Bencilce yaşamak ile başkaları için yaşamak arasında bir seçim yapmak zorundaydı; sırtına yüklenen görevin ürkütücü olduğuna şüphe yoktu, ama aşkta galebe çalmak uğruna bencillik yapmaması gerektiğini de biliyordu.
Kitapla ilgili düşüncelerim ve bana hissettirdikleri tazeyken bunları yazıya dökmem akıl karı olacak sanırım. Kitabı bitireli yarım saat ya olmuş ya olmamıştır ama etkisi hala sürmekte. Sonu ile şaşırtan bir kitap sanmayın sakın. Daha çok uzun bir yolculuk, uzun soluklu bir film izlemek gibiydi. Ben genelde gerek filmlerde olsun gerek kitaplarda,
"İnsanın olası mutluluğunun ölçüsü bireyselliğiyle önceden belirlenmiştir. Özellikle zihinsel gücünün sınırları, yüksek bir hazzı alma yeteneğini sonsuza dek belirlemiştir."
Öncelikle yukarıdaki cümleyi birkaç sefer okumanızı tavsiye ederim. Schopenhauer, karakter yapımızın mutluluğumuza doğrudan etki edeceğini düşünüyor. Bu yüzden bize
Güzel liste. Bir kaçı çıkarılabilir ama genel anlamda bir kıta felsefesi hattı çizmek için ideal.
En iyi 100 Felsefe Metni’ni bir dergi tanımadığım aydınlarla belirlemişler:
1- devlet – platon
2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant
3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche
4- varlık ve zaman – martin heidegger
5- ethica – baruch