Kölelik her şeyi bozmuş, her şeyi zehirlemiş değil miydi? Sınıflar arası savaşımı, sermaye ile emeğin birbirine karşı açtığı uzun yok etme savaşını körükleyerek, öfke ve kin üfüren oydu. Bencilliklerin yarattığı bu anlaşmazlık içinde, adaletsizliğe dayanan bir toplum durumunun bu müthiş zulmü içinde, insan insanı, onun yüzünden, kurt gibi parçalıyordu. Yoksulluğun başka nedeni yoktu, kölelik, hırsızlık gibi, cinayet gibi, fuhuş gibi bütün kötücül sonuçlarıyla açlığı doğuran kötü mayaydı; kadın ile erkek onun yüzünden çöküyorlar, başkaldırıyorlar, aşkın dışına atılıyorlar, üvey ana olan toplumun içine bozguncu ve yıkıcı güçler gibi fırlatıyorlardı. Bir tek iyileştirme yolu vardı, köleliği kaldırmak, yerine yeni düzeni kurmak, başka şey koymak, gizi henüz gelecekte saklı duran, o düşlenen şeyi getirmek gerekti.