Kurt yavrusu müthiş bir aşamaya yükselmişti. Soyunun tüm savaşçı kanı uyanmış, dalgalar halinde içinden kabarıp taşıyordu. Henüz bilincinde değildi ama yaşamak, işte böyle bir şeydi. Dünyasına anlam veren şeyi gerçekleştiriyor, ne için yaratıldıysa, onu yapıyordu: et yemek ve o eti öldürmek için savaşmak. Varoluşuna en mükemmel anlamını ancak bu şekilde verebilirdi çünkü hayat, ne yapmak için donanımlıysa, en çok onu yaparken zirvesine ulaşır.