“Kötü şeyler herkesin başına gelir. Önemli olan bundan sonrası. Ya oturup durmadan kendine acırsın ya da canın acımasına rağmen kalkarsın ve yola devam edersin.” diye başlıyor kitap.
Doğruyu söylemek gerekirse bir arkadaşımın YouTube kanalını tavsiye etmesiyle tanıdığım Beyhan Budak’ ın bu kitabına biraz ön yargılı yaklaşmıştım . (Tarihi bile
Delinse yer; çökse gök; yansa, kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan;
Ölümle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!...
🇹🇷"Asıl mesele yıkılmak üzere bulunan imparatorluktan bir Türk devleti çıkarmaktır." 🇹🇷 M. Kemal
Cumhuriyet olmasaydı, Amerika (Batı) Ortadoğu'da Afganistan, Irak, Libya ve Suriye'ye Demokrasi getirdiği gibi Türkiye'ye de "Demokrasi" getirecekti. Yani yerle bir edecekti. Yahut Körfez ÜIkeleri gibi Devletimizin Başına Müstemleke
Valisi atayarak bizi Sömürge ilan edecekti.
"- Bu bayram, neden bu kadar önemli
öğretmenim?
Size tanınan hakları ve özgürlükleri
yaşadıkça bu topraklar için savaşanlara saygı ve minnet duyacaksınız."
#gönül dağı
#as bayrakları
100.Yıl Marşı
youtu.be/uP-TxGwwMT4?si=...
(Mustafa Kemal Paşa, 1881-1938),
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı, amansız bir çağdaşlaş tırıcı ve laikleştiricisi. İslam’ı devlet dini olmaktan çıkarmış, Arap alfabesini Latin harfleriyle değiştirmiş, Arapça verilen dini eğitimin yerine, laik, Türkçe eğitim veren okulların açılmasını sağlamış, herkese oy hakkı tanımış (evet, kadınlara da) ve en önemlisi, erkeklerin fes giymeyi bırakarak Avrupa stili şapkalar takmaya başlamasını zorunlu kılarak, Tür kiye’yi olabilecek en uç noktaya dek çağdaşlaştırmıştır. "
“Çay alır mıydınız?”
Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir.
“Lipton mu?”
“Çaykur” dedi...
Türkiye' de somut olgular bu iddiayı çürütmektedir: Laiklik yalnızca Müslüman bir çevrede mümkün olmakla kalma mış, özgürlük ve hoşgörü anlamında sağladığı yararların tadını almış çok geniş bir çoğunluk tarafından da her geçen gün daha sıkı biçimde sahiplenilmiştir. Bu bakımdan Türki ye, Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak, 20. yüzyılın ilk yarısından bu yana tamamen kendi kendine kurmuş ol-duğu bu olağanüstü laiklik deneyirniyle, dünyanın geri ka lanına kuşkusuz son derecede önemli bir mesaj vermekte dir.