Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BAZI VEZİRLERİN LAKAPLARI
Daltaban İbrahim Paşa saraya acemi oğlan olarak geldiğinde, daima yalınayak dolaştığı için kendisine ‘Daltaban’ lakabı takılmıştır. Öküz Mehmet Paşa bir öküz nalbandının oğlu olduğu için, Zurnazen Mustafa Paşa yeniçeri ocağında zurnacı olduğu için, Cenaze (Meyyit) Hasan Paşa sadrazamlığı boyunca hep hasta olduğu için, Hain Ahmet Paşa Osmanlı ordusunu Mısır Hıdivi’ne teslim ettiği için, Kavanoz Ahmet Paşa kısa ve şişman olduğu için, Güzelce Ali Paşa çok yakışıklı ve edepli bir adam olduğu için, Mere Hüseyin Paşa Arnavut olup sürekli Arnavutça “mere” lafını kullandığı için, Tabanıyassı Mehmet Paşa koca ayaklı ve düztaban olduğu için, Boynueğri Mehmet Paşa IV. Murat’ın Bağdat Seferi’nde boynundan zehirli okla vurulduğu için, Kalaylıkoz Ahmet Paşa babası kalaycı olduğu için, Kabakulak İbrahim Paşa koca kulaklı olduğu için, Bıyıklı Ali Paşa sadrazam olana dek sakal bırakmayıp bıyıklı olduğu için, Keçiboynuzu İbrahim Hilmi Paşa çok sıska olduğu için, Mezomorto Hüseyin Paşa Venediklilerle yapılan bir savaşta çok ağır yaralandığı halde ölmediği için (İtalyanca– mezzo morto: yarı ölü), Yedisekiz Hasan Paşa okuma yazması olmadığından imzasını sadece Arap rakamları olan yedi (V) ve sekiz ( ^ ) işaretlerini çizerek attığı için, Kuyucu Murat Paşa da Celali Ayaklanması sırasındaki asileri kuyulara doldurttuğu için bu lakapla anılmışlardır…
İstanbul
Asma köprülerin halatlarıyla bağlı ellerini çözerek gökdelenlerin arasından seni kurtarmak isteyen çocuklar örgüt kurmasın diye arka bahçeli bütün evlerini yıktılar İstanbul
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
“Yardım almaya alışan, emir almaya da alışır!" Sultan IV. Murat
Fakat emir altında kalmaya alışmış insanlar, verilen emirlere daima itaat ederler. Bunlar gibilerinin durumu kavrayıp kendiliğinden harekete geçtikleri hiçbir zaman görülmemiştir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Kâbe'nin 4. Defa inşa edilmesi
Abdullah bin Zübeyr'in şehit edilmesinden sonra yapılmıştır. Abdullah bin Zübeyr'in Kâbe'ye ilave ettiği Hicr'i Emevi halifelerinden Abdulmelik'in emriyle Haccac,yeniden açıkta bırakarak inşa ettirmiştir. Abbasi Halifelerinden Harun Reşit Kâbe'yi Hz. İbrahim'in inşa ettiği şekliyle yeniden inşa etmek istemesi fikrine dönemin büyük âlimlerinden Mâlik b. Enes karşı çıkmış ve : "Ey müminlerin emiri! Sakın Kâbe'yi sizden sonraki idarecilerin oyuncağı haline getirmeyin. Bir başkası çıkar bu şeklini beğenmez, hemen değiştirirverir. Bir diğeri de yine bunun aksini yapar. Böylece Kâbe'nin heybeti insanların gönlünden silinip gider." Diyerek halifeyi görüşünden vazgeçirmiştir. Kâbe Osmanlı sultanları I. Ahmed ve IV. Murat zamanlarında da tamir edilmiştir.
Reklam
"....Unutmayınız ki dünya hayatı, süslenmiş ve insanlara sevdirilmiş çekici bir hayattır. Bunun içindir ki birçok kimse ona kapılmıştır. Sakın dünyaya güvenip meyletmeyiniz. Çünkü o kendisine güvenilebilecek birşey değildir. Şunu da biliniz ki dünya, kendisini terkedenler müstesna hiç kimsenin yakasını bırakmaz!" (Taberi, Tarih, IV, 422; Kandehlevi, Hayâtu's-sahâbe, III, 203-204)
Sayfa 139
Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir. IV. Murat'a, Süleyman devrine dön! diye haykıran Koçi Bey'den Reşit Paşa'ya kadar Osmanlı Devleti'nin bütün aslahatçıları gerici.
IV. Murat Revan Seferi'ne giderken Anadolu'yu baştan başa harap halde görmüştü.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
..bir set üzerinde eski tunç toplardan bir top gördüm. Bu top, cennetmekan Sultan IV . Murat'ın Bağdat'ı fethi sırasında kullandığı kuşat­ma toplarındanmış. Ancak etrafındaki parmaklık şeklinde koyulmuş zincirin üzerinde birçok sıtma bağları bulunması dikkatimi çekti. Yanımda bulunan kişiye sebebini sordum. Halkın bu topu kutsal sayarak ziyaretine gelip dilek diledik­lerini ve hatta bazı kadınların yeni doğan çocuklarını buraya getirerek topun ağzından içeri sokup etrafını tavaf ederek uzun ömürlü olması için dua ettiklerini bildirdi!
Reklam
Gerici Kim?
Canavarlarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. Tanımadığımız bir dünya bu. İthal malı mefhumların kaypak ve karanlık dünyası. Gerçek, kelimelerin arkasında kayboluyor. Ne güzel tarif: "Gerici, bir toplumun gelişmesini sağlayacak hiçbir yeniliği istemeyen, her yönüyle eskiyi özleyen ve eski düzeni getirmeğe çalışan (kimse)" (Meyckm-Larousse). Tarifin tek kusuru bu ucubenin hangi çağda, hangi ülkede yaşadığını söylememesi. Murdar bir hal'den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir. iV Murat'a, Süleyman devrine dön! diye haykıran Koçi Bey'den Reşit Paşa'ya kadar Osmanlı Devleti'nin bütün ıslahatçılar gerici. Dante, yaşadığı çağdan iğrenir. Balzac, eserini iki ezeli hakikatin ışığında yazar: kilise ve krallık. Dostoyevski, maziye aşık. Dante gerici, Balzac gerici, Dostoyevski gerici! Gerici, ilerici ... Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar, düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.
IV. BÖLÜM
Hergangi bir işe giriştiğinde veya aklına birşey koyduğunda başaracağından kesinlikle emin olurdu ve herşeyde başarıya ulaşırdı.
Bir şeyin artık gerçekleşme ihtimali kalmadığı, birisinin başına gelen kötü bir hâlden dolayı iflah olmaz mecraya girdiği, düzen ve dubaranın bozulup hakikatin ortaya çıktığı, kötülüklerin sona erdiği durumlarda "Artık hapı yuttu, hapı yuttu sayılır..." gibi ifadeler kullanırız. Bu deyim bize, Sultan IV. Murat zamanının yadigârıdır.
Kapı Yayınları
“IV. Murat döneminde, Fener Rum Patriği'nin İranla işbirliği yaptığı ve Anadolu'da valileri isyana teşvik ettiği tespit edilmiş, bu nedenle Patrik Birinci Kiril birçok casusla birlikte idam edilmişti (1638). Bu idamın önemi şuydu ki, Osmanlı tarihinde ilk kez bir patrik casusluk yaptığı gerekçesiyle idam edilmişti.”
Sayfa 38 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
“IV. Murat istihbaratının işlerliği sayesinde ihanetini tespit ettiği Rum Patriği'ni idam etmekten çekinmemişti.”
Sayfa 35 - Ötüken Neşriyat, 2. Basım, Mart 2016, İstanbulKitabı okudu
451 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.