Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Spoiler vermemeye çalıştım, okumayı düşünenlere gelsin...
Psikolojik açıdan inceleyecek olursam: Distopik bir dünyada sosyal çıkarımlar yaparken, bir suçludan fazlası olup, kaybolmuş bir gencin sınırlarını keşfetttiği hikasine tanıklık ettim. Sevmeye hazır olana dek nefret saçan genç Alex, sevebilmek için neyi bekliyor? Onlarca kez sorduğum bu sorunun cevabı, kitabın sonlarına doğru kendini açık
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma
Senden başka bir şey düşünemez oldum. Bir güzellik karşısında ilk aklıma gelen sen oluyorsun. Asıl büyük ve gerçek güzelliğin sende olduğunu ve senden geldiğini düşünüyorum. Yağmur yağıyor, benim gözlerimde yine sen varsın, yağmur altında, ıslanmış... Damlalar saçlarından yüzüne doğru süzülüyor. Saçların ıpıslak. Üşüyorsun. Fakat yine her zamanki kadar güzelsin. Sonra yağmur duruyor birden, bir toprak kokusu yayılıyor havaya. Senin kokunu hatırlıyorum. Ve yağmur sonrası gökkuşağında gördüğüm senin sevdiğin renkler sadece.
Reklam
İnsan olmak
İnsan olmak İnanmak Doğru olmak Güvenilir olmak Dürüst olmak Doğal olmak İçten olmak Şükretmek
Zaman Yönetimi
📌En uzun ama en kısa, en hızlı ama en yavaş, küçük şeyleri yutup büyük şeyleri daha da büyüten şey nedir? 🟢Herkesin eşit sahip olduğu tek şey: ZAMAN🌱 🔸Hepimizin her gün 24 saati var. 🟢Bu süreye falanca kişi bir yığın iş sığdırırken ben ne yapıyorum? ⏩Önemli-acil iş ayrımı Önce kendimize bazı sorular soralım: 1) Zamanımı en etkili şekilde
İslam Filozofu Kindi, Gemi Yolcuları istiaresiyle şunu anla­tır: 'İnsanlar , bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir . Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları adanın güzelliklerine kapılıp oyalanırlar , bu yüzden gemiye geç geldikleri için hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler , kıymetli taşlar yolculuk boyunca başlarına dert olur. Bir grup ise gemiyi büsbütün unutarak tabiatın çekiciliğine kendile­rini kaptırır ve geminin kalktığını bile fark edemezler; sonunda acılar içerisinde kıvranarak ölürler . İşte dünyanın çekiciliğine ka­pılarak ölümden sonraki hayatı unutanların akıbeti budur . "
Sayfa 17 - Misafirlik Tesellisi
500 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Konuyu mu anlatsam yoksa inceleme mi yapsam, inanın bilemiyorum. Hangi taraftan bakarsam bakarayım, net olan bir şey var; muazzam bir kurgu! Bununla birlikte, kesinlikle baştan ele alınıp düzenlenmesi ve benim gördüğüm güzellikleri başkalarının da görebilmesi için anlaşılması kolay hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira bir tarih polisiye iç içe olmasının yanında farklı şeyler de var bu hikayede. Yani anlayacağınız sadece macera dolu bir kitap diye bakmak çok ayıp olur. Ve böyle iyi bir hikayenin heder olmasına da gönül razı olmaz. Şimdi gelelim hikayeye. 3 farklı zaman işlenilmiş lakin geçmiş zamanlar bir mektup şeklinde yansıtılmış. Olaylar aslında şimdiki zamanda gerçekleşiyor ama İstanbul'un eski tarihleriyle alakalı gerçekleşiyor. Costantinapolis ve Fatih'in fethi sonrasi dönemlerde yaşamış biri köle diğeri köle ve pek çok şeyin tuccarinin yazdığı mektuplar var. Tabii ancak sonlara doğru iki farklı dönemin ilişkisini anlayabiliyoruz. Günümüz kısmı ise, cinayet vakasiyla basliyor ve seri cinayetlere dönüşüyor. Bu cinayetler tarihi yerlerde, tarihi simgelerle yapılıyor ki katil koleksiyoncu olarak anılıyor. Peki, bu caninin derdi ne? Neden bilhassa kadınları seçiyor ya da İstanbul'un tarihine bu kadar takıntılı? İşte burada Komser Tuba ve Komser Olcay devreye giriyor ama araştırma görevlisi Asuman'in da büyük katkilariyla. Tüm bu olaylar gerçekten de İstanbul'un kirli geçmişini ortaya çıkarıyor. Ama İstanbul'un asıl sırrını çözebilecekler mi?
The Secret of Constantinapolis
The Secret of ConstantinapolisMustafa Yurttutar · Roman Yayınevi · 20244 okunma
Reklam
Bakara-177
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır. 🍉
Egomuz bize her zaman en iyisi olduğumuzu hatırlattığında, asıl iyiliğin evrenden bize yansıyan ilahi ışığa ait olduğunu unutmamamız gerekir. Bizler o güce hizmet etmek yerine, egolarımızın yalan sesine hizmet ediyorsak, yanılsama karanlığının dipsiz kuyusuna doğru çekiliyoruz demektir.
6.cilt
1580. Cündeb İbni Abdullah radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Bir kişi: - Vallahi, Allah falan adamı bağışlamaz, diye yemin etti. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da: - "Falanı bağışlamayacağım hakkında benim adıma kim (yemin edip) hüküm verebilir? Ben onu
Diotima:
“İşte doğru yolu budur, sevgi dünyasına ister kendi kendine, ister kılavuzla ulaşmanın: Bu dünyanın güzelliklerinden başlayacaksın, hiç durmadan basamak basamak yüce güzelliğe yükseleceksin, bir güzel bedenden ikisine, ikisinden bütün güzel bedenlere, sonra güzel bedenlerden güzel işlere, güzel işlerden güzel bilgilere, güzel bilgilerden de sonunda bir tek bilgiye varacaksın: Bu bilgi de o tek başına var olan salt güzelliğe varmaktan, asıl güzelliğin özünü tanımaktan başka bir şey değildir. (…) Düşün ne olur, bir görebilirse insan güzelliğin kendini; her şeyden soyunmuş, arınmış, katıksız! İnsanın tenine, bedenine, rengine, daha bir sürü ıvır zıvırına bulanmış güzelliği değil, bir tek görünüşüyle Tanrı güzelliğini! Böyle bir güzelliğe gözlerini kaldırıp bakmanın, onunla kaynaşmanın yolunu bulanın hayatını küçümseyebilir misin? Ancak orada güzele yalnız güzeli görecek gözle bakan erdem taslakları değil, gerçek erdemler yaratabilir: Çünkü taslaklarla değil, gerçeğin ta kendisine bağlanmıştır. ”
Reklam
6.cilt
1575. Muâviye radıyallâhu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Müslümanların ayıplarının, gizli durumlarının peşine düşer, araştırmaya kalkışırsan, onların ahlâkını bozarsın veya onları buna zorlamış olursun." Ebû Dâvûd, Edeb
Eliyle de yiyebilir Nuri'ler. Çünkü uygarlığın getirdiği her şey özgür insanların hakkı olsa gerek. Bu adamları, egemenler, toplum adına, suçlu saymışlar, ayırmışlar onları, toplum dışı bir yerlere tıkmışlar. Ellerinden de uygarlık buluntusu ne varsa almışlar, asıl böylece cezalandırmışlar onları; insan olmaktan çıkarmışlar. Artık toplumdan da, insanlıktan da soyutlanmış böyle bir yaratığa ‘insan' demek için kendini zorlamanın ne anlamı var. Buradaki bütün bu ilk insan'lara, güneşsizlere, değişik, yeni bir ad takmak, belki de 'Nuriler' demek daha doğru olmaz mı?
Sayfa 243 - Can Yayınları 15. Baskı 1992Kitabı okudu
Aynanın önüne gel de, ne dilemen gerektiğini sana göstereyim. Gözlerinin arasındaki şu iki çizgiyi görüyor musun? Sonra, yukarı doğru halka halka duracağı yerde tam ortasından aşağı inik duran şu kalın kaşları ve mertçe açıldığı hiç görülmeyen, kapakları altında şeytanın casusları gibi gizli gizli ışıldayan, derinlere gömülü şu iki kara iblisi görüyor musun? İşte asıl o sert çizgileri yok etmeyi, gözkapaklarını çekinmeden içtenlikle açmayı, o iblisleri de kötü düşünce ve kuşkudan kurta- rıp bir düşmanlığını görmediği kimseleri dost bilen,inançlı, saf birer melek haline getirmeyi, işte asıl bunları iste ve öğren. Yediği tekmeleri hak etmiş de yine de çektikleri yüzünden, yalnızca tekmeyi atandan değil, bütün dünyadan da nefret eden bir alçak tavrı takınma!"
Sayfa 71
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhabaa! :) Bugün size hikâyesiyle beni derinden etkileyen
Zamanın Yankısı
Zamanın Yankısı
kitabından söz etmek istiyorum. Zamanın Yankısı’nda, yalnızlık, anlaşılma arzusu, takıntılar, travmalar, fedakarlıklar ve hayatımızın bir barçası olan daha bir çok şeyi, Eser isimli gencin çocukluğundan yetişkinliğe uzanan hüzünlü hayat yolculuğunda yaşadıkları
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202433 okunma
Asıl senin için fedakarlık yapmak bana en büyük saadeti verecektir. Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum. Fikirlerimi, gayeleri seninle paylaşmak, doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.