Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Amerikalı felsefeci Robert M. Pirsig, 1974 yılında yayımlamayı başarabildiği Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı'nı başlangıçta kısa ve hafif bir felsefi deneme olarak yazmayı tasarlamış ancak 1968'de yaptığı motosiklet gezisinden sonra anlatı çatısını bu gezi üzerine oturtmuş. Pirsig sonradan yazdığı sonsözde ise şöyle diyor: "Kitap tam
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig · Ayrıntı Yayınları · 20221,215 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yaşam, bir çok kavramdan oluşan olgular bütünü. Yani etrafımız anladığımız veya anlamadığımız bir sürü kavramla çevrili. İçi boşaltılmış anlamından kopartılmış kavramları da düşünürsek bu “yaşam” denilen durum içinden çıkılamaz bir karmaşadır. Bu kaosu ortadan kaldırmaya yönelik bulunan tüm tanımlamalar onu daha da karmaşık hale getirdiği gibi
Katilin Devası
Katilin DevasıAmélie Nothomb · Sahi Kitap · 067 okunma
Reklam
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
İçimizdeki Karanlık
Evet, yine bir psikolojik terim daha: psikopati. Teknolojinin, yapay zekânın ve hâliyle bilmişliğin hızlı bir aşırılaşmasıyla bilenve bilmeyen çoğu kişinin, ezberlediği birkaç bilgi kırıntısı ile birbirine tanı ve teşhiste bulunduğu bir çağdayız. Bir süredir "narsisizm" modaydı. Önümüze gelene bu damgayı vurup geri çekiliyoruz. Oysa
Olağan Psikopatlar
Olağan PsikopatlarKevin Dutton · Domingo Yayınevi · 20131,385 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Selçuk Baran’ın hikâyelerinde genel olarak umutsuzluk, yalnızlık ve hayat karşısında başarısızlığa uğrayan karakterler görürüz. Onun hikâyelerinde objektife yansıyanların çoğunlukla “küçük” insanlardan oluştuğunu da görürüz. Nedir bu küçük insan? Onlara sıradan yahut “o”, “bu”, “şu” demeye gönlüm elvermedi. “Küçük” tabiri ise onları hor görmek
Haziran
HaziranSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020454 okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çenem Yoruldu
Portakalı Soymadan İçinden Ne Çıkacak Bilemem Kardeş! … Kitap satın alma işlemini çok hızlı gerçekleştirdiğim için hayatın tatlı tuzaklarına aşağıda bahsettiğim anlamda çokça maruz kalıyorum.  Kimlik: Yeni Para gibi bir kitap ismi görünce beklediğim şey sanırım; modern döneme karşı istihza diliyle yazılmış bir eleştiri olacağıydı. Ama gol yedim;
Kimlik : Yeni Para
Kimlik : Yeni ParaDavid Birch · BKM · 20164 okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli'nin "Serenad" adlı romanı, duygusal bir aşk hikayesiyle başlayıp, derin tarihsel ve toplumsal dokuları işleyen bir yolculuğa dönüşüyor. Roman, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın, yaşlı bir Alman profesörle karşılaşmasıyla başlar. Profesörün isteği üzerine Şile'ye gitmeleriyle birlikte, okuyucu dokunaklı bir aşk hikayesinin yanı sıra, dünya tarihine ve Maya'nın ailesine dair sırları da keşfeder. Livaneli, roman boyunca 60 yıldır devam eden bir aşkı ele alırken, Yahudi Soykırımı gibi evrensel tarihsel olaylara ve Türkiye'nin yakın tarihine de dokunuyor. "Serenad", sadece bireysel duyguları ve ilişkileri değil, aynı zamanda toplumsal ve tarihsel gerçekleri de işleyerek okuyucuyu derinden etkiliyor. Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri olan kişisel ve toplumsal tarihlerin dengesi, romanın en çarpıcı özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Kitap, okurunu duygusal bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda insanlık tarihinin acı ve umut dolu sayfalarını da keşfetmeye davet ediyor. Livaneli'nin akıcı üslubu ve derin anlatımıyla, "Serenad" sıradan bir aşk hikayesinin ötesine geçerek okuyucuyu düşündüren ve etkileyen bir başyapıt olarak öne çıkıyor.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,1bin okunma
Reklam
198 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Söze nereden başlasam bilemiyorum. Dünyaya gözümüzü açtığımız günden beri -ki bu benim için otuz bir yıl demek- her zaman gözümüze çarpan önümüzde duran varlığına alıştığımız bir sorun var. Ortadoğu ve Filistin. Kitapta Auschwitz toplama kampında görev yapan bir askerin çocuğu olan Bruno'nun gözünden bir tel örgü ve çizgili pijamaların anlamını, savaşın, ırkçılığın, acımasızlığın soğuk ve karanlık yüzünü görebiliyoruz. Ama o yöne baktığımız için görebiliyoruz. Bunu görmek istiyor, bunu görmek istediğimiz için kitabı elimize alıyoruz. Bruno'nun Shmuel'i bir nokta, bir damla, bir insan olarak keşfedişinin üzerine arkadaşlığa olan susuzluğunu dindiren bir vahaymış gibi yağmurlu günlerde onunla buluşamamanın verdiği burukluklara tanık oluyoruz. Bunu söylemeden edemeyeceğim maalesef ama bugün Filistin'de "Shmuel'ler" "Ahmet" , "Muhammed" olmuşken Bruno'nun yerini ise "Shmuel'ler" almış durumda. Her şeyin üzerinden henüz bir asır bile geçmemişken, auschwitz de üç milyon polonyalı Yahudi yok olmuşken, Doğu Akdeniz kıyıları onlara kucak açmışken, bugün her şeyi unutmalarının üzerinden bile çok zaman geçmiş gibi. Hiç yaşanmamış gibi. İslam İnancımızın temel taşınında dediği gibi اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ‌ (insan Rabbine karşı pek nankördür.) Adiyat-6
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,3bin okunma
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Baştan başa insancıl bir Hristiyanlık anlatısıyla örülü, gizem ve korku öğelerinin öyküyü sürüklediği ve aynı zamanda belki de edebiyat tarihindeki en sağlam ve hayranlık uyandırıcı karakterlerden birini, Jane Eyre'i bize tanıtmış olan harika bir roman. Evet, evet tesadüf öğeleri günümüz anlayışımıza göre dalga geçilecek kadar yapay. Zaten
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831,5bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
. . Sözcükler , Jean Paul Sartre . .
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
: Pardon Monsieur?!?!? Kime itaat edecekmişim? Ona itaat edeceğim mi düşünülüyormuş?!! Benden ciddi ciddi bunu mu umuyorlarmış?!! Karşımda büyümüş de küçülmüş bir adam duruyordu. Boyu posu henüz serpilmemiş, ufak yaşına göre pek olgun tavırlar sergileyen bu küçük akil adamın yaşı ile tavırları arasındaki ters orantıya neyin sebep
Sözcükler
SözcüklerJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20201,543 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düşüncedeki istikrarlı ve güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok yazarı etkiledi. Türkçeyi doğru ve güzel kullanmadaki mahareti, insan ruhunun sırlarına vâkıf olması, gözlemciliği, ayrıntıları yakalamadaki ustalığı, dilde ve muhtevada yerli duruşu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez oluşuyla, her defasında yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasıyla dikkat çekti. Benliğimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine çağıran metinler ortaya koydu. Toplumdaki değişmeyi, yabancılaşmayı, uyumsuzluğu, modern çağın insanının dramını ve trajiğini sergilemedeki başarısıyla özgün bir yere sahip oldu. Bu özellikleriyle edebiyat ve düşün dünyamızın bilgesi olarak anıldı. Türk öykücülüğünün ve deneme yazarlığının gelmiş geçmiş en usta kalemlerinden biri olarak temayüz etti. Özdenören, gerek gözlemlerinin taradığı ufuklar, gerek çözümlemelerinin ulaştığı derinlik ve gerekse anlatımındaki başarısıyla okuyucunun yoğun ilgisini kazanmış durumda. Denemelerinde ülkemiz insanının sorunlarını sosyal, siyasal ve kültürel açıdan ele alan ve tüm bu açıları manevî bir perspektifle bütünleyen yazar, elinizdeki denemelerde de aynı yaklaşımı sürdürüyor. Eşikte Duran İnsan, özellikle İslâm maneviyatının temel kavramları üzerine yazılmış denemelerden oluşuyor. Dinin kendine özgü söylemi, tasavvufî tecrübe, teslimiyet ve özgürlük, hicret, fetih, tövbe, sabır ve arınma... gibi kavramlar bu denemelerde bir ‘düşünür edib’in yaklaşımıyla yeniden ele alınıyor.
Eşikte Duran İnsan
Eşikte Duran İnsanRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2015477 okunma
526 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.