linktr.ee/asligumuskaya
“Yaşayıp biten şeylerin izini bir sonraki zamanda sürmek, geriye dönüşler yapmadan müteakip sayfalarını çevirip göz gezdirmek gerekir.“
*Bir ölüm haberi nasıl verilir? Neyi gözetmeli insan? Haberi alacak kişinin daha az sarsılmasını mı? Böyle bir şey mümkün mü? Olabildiğince geç öğrenmesini mi? Geçen sürede ölenler dirilemeyeceğine göre ! Ölümü korkunç bir şey olmaktan çıkarmaya, anlaşılır, kabul edilebilir bir şey olarak
göstermeye mi çalışmalı?
*Başkalarının acısını kendi
acısına dönüştürdüğünü düşünmüştüm. Bütün ölümleri tek bir ölüme dönüştürüyordu, en yakınının en sevdiğinin ölümüne.
* Bazen edebiyat, hayattan daha açıklayıcıdır.
*Sonra sustum. Çok konuşunca olan şey: Konuşmak, anlatmak, anlamsız gelmişti birdenbire.
* Hareket etmezsen acı üzerinde birikir. *Zaman sensin zaman kadındır
.
Bu dünyada hiçbir zaman bir kelime başka bir kelimenin yerini almazdı. Hayatın baharında o baharı yaşamamak… Hastalığının başından bu yana ilk defa etrafındaki bir şeyle ilgileniyordu.
Bu anı hatırladığımda, henüz hiçbir şeyin yitip gitmediği hissine kapılıyorum, fakat o kadar da hasta olmadığını göstermek için sarf ettiği bu sözler, dünyaya asılmak için gösterdiği bu gayret tam da uzaklaşmakta olduğunun işaretiydi. Bekleme odalarında oturan ve sıkılan insanların tavırlarında, çocuklarına seslenişlerinde, tren istasyonlarındaki vedalaşmalarda babamın yüzünü aradım. Orada burada rastladım, adını sanını bilmediğim, hiç farkında olmadan gücün ya da ezilmişliğin belirtilerini taşıyan insanlarda, onun konumunun unutulan gerçekliğini yeniden buldum. İçinde yaşadığım dünyanın isteklerine uydum, zevksizlik olarak görülen daha aşağı bir dünyanın anılarını gömdüm. "Her şeye rağmen, hayatta kalmak gerekiyordu."n
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan "Tanıştığımıza memnun oldum." demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zarvaları söylemek zorundasınız.