Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rüveyda
Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına Bir güvercin uçurup kıtalar arasından Çağırdın beni Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına Adını söylemek
Bu satırların doğruluğunu bu yıl iliklerime kadar hissettim
Bir insanın depresyona girmesi için üç bileşenin birlik olması gerekiyor. Bu üç bileşen ise şöyle: yalnızlık, çaresizlik ve bir travma. Yani hiçbir zaman, hiçbir travma tek başına depresyon sebebi değildir. Yalnızlık ve çaresizlik duygusu varken de yağmur yağdı diye bile depresyona girebiliriz. Demek ki burada asıl çözmemiz gereken şey, yalnızlık ve çaresizlik duygusu olmalıdır. Düşünsenize, başına zor bir durum geldiğinde bir dostunun, bir arkadaşının ya da ailenin, elini omzuna koyup "yanındayım" demesi o sorunu çözebilmen için gereken gücü sana vermez mi? Hatta o kişiyi bir daha görmesen bile. Hatta dostun başka bir kıtada olsa ve sadece telefon ile senin için ne yapabilirim, yanındayım, demesi bile senin sorunu çözebilecek gücü almana, sıkıntılı günler geçene kadar sabredebilmen için gerekli gücü bulmana vesile olmaz mı?
Reklam
"...sıkıntı büyüdü mü insanın içinde diyorum.. yalnızlık.. bir çeşit intihar gibi.. çünkü kendini yitiriyorsun, çoğu kez bunun farkında da değilsin, asıl o zaman ölmüş gibi oluyorsun."
Gılgameş Destanı hakkında
“Bu kitap, Sümerlilerin bundan binlerce yıl önce yaşamış olan kahraman kralı Gılgameş'in serüvenlerini kapsayan bir öykü. Aslında bu öyküde olan konular, Gılgameş'in yaşadığı çağdan itibaren yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza geçtikten sonra çivi yazısıyla destan halinde tabletlere yazılmış. Kazılardan çıkarılan bu tabletlerin kırıkları ve
Sayfa 16 - Ön Söz’denKitabı okudu
Sıkıntı büyüdü mü insanın içinde diyorum.. yalnızlık bir çeşit intihar gibi.. çünkü kendini yitiriyorsun, çoğu kez bunun farkında da değilsin, asıl o zaman ölmüş gibi oluyorsun.
Reklam
Aslında hayatta en büyük saadet yalnız kalabilenlerin saadeti... Asıl yalnızlık yalnız kalamamaktır belki de.
Sayfa 12 - Nesil YayıneviKitabı okudu
Yalnızlık asıl yürektedir.
Sayfa 153 - Kırmızı KediKitabı okudu
Sevgi bir masaldır, bir yalandır ama insanoğluna asıl yüzünün çirkin olduğunu düşündürmiyen, yüreğinin derinlikleri üzerine demir bir kapak gibi indirilmiş, altındaki ifritlerin gözükmesine de, seslenmesine de komıyan bir masaldır.O masaldan o kadar hoşlanmışız ki onu, aslında onunla belki hiçbir ilişiği olmıyan, büsbütün başka bir içgüdüden doğan aşka da karıştırmışız. Arzularımızın çektiği insana sevgili diyor, kendi kendimizi düşünmekten, kendi kendimizle uğraşmaktan başka bir şey olmıyan aşka, kendimizi unutmak diye bakıyoruz. Ama aşk, sevda, erkeğin kadını, kadının da erkeği arzu etmesi, sevgiden bir payı olmasaydı, hiçbir zaman söyliyemiyeceğimiz, utanacağımız bir şey olmaz mıydı?
Reklam
Alışılagelmiş yalnızlık, asıl yalnızlık değildir..
Kalabalık. Üç kişi de kalabalık otuz kişi de. Ama asıl kalabalık insanın kendi içindeki kavgası. Asıl yalnızlık da insanların arasında boy gösteriyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.