Aşkın şöyle belirtileri de olur. Aşık sevgilisinin adını duymaktan hoşlanır, ondan bahsedilince mest olur. Hiçbir şeyi kendisine bundan daha iyi tatmin etmez. Herşeyiyle ona can atar. Kendisinin gerçek duygularının ortaya serilmesi umurunda bile olmaz. Aşk işte budur: insanı kör ve sağır eder. Aşık imkanı olsa, sevgilisinin bulunduğu yerden, hep adının Anıldığı mekandan asla ayrılmak istemez.
Sayfa 33Kitabı okudu
“Hastalık belirtileri gibi düşlerin de tek bir açıklaması yoktur: çok boyutlu olup birçok anlam düzeyini kapsarlar.”
Sayfa 161Kitabı okudu
Delice aşkın bütün belirtileri vardı bende...
O anda kendi kendime “onu seviyorum” demiyordum. Ne kendime ne de tabii ona. Delice aşkın bütün belirtileri vardı bende, ama kelime bir türlü gelmiyordu. Sanırım böyle anlarda sizinle alay ederek hatta kötü niyetli bile olsa “aşık” kelimesini telaffuz edecek bir sırdaş lazımdır, soruyu kendimize de soralım diye; çünkü o zaman cevap kesindir.
Sayfa 95Kitabı okudu
Delice aşkın bütün belirtileri vardı bende, ama kelime bir türlü gelmiyordu. Sanırım böyle anlarda sizinle alay ederek hatta kötü niyetle bile olsa 'aşık' kelimesini telaffuz edecek bir sırdaş lazımdır, soruyu kendimize de soralım diye; çünkü o zaman cevap kesindir.
"Ben gülden söz ettikçe bülbülü bir türlü unutamam. Aslında güle âşık olmadığını bilirim; ama zavallı kuşun sevdâlı tavrına bakılırsa, o ufacık gönlünde ne büyük bir aşkın belirtileri hissolunur."
Schopenhauer Biyografi
Alman filozof. Annesi bir yazar, kız kardeşi de edebiyatçı olarak dönemlerinde ünlenmiş kimselerdi. Babası, işlerinin ters gitmesi üzerine içine düştüğü bunalım sonucu evinin önündeki kanala atlayarak hayatına son verdi; babaannesi de aklını yitirerek öldü. Ailedeki bu akli bozukluk belirtileri, Schopenhauer’in 1811-13 yılları arasında üç yıl boyunca akıl hastalarını inceleyip kendince bir teori oluşturmasının da nedenidir.
Sayfa 6Kitabı okudu
Aşkın belirtileri vardır. Birincisi, bakışın uzamasıdır. Zaten göz gönle giden yolun ana kapısıdır.
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
"Bu hastalık [aşk] melankolik bir endişedir"
İbn-i Sina (980-1037)
Aşk takıntılı bir hastalıktır, aşık sürekli sevdiği kişinin belirgin özelliklerini, davranışlarını ve sözlerini düşünür. Aşkın belirtileri çökmüş ve sabit gözler, gözkapaklarının sürekli hareket etmesi, düzensiz soluk ve nabızdır. Bir kimsenin kime aşık olduğunu kesin olarak bilmesi için nabzını tutması ve kimin adına attığını saptaması yeterlidir. Mümkün olan tek tedavi resmi birlikteliktir. Bu mümkün olmadığında kaplıcaya gitmek ya da yüreğin seçtiği kişiyi sürekli rahatsız edecek olan yaşlı kadınlara
başvurmak gerekir.
"Delice aşkın bütün belirtileri vardı bende ama kelime bir türlü gelmiyordu. Sanırım böyle anlarda sizinle alay ederek, hatta kötü niyetle bile olsa 'aşık' kelimesini telaffuz edecek bir sırdaş lazımdır. Soruyu kendimize de soralım diye. Çünkü o zaman cevap kesindir."
Sayfa 95 - YKYKitabı okudu