Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep beraber Mescid-i Haram'a girdik. Bizi Kâbe'nin Yemen'e bakan köşesinin (Rükn-i Yemâni) tam karşısındaki revakların altına götürdü. Burada avludan itibaren 2 akantus yapraklı başlığı olan sütun var. Onlardan sonra ise Osmanlı başlığı taşıyan bir üçüncüsü yer alıyor. Bu sütunun altında durduk, "İşte burası Peygamber Efendimiz'in (sas) miraca çıktığı yerdir," dedi.
Sayfa 155Kitabı okudu
ESKİ BİR HÜZÜNLE Günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya (kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum) Unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor Ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar acılar tek
Reklam
Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, Merdivenlerse daracık.
Gece sona erer, nerdeyse sabah olur, biraz daha dayanabilmek için içilir.. .. Dans edip sarhoş olan bu insanların dünyaya gelirken şansları varmış , uşakları, dadilari, hizmetçileri olmuş , yazlığa gitmişler , destekçileri olmuş . Ne güzel. İçlerinden hangisi sıfırdan, kumesten farksız bir avludan buraya gelmeyi becerebilirdi? .. Bu kadınların kızların böyle giyinmeleri kolay. Yeterki istesinler. Dostlarına dil dokmeleri bile gerekmez. Gercek orospulari giydirseler daha iyi ederler. Orospular hiç olmazsa çalışmanın ne demek olduğunu iyi bilir.
O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma tecrit’teki yine bir türkü tutturuyor Ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor Yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına
Nazım Hikmet
Cenaze Merasimim Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, merdivenler daracık Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
Reklam
Milena, Havva’nın elmayı ağaçtan koparması gibi bir şey. (Günah sayılan bu olayı, kimsenin anlamayacağı gibi anlıyorum kimi günler..) Havva elmayı yemek için koparmış da olabilir, hoşuna gittiği beğendiği için koparmıştır- belki de. Âdem’e gösterebilmek için yalnız. Koparmak önemli değildi anlaşılan, ama elmayı dişlemek sonucu doğurmuş oldu., Elmayla oynamak sonucu doğru olmayabilir, ama yasakta edilmemişti ki. Hain olarak düşünebilirler beni fakat ben seni yazdıkların için de sevdim –her ne kadar onları aşkına söz geçiremeyen Franz’a yazdıysan da– ama sen başkaydın Milena hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın. Beni belki o kadar sevmedin hatta hiç sevmemiş de olabilirsin ama kendimi frenlemeye yeltenemiyorum. Deli mi oldum bende bilmiyorum. Kafam hiç yerinde değil. Yalnız göz kapaklarımı hareket ettirebiliyorum. Sevgilim artık gözlerim bile ışıldamıyor. Artık ne yapacağımı da bilmiyorum. Dün öğle üzeri avludan gelen kuş seslerinin her tarafa dağıldığı şahit oldum. İlk önce avludan gelen kuş sesleri beynimim içine girmeye çabaladılar. Bir bulut gibi toplandılar, acı çığlıklarıyla sana olan aşkımı köreltmeye çalıştılar. Kendime geldiğimde bedenimdeki titreme beni öyle bir hale getirdi ki.. Ama yılmadın sana olan sevgimi sorgulamadım asla. Bütün gece yankı yapan sese kulak vermemeye çalıştım. Seni düşündüm. Kötüyüm Milena, bilmediğin kadar kötü.. Onun için bağırıyorum ya! Meleklerin sesi sandığımız, cehennemin dibindekilerin türküsüdür
Fewkoombey & Yaşlı Adam
Bir akşam, o genç dilenciye yeniden rastladı. Dilenci arkasına takıldı. İki sokak ötede dilenciler ikileşti. Koşmaya başladı, onlar da ardından. Dilencilerden kurtulmak için dar sokaklara saptı,kurtulduğunu sanarken, bir sokak köşesinde, ansızın karşısında buldu onları. Ne olduğunu anlamaya kalmadan ellerindeki sopalarla vurdular ona
Sayfa 8 - İletişim Yayınevi Modern Klasikler 2015 - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - BarınakKitabı okuyacak
“Avludan kapkara dumanlar yükseliyordu ve bu dumanların fırtınalı karanlığı arasından, titrek çizgiler halinde kan kırmızısı alevler fışkırıyordu. Sonra alevler sazdan yapılmış çatıyı kapladı. Eğimli çatının üzerine serpilmiş samanların dolana dolana yukarı çıkan alevlere boğulduğunu gördüm. Odamın penceresinden bir anda alevler püskürdü.”
"...Koğuşun bir hayvan yemliğini andıran ve sifonu ikide bir tıkanan büyük ortak lavabosundan sonra olağanüstü bir şeydi bu. İki yıl çektiği, çivisi çıkmış kapısı avludan esen dondurucu rüzgarlarla tangır tungur sallanan alaturka kenef eziyetinden sonra gerçek bir banyo!.."
542 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.