Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir millet kurtuluşunu zaman olur ki, nasıl tek bir adama borçlu olur onu da öğreniyorsunuz.
Sayfa 129Kitabı okudu
Sonra bir gün Mustafa Kemal denen bir Milli Kahramanın bu ordu ve donanmaları nasıl kovup sularımızdan ve sınırlarımızdan çıkardığını da gören bu gözler kapanıncaya kadar, O'na ve eserlerine hıyanet edenlere savaşmaya andetmişimdir. Bir tekelci değil, Atatürk'ün bir gönüllü savaşçısıyım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Hiç kimsenin suçu yok. Çökmek, dağıtmak, batmak hep kendi suçumuz.
Atatürk yalnız Türklüğü değil,Müslümanlığı da kurtarmak istemişti.
Türkiye de demokrasinin garantisi Atatürkçülüktür: Vahdetçilik değildir.
Reklam
Atatürk, yakılan bu kitabı inceleyerek Kazım Ka­rabekir'e 9 sayfa tutan yanıtlar vermiş.
Sayfa 9
Vaktiyle Süleyman Paşa tarafından ileri sürülen fikir, yani Türklerin umumi tarihinin, bundan iki asır önce Fransız âlimi De Guignes tarafından işlenip ortaya konulduğu gibi, ilmin büyük bir mevzuu olduğu fikri kabul edilerek, Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) İstanbul Üniversitesi'nde umumi Türk tarihine ayrı bir kürsü açtırdı ve Türk tarihini geniş anlama lüzumunu ortaya attı.
Sayfa 22
Bu inanca karşıt fikir ve görüş ortaya koyacakların vay haline!!!
Ulus ve ordu, padişah ve halifenin ihanetinden haberi olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunanlara karşı, yüzyılların kökleştirdiği dinsel ve geleneksel bağlarla içten gelerek boyun eğmekte ve sadık. Ulus ve ordu bir yandan kurtuluş yolunu düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlığın güdüsüyle kendinden önce, yüce halifet ve saltanat makamının kurtarılmasını ve dolunulmazlığını düşünüyor. Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavramak yeteneğinde değil... Bu inanca karşıt fikir ve görüş ortaya koyacakların vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve dışlanmış kişi olur...
Her kitabın bir maksadı vardır. Kuran’ın maksadı insanların kafasını anlamadığı seslerle doldurmak değildir. Bir mesaj vermektir. Atatürk bunun farkında, yaptığı ilk işlerden biri de Kuran’ı tercüme ettirmek oluyor. Şunu söylemek istiyor aslında: İnanıyor musun? Evvela neye inandığını bil, bunu bilmen lazım.
Sayfa 85 - İnkılap KitabeviKitabı okuyor
Reklam
Farkında olmadığı halde, başsız kalmış olan millet, karanlıklar ve meçhuller içinde, olacakları beklemekte.
Atatürk'ün emriyle 1924'te Fener Rum Patrikhanesi'nden alıp Papa Eftim ailesine bırakılan Türk Ortodoks Meryem Ana Kilisesi, Türk Ortodoks Aya Nikola Kilisesi ile Türk Ortodoks Aya Yani Kilisesi'dir.
Selanik, payitahttan sonra, geleneksel Osmanlı hiyerarşik çok kültürlülüğünü eşitlik temelli modern bir kozmopolitliğe dönüştürmeye çalışan Tanzimat ideolojisinin hayata geçirildiği en önemli İkinci şehirdir.
ATATÜRK' ün bir asker olarak bütün bunlari görmesi, köyden gelen, şehirden gelen pek çok gencin elinden geçmiş olması nedeniyle çok doğaldı. O bir piyadeydi ve dolayısıyla askerlerin en kalabalık birliklerinin elinden geçtiği bir komutandı. Üstelik bu insanları, çok çeşitli yerlerde görmüştü; Kuzey Afrika' da, Arabistan yarımadası'nda, Kafkasya'da, Çanakkale' de , Rumeli' de, Makedonya' da.... dolayısıyla ATATÜRK, Osmanlı imparatorluğu'nun halk kesitlerini çok iyi tanıyan bir insandı.
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında şehri ziyaret eden iki Britanyalı Slavofil kadın seyyah, Selanik'in "tarihi anlamda Yunan, siyasi/idari açıdan Türk, coğrafi konum itibariyle Bulgar ve etnografik olarak da Yahudi şehri" olduğu yorumunu yapmıştır.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.