Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
272 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Susmasın artık kimse
"""Aile olmak bedenini doyurmak, giydirmek değildir sadece. Babam kışın ayaklarını üşümesin diye içi tüylü bot alırdı. Botun su almamasına çok dikkat ederdi. Ama ruhuma giydirilmiş bu beden sürekli su alıyordu, farkında değillerdi. Her su baskısı ruhumda iyilik ve güzellik adına olan şeyleri boğup öldürüyordu. Hangisi daha önemliydi
Susma! Konuş Çocuk
Susma! Konuş ÇocukDilek Cesur · Yediveren Yayınları · 2019255 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sonunu bile bile bir dram insanı ne kadar üzer? Sarıkamış Beyaz Hüzün okurken insanı üzüyor. Daha önce “Kar Çiçekleri”ni okumuştum. Babamın görevi gereği Sarıkamış’ta doğmuşum. Annem hep hüzünle bahsederdi Allahuekber dağlarından. Belkide bu yüzden soğuğu hiç sevmem, sıcaktan şikayet etmem. Faik Çavuş ve takımının maceraları ile Kafkasya cephesini okurken çok üşüdüm. Bu yaz sonu sıcağında karın içinde üşüyen ayakları üşümesin diye ağaca çıkan mehmetçikler kadar çok üşüdüm. Dil çok akıcı, konu sürükleyici, sonu ise çok buruk bir kitap. Faik çavuşun duygusal çalkantıları, düşünceleri, kaygıları bize eşlik ediyor. Ziver, Faik Çavuş, Yüzbaşı Baki bey, Teğmen İsmail Hakkı kah bu topraklarda kah esir düştükleri Sibirya’da şehit düşseler de unutulmadılar, unutulmasınlar! Özellikle Ortaokul 7-8 ve sonrası öğrencilere tavsiye ederim. Sadece Şehit ve Gazilerimizi değil savaş esiri olarak uzak coğrafyalarda kefensiz yatan Kahramanlarımızı da rahmet ve minnetle anarım.
Sarıkamış
Sarıkamışİsmail Bilgin · Timaş Yayınları · 20192,530 okunma
Reklam
141 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Daha önce Sabahattin ali'nin romanlarını okuyuo sevdiğim için, öykülerini de denemek istedim ve Sabahattin ali'den okuduğum ilk öykü kitabı, için de masalların da yer aldığı Sırça Köşk oldu. Kitapta taşlamalar çok yoğun, bu sebeple uzun bir süre de yasaklanmış, toplatılmış, ve Sabahattin Ali'ye karşı olumsuz görüşlerin de
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,2bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Alfabesi, haritası, yazı tahtası, tebeşiri olmayan; öğrencilerine sıcak ortam sağlayamadığı 'sözde' bir sınıfı ve Lenin fotoğrafı olan; öğrencileri her sabah ev ev gezip okula toplayan, öğrencisin ayakları üşümesin diye dereden sırtında geçiren bir öğretmen. Hayata dair pek çok ders alabileceğiniz, su gibi akan aynı zamanda incecik bu kitabı kesinlikle okumalısınız. İyi okumalar.
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20187,3bin okunma
157 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yorumuma MUTLAKA OKUYUN diyerek başlamak istiyorum. Çünkü okurken ürpermemek elde değil. O dondurucu soğukları okurken sizlerde hissediyorsunuz. Yazardan okuduğum ilk kitaptı ve vurucu bir etkisi oldu.İyi ki alıp okumuşum. Kitapta Şuhov'un yani İvan'ın sürgündeyken koğuşundaki yatağından kalkıp tekrar yatağa girdiği o zaman aralığını okuyoruz. Ayakları üşümesin diye keçeye sarıp o şekilde karların içinde çalışıyorlar. Yemek desen yemek değil tek zevk aldıkları şey elden ele dolaşan sigara o kadar. Bütün karakterler çok güzel anlatılmış hepsi ana karakter tadındaydı. Baştan aşagıya zulüm. Hatta bakarken filmini de buldum izledim.
İvan Denisoviç'in Bir Günü
İvan Denisoviç'in Bir GünüAleksandr Soljenitsin · İletişim Yayınevi · 20211,116 okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
Yine bir Meryem hikayesi, romanlarda Meryem ismiyle karşılaşınca hüzünlenirim. Hep kırık hikayeleri oluyor Meryem’lerin. Meryem ,Van’ın bir kasabasında annesini doğumundan sonra kaybetmiş , üvey anne ve sessiz bir babanın çocuğu olarak yaşıyor. Bir gün amcası olacak adama yemek götürdüğü zaman onun tecavüzüne uğruyor, eve geliyor , eve gelince
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,1bin okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
"... seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım..." diyen koca yürekli adam... Ey son sözü bile "devrimcilik ateşi" olan, canı pahasına olsa bile davasından vazgeçmeyen cesur savaşçı! Ayağından düşmesin diye bağcıklarını bağladığın ayakkabılarınla, bedenin dar ağacında sallanırken; o ahlaksızlar,
Bir Dava İki Devrimci
Bir Dava İki DevrimciHüseyin Turhan · Dorlion Yayınevi · 201719 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Alfabesi, haritası, yazı tahtası, tebeşiri olmayan; öğrencilerine sıcak ortam sağlayamadığı 'sözde' bir sınıfı ve Lenin fotoğrafı olan; öğrencileri her sabah ev ev gezip okula toplayan, öğrencisin ayakları üşümesin diye dereden sırtında geçiren bir öğretmen. Hayata dair pek çok ders alabileceğiniz, su gibi akan aynı zamanda incecik bu kitabı kesinlikle okumalısınız. İyi okumalar.
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20187,3bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Etkinlik arası kaçamak yaptım ve ne zamandır okumak istediğim kitabı bitirdim. Geçen gün günün sorusunda vardı : " Hangi kitap hiç bitmesin isterdiniz ?" diye. Bu kitap hiç bitmesin isterdim. Ne de olsa Sunay Akın keyif garanti :) Tabii kitabın anlatımı, dili için söylenecek söz yok. Çok rahat, keyifle okunuyor.Zaten kısa hikayelerden
Bir Çift Ayakkabı
Bir Çift AyakkabıSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20112,920 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Günümüzün Gözünden ‘Hangi Batı’
Attila İlhan’ın kitapta anlattıkları günümüz Türkiye’ sinde istenilen konuma gelmiş midir? Hayır. Değil o dönemden bu döneme, kitabın yazılışından itibaren geçen kırk yedi yıldan bu zamana değişimler olmuş; fakat batıcılık hala bir çağdaşlaşma olarak algılanamamakta ya da çağ buna olanak sağlamamaktadır. Kitabın önsözünde geçen şu paragrafa
Hangi Batı
Hangi BatıAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 0571 okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Otuzlu yaşlara adım attığımdan beri bazı şeyler eskiye oranla daha az var düşüncelerimde. Eskiden, mesela, çok tutkulu bir hayalperestken şimdi ayaklarım sürekli yere bassın diye sımsıkı sarılmış gibiyim her gerçeğe. Olduğum "ben", sahip olduğum her şey beni mutlu ediyor ama yine de bazen peşinden koşmayı bıraktığım her düş elimden ipi kaçmış kocaman, masmavi, parlak bir balon gibi kaçıyor benden gökyüzüne. Peşinden gitsem - sanki hep çok geç / Ama öylece dursam - gitti ama en azından çabalasaydım hissi. "ve çok geçten daha kötüsü yoktur hayatta" diyen yazara selam olsun; kim bilir kaç balon uğurladı gökyüzüne bu hisle. Bunu düşünmek üzüyor beni. Bunu düşünmesin diye oğlum ya da öğrencilerim, Balino gibi "Durma, hayal et!" diyen her kitabı çok çok önemsiyorum şimdi. Oğlum bu kitabı okudu. Sonra herkese önermeye başladı. Mutluluk büyüyor böyle işte.. "Bir şeyi ne kadar istersen ona o kadar yaklaşırsın. Hayallerin gerçekleştiği yerler sadece masallar, hikayeler değildir. Hayaller, onları gerçekleştirmeyi yürekten isteyen herkese açık bir kapı bırakır." diyen bu kitabın yazarına da selam olsun ve dilerim bunları bize hep hatırlatsın.. Çünkü kitapta olan bir yorumda yazıldığı gibi "Bir çocuğun geleceğe duyduğu inanç o kadar sağlam bir mutluluktan imal edilmiş oluyor ki, bir hayalin gerçeğe dönmemesi mümkün değil... Seni seviyorum Lino... Uçakları, trenleri, insanları iyi eden ilaçları, bütün lezzetli yemekleri senin gibi inancı mutluluktan imal edilmiş çocuklar yapmış olmalı. Çünkü hepsi başında bir hayaldi. " Balonları elimizden kaçırmamamız dileğiyle...
Balino
BalinoAnıl Basılı · Timaş Çocuk Yayınları · 2018591 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı 17. Yüzyılda Çin’de yazılmış masallar şeklinde tarif etmek pek doğru olmayacak. Çünkü Çin bugün bile gizem dolu bir ülke, bize masal gibi gelen birçok şey onlar için katıksız bir gerçek. Borges’in dediği gibi , “Bu kitap dünyanın en eski kültürlerinden birinin kapılarını aralar ve aynı zamanda doğa üstü olayları işleyen yazına
Konuk Kaplan
Konuk KaplanP'u Sung-Ling · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017258 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
"Kaynağı bulursun sen Hacer, diyordum. Sürekli ararsın kaynağı, ayakları ağrıyan annen, gururlu kardeşin, kayıplara karışan çocuklar için ve unutulmaması gereken iyilikler için de yorulsan bile koşarak ulaşırsın kaynağa..." Bu cümlelerle bitiyor bu değerli eser. Mekanların ve zamanların ötesinde bir yaşanmışlıklar anlatılıyor satırlarda. Bir yetim kız koşup geliyor satır aralarından. Göz kırpıyor. "Hadi bul beni!" diyerek bir kelime içinse kayboluyor. Cüdâ, ayrılık, hasret, vatan kelimeleri bir görünüp bir kayboluyor onun ardından. Anlaşılmaz ve anlatılmaz bir hissiyat sarıyor dört yanı. Harfler aralanıyor, içinden kocaman bir hayat çıkıyor: bazen daralıyor bir çadırda 16 kişilik aileye sığıyor. Diller arasında kelime alışverişi sürüyor. " Ene ahabbuk." Bir kız çocuğunun dilinden ne de güzel, dalga dalga yayılıyor etrafa. Etkisi altına alıyor, bırakmıyor. Yeni doğmuş çocukların üşümüş burunları geliyor gözler önüne. Bir soba olmadan geçirilmeye çalışılan kışlar. Hayalleri mi ısıtıyor onları diye düşünüyorum zaman zaman. Hayaller işte... Ve dualar... Onlar değil mi bizi ayakta tutan güç. Mutluluktan bahsediliyor. Sonradan keşfedildiğinden. Mutluluk yakalanıyor yakalanmasına ama üzerine bir değil pek çok bomba düşüp Halep( beyaz) şehri, mutlulukları karaya boğuyor. Şehir yangın yeri. Alev alev yanıyor gönüller. Bir soğukluk ver Rabbim. Onları değil bizi üşüten bir soğuk. Çocukları üşümesin Allah'ım. Şehirlere beyazlar yağsın yine. Mutluluk keşfedilsin yine. Öyle bir keşfedilsin ki her seferinde yeniden bulduğumuzu unutalım. Unutalım Rabbim. Unutturalım. Ey Rabbim .....
Fotoğrafta Ayrı Duran
Fotoğrafta Ayrı DuranCihan Aktaş · İz Yayıncılık · 201723 okunma