Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beytü'l-Makdis'te Neler Oldu?
- Her şeyden evvel Allah Teala yeryüzünü yaratmaya Beytü'l-Makdis'in kalbi olan Kutsal Kaya'dan başlamıştır. - Bir rivayete göre Hz Adem'in mezarı Beytü'l-Makdis arazisindedir. - Nuh Tufanı sonrasında sular çekilmeye başladığında ilk ortaya çıkan kara parçası Beytü'l-Makdis arazisidir. - Yahudilere göre Hz İbrahim,oğlu Hz ishak'ı kurban etmek için buraya getirmiştir. - Yıllarca çocuk isteyen Hz.Zekeriya'ya, Hz. Yahya'nın doğum müjdesi Beytü'l-Makdis'te verilmiştir. - Hz Meryem küçük bir çocuk olarak Beytü'l-Makdis'teki hücresinde ibadette iken yazın kış,kışın yaz meyveleri kendisine burada sunulmuştur. - Hz İsa henüz beşikte bir bebek iken burada konuşmuştur.
Hanne gibi, bir evlat (Hz. Meryem) adadığımızda hayırda bir çığır aşmış oluyoruz. Bizi görenler bundan ibret alır ve kendileri de doğacak evlatlarını Allah için adayacaklardır. Bizler evlatlarımızı güzel bir şekilde yetiştirdiğimizde, bizleri gören de kendi evlatlarını bizim gibi yetiştireceklerdir. Yeter ki isteyelim.
Reklam
Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen kadınlar ve bahse konu olan ayetlerde ismi geçmeyen kadınlar Hz. Meryem hariç şunlardır: - “Ey Âdem! Eşinle beraber Cennet’e yerleşin…” (Bakara, 35) - “Nuh’un karısı ile Lût’un karısı…” (Tahrîm, 10) - “İbrahim’in karısı…” (Hûd, 71) - “Lût’un karısı…” (A’raf, 83) - “Mısırlının karısı…” (Yûsuf, 21) - “Musa’nın annesine…” (Kasas, 7) - “Şuayb’ın kızları…” (Kasas, 27) - “Musa’nın kız kardeşi…” (Tahâ, 40) - “Firavunun karısı…” (Kasas, 9) - “Sebe’ Melikesi…” (Neml, 29) - “İmran’ın karısı…” (Âl-i İmrân, 35) - “Zekeriyya’nın karısı…” (Meryem, 8) - “Meryem…” (Meryem, 16) - “Zeyd’in (eski) eşi…”( Ahzab, 37) - “Kocası hakkında tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadın.” (Mücadele, 1) - “(Ebû Leheb’in) karısı da beraber girecek: O, odun hamalı olarak…” (Tevbet, 4) - “(Sebe’ Melikesi) …” (Neml, 27/29)
Allah Rasûlü, "Bunlar da benim yıldızlarım, fakat yazı tahtam yok ki onları size resmederek göstereyim." dercesine bir çubukla yere dört çizgi çizip, "Bunlar cennet kadınlarının efendileridir. " diyerek Ümmeti' nin kızlarına Hz. Hatice, Hz. Fâtıma, Hz. Meryem ve Firavun'un eşi Âsiye'ye uymayı tavsiye etmişti.
"Ey Rabbim, sana dua etmekle hiçbir zaman bedbaht olmadım." (Hz.Zekeriya,Meryem/4)
Şam ehli, İslâm tarihindeki birçok hadisenin Kasyûn'da gerçekleştiğine inanır: İlk insan Hz. Adem ve ailesi burada yaşamıştır. Kâbil, kardeşi Hâbil'i burada öldürmüştür. Hz. İbrahim, Kasyûn'da yerleşmiştir. Hz. Meryem'in, Hz. İsa'yı doğurduktan sonra sığındığı yer burasıdır. Yahya Peygamber, dağdaki bir mağarada inzivaya çekilmiştir... Kasyûn'da, Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir başka mağara daha var.
Sayfa 35 - Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım PazarlamaKitabı okuyor
Reklam
Efendimiz (sas): "Hanımlar ale­minin en hayırlıları şu dört hanımdır: İmran' ın kızı Meryem, Huveylid'in kızı Hatice, Muhammed'in kızı Fatma ve Firavun'un hanımı Asiye." [Buhari, Ehadisi'l-Enbiya, 27; Tirmizi, 3878]
Meryem, yalnızlığımızda aklımıza gelip yalnızlığımızı dayanılır kılan kadın. Çilemizi onunla çözüp feraha erdiğimiz kadın, suskun zamanların bilinmezlerinden bize bakıyor. Bize sabrı öğreten kadın hep tebessüm ediyor. Onu anlamamızı, tanıyıp çoğaltmamızı istiyor. Şu çivisi çıkmış dünyada tek yol, Allah aşkına adanmış o güzel insanları tanıyıp onlarla doğrulmaktır. Onlarla beraber olmak, insana huzur ötesi bir şevk verir. Onun kadim hikâyesinden ruhumuza akan katreler sayısınca selam olsun Hz. Meryem'e. Allah'ın selamı ve bereketi Meryem Validemizin, oğlu İsa Mesih'in ve onları sevenlerin üzerine olsun...
Sayfa 375Kitabı okudu
İbni Ebu Dâvûd'un bu rivayetine göre, Hz. Osman cuma gecesi Bakara sûresinden Mâide sûresine kadar okurdu. Cumartesi gecesi En'âm sûresinden Hûd sûresine, pazar gecesi Yûsuf sûresinden Meryem sûresine, pazartesi gecesi Tâhâ sûresinden Kasas sûresine, salı gecesi Ankebût sûresinden Sâd sûresine, çarşamba gecesi Zümer sûresinden Rahmân sûresine kadar, perşembe gecesi de geri kalan kısmı okumak sûretiyle hatmini tamamlardı.
Sayfa 111 - İbni Hacer el-Askalâni, Netâicü'l-efkâr, III, 165.Kitabı okuyor
Bir Şehir
Asla konjonktürel Siyasal ve güncel bağlantıları kastetmeksizin, kesinlikle KUDÜS! … Evet, Kudüs’te zaman genişler ve gök kaplarının geçidi olduğuna inanılan o büyüyü şehirde adeta ilahi bir akış içinde ilerlersiniz. … Siyasalın ve güncelin kılıcında her gün ölen iki yüzlülüğümüz nedeniyle onun gerçek ruhuna bir türlü yaklaşamıyoruz. Rivayet edilir ki Hz Nuh(as) dışında Meryem dahil bütün peygamberlerin yolu bir şekilde Kudüs’e düşmüş. Allah Resul’ünün de Miraç ile Kudüs’e uğraması ilahi planda gerçekleşmiştir. Bu rivayetleri iyi düşünmeliyiz ve “Neden?” diye bir sorumuz olmalı. Neden bütün peygamberlerin yolu hep Kudüs’e çıkmış? Bu çıkış mucizeleri üzerine biraz tefekkür edersek bugün kısır, vicdan tatminli ve sonucu olmayan politikalara Kudüs’ü kurban verdigimizi daha net görebiliriz!
Sayfa 23
Reklam
Ey insan,ibret al! Can gözünü aç da Hak adamlarının eteğine tutun.Sakın onlardan nefis köpeğinin dirilmesini dileme. Çünkü en evvel yiyeceği sen olursun.Rızkın için de endişe etme,senin rızkın çoktan hazırlananmıştır.
Sayfa 93 - Çelik
Babasız bir biçimde Hz. İsa'yı doğurduğunda: "𝗞𝗲𝘀̧𝗸𝗲 𝘁𝗼𝗽𝗿𝗮𝗸 𝗼𝗹𝘀𝗮𝘆𝗱ı𝗺 𝗱𝗮 𝘀̧𝘂 𝗴𝘂̈𝗻𝗹𝗲𝗿𝗶 𝘆𝗮𝘀̧𝗮𝗺𝗮𝘀𝗮𝘆𝗱ı𝗺." [Meryem, 19/23] diyen bir Meryem'i okuyoruz Kur'ân'da. Onun en ağır imtihanı da aslında doğurduğu çocuk üzerinden oldu.
Goethe'nin Kur'an seçmelerinden bir çoğu Peygamber Hz. Muhammed'in şahsiyetine ve Peygamberlik makamına istinat eder. Bu anlamda Goethe, 3. Sure, 138'inci âyeti not eder; Hz. Muhammed'in, tıpkı kendinden öncekilerin de olduğu gibi, "Allah'm elçisinden başka bir şey olmadığı" ifade edilir. Aynı şekilde 13. Sure, 8. Âyette vurgulandığı üzere, Hz. Muhammed'in sadece bir "tebliğci" olduğu dile getirilir. Goethe'nin 29. Sure, 47 Ayete ilgisi, Hz. Muhammed'in okuyup yazma bilip bilmediği sorusuyla alakalıdır. Kur'an'ın ilgili âyeti bunu ısrarla reddetmektedir; 7. Sure, 157. Ayette de Hz. Muhammed "ümmi" yani illiterat, okuma yazma bilmeyen olarak tavsif edilmektedir. Bununla ilgili olarak Annemarie Schimmel, (Mystische Dimensionen des Islam, başlıklı eserinin 50'ci sayfasında) şöyle demektedir: "Bu alamet İslamî dindarlığın merkezinde yer almaktadır; zira, tıpkı Hıristiyanlıkta Allah'ın yaratılmamış sözünü kendisi vasıtasıyla tecessüm etmiş olarak almak ve dünyaya hediye etmek için Meryem'in bâkire olmak mecburiyetinde olması gibi, Hz. Peygamberin de ümmî olması yani okuma yazma bilmemesi gerekirdi ki yaratılmamış ilahi söz, onun vasıtasıyla bir kitap olarak beyan edilsin; böylece saf kalabilsin. O, entelektüel bilgi ile kirlenmemiş bir kaptı ki kendisine emanet edilen sözü bütün saflığıyla insanlığa tebliğ edebildi."
Hz. İsa’nın mucizeleri
Maide 110) “O gün Allah, şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düşün. Hani, seni Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken de yetişkin iken de insanlara konuşuyordun. Hani, sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı, İncil’i de öğretmiştim. Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüleri de (hayata) çıkarıyordun. Hani sen, İsrail oğullarına açık mucizeler getirdiğin zaman, ben seni onlardan kurtarmıştım da onlardan inkâr edenler, “Bu, ancak açık bir büyüdür” demişlerdi.”
Bir Müslüman buraya, ilk kıblem derken, bir Hristiyan Hz. Zekeriya'nın şehit edildiği, Hz. Meryem'in ikamet edip yetiştiği yer gözüyle bakar. Yahudiler için ise bu mukaddes alan Hz. Davud ve Hz. Süleyman ile başlayan bir dizi hadisenin cereyan ettiği yer olması bakımından önemlidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.