saat boyunca elli kelime bile etmemiştir, bana tek bir oyuncak bile göstermedi, buna karşın orada onunla olmak hoşuma gitti,' diye ekledim. Babam, 'Ona saygı duyuyorsun da ondan,' diye karşılık verdi. ...''
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Özellikle yemek
En güzel şeyi en sona bırakmak bana gizli bir zevk verir.
Sayfa 188 - Dedalus KitapKitabı okudu
372 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.