Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Boran&Ala
Bakışları kısılırken, "Zaten biliyor muydun bunu, senin için değişik bir tat olmadı mı?" dediğinde gülerek başımı salladım. "Borş içirmeni bekledim aslında.' Göz devirdi. Tek Rus çorbasının o olduğu sanılıyor. Bu çok daha güzel," derken yemeye başlamıştı. "Sen nereden biliyorsun bu yemekleri? Türk değil misin sen?" "Annemden," dediğimde başını salladı. "Sende benim gibisin yani"
Sayfa 80 - Parola yayınlarıKitabı okuyor
Mahmud Kaşgari'nin eserinde ve Uygur vesikalarında bize vasıl olan kadarı, keza Yakut dilinin Pekarskiī tarafından toplanan lügati, bu dilin [Türk dilinin] Orta Asya'nın kuzeyinde değil, onun güneyinde inkişaf ettiğini, güney mahsullerini, meyvelerini ve onlardan yapılan içki ve yemekleri bu mahsulatı kendisi terbiye edip yetiştiren bir milletin dili olduğunu pek vazıh olarak göstermektedir.
Sayfa 33
Reklam
İmam Hatip Okulları azıcık kendine gelsin, azıcık Türk milletinden yana olsun, yani beynelmilel soyguncu şebekesinin ne olduğunu anlasın, bakın bakalım yerinde kalabilir mi? İftar yemekleri mi? Ağı yedirir kapitalist, adama ağı, iftar yemeği yerine. İki gün içinde İmam Hatip Okullarının yerinde yeller eser. Köy Enstitülerinden bin beter ederler onu.
İngilizler harbe girince bizim de harbe sürükleneceğimizi sezerek ilk fırsatta "Atsuta Maru" isimli bir Japon vapurunda güçlükle yer bulup memleket yoluna çıktım. Yakın şarka giden başka vapur yoktu. Atsuta Maru'da 1. mevki ücreti aldılar ve fakat bizi ambarlarda yatırdılar. Yatağım üç katlı ranzalardan birinde üçüncü katta idi.
Sayfa 35 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Nereye gitmişti o eski akşam yemekleri?Babaannemin eğlenceli tekerlemeler, annemin zarafet ve güzellik ile renklendirdiği, nefis yemeklerin sohbet ve kahkaha ile yendiği o akşamlar neredeydi?
Evimiz çok güzeldi. Her zaman yanında 7-8 yakın arkadaşı ile gelirdi. Yardımcım yoktu yemekleri temizliği tek başıma yapıyordum.
Reklam
Bir gün düşman siperlerinden birine giren bir Türk neferi, gayet tuzlu bir şey yemişti. Döndüğü vakit: -Bunlar da kötülemiş. Çanakkale'deki yemekleri, daha güzel! dedi.
Sayfa 162Kitabı okudu
Türk Mutfağı
Türk mutfağı, ilk tipin eşsiz bir örneğidir. Her ne kadar gurmeler ve yemek tarihçileri, Türk mutfağında imparatorluk öncesi etkilere rastlasa ve bölgesel bazı özelliklere dikkat çekse de, esas Türk mutfağını ünlü yapan ve dünyanın en önemli mutfaklarından biri haline getiren özelliği, saray aristokrasisiyle yoğurulmuş Osmanlı İstanbul'u ve
Sayfa 171 - 172 - PdfKitabı okudu
Kuzeyli bir gezginin 1555 te defterine yazdığı not.
Kendini anadolu'da bulan kuzeyli bir gezgin 1555'te defterine şu notları düşer. "öyle zannediyorum ki Bir felemenkin bir günde harcadığı şeyle bir türk 12 gün yaşar. türkler mutfağı ve mutfağa a ait şeyleri bilmez. yemekleri pek fazla ciddi ve hazdan çok uzak. eğer bir parça tuzları, ekmekleri, sarımsakları, soğanları ve biraz da yoğurtları varsa daha fazla bir şey istemezler, hemen bundan bir türlü yaparlar. hatta çoğu zaman onların susuzluk ve açlıklarını gidermek için kâfidir. kırsal kesimde savaşan türk askerinin zaferini buna bağlayanlar bile var."
Sayfa 288Kitabı okudu
Oğuzlar’ın millî yemekleri, diğer bazı Türk ellerinde olduğu gibi, tutmaç idi. Tutmaç, tarih boyunca birçok kaynaklarda Türkler’in millî yemeği olarak geçer.
133 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.