Nasılsa, dünyada milyarlardan bahsedilse de bir şeyin aynından milyonlarca vardı. Aynı adama bin farklı isim takılıyordu. Aynı adam yüz ayrı mesleği tutuyor, aynı adam yüz kişinin kocası, aynı kadın bin kişinin karısıydı.O yüzden dertler müşterekti herhalde dünyada. İnsan nerede
aman arasa aynı adamı farklı kılıkta görüyordu, nerede derman var deseler aynı adamı farklı aksanla konuşur buluyordu, bu da daha önce gittiği gördüğüydü de sade elbisesini değiştirmişti.
Sayfa 41
Tüm hırsızlar arkalarında kartvizitlerini bırakır çünkü iş takdir edilmeye geldiğinde insan egosu, keşlerin eroine duyduğu açlığın aynından mustariptir.
Sayfa 193Kitabı okuyor
"Valla ben de özledim, Asmalı'dayım özlediysen atla gel..." yazdı.
"Dur, köprüdeyim, sallanmaktayım, yoldayım... az kaldı, bana da aynından söyle, dudağımızda başka tat olmasın... gülücük attı.." Rengi değişti gökyüzünün.
Sayfa 33Kitabı okudu
Kesinlikle
Görüntünün yarattığı kışkırtma, aynından bir tane daha yaşamaya ilişkin bir varoluş iştahı yaratır insanda.
Sayfa 47
Aynından kaynımda da var!
Örneğin duygular üzerine başarıyla yazdıklarımı birisine kapsamlı anlatmak istedim mi konuşmaya başladıktan kısa süre sonra kafam karışıyor, sözüme doğru dürüst devam edemiyorum. Niteliksiz bir adamla çoğu şeyi çabuk kavrayan yazar arasındaki fark, onun akla yatkın düşünceler yerine yaratıcı düşüncelere sahip olması mıdır? Ancak yaşamımda çoğu kez belirsizlikler yaşadığımı da bu arada unutmamak gerekiyor. Düşüncelerim bulanık değil, fakat pek berrak da. Bir şeyi aydınlatıp anlaşılır yapmak yeteneği bende mevcut, ancak anlaşılmaz olan her zaman buna olanak tanımıyor, çoğu kez direniyor.
~☆~
"_Neyi görüyorsun sen,söylesene neyi? Kaan'a mı yakıştıramadın?"
"_Yakıştıramadım .Sen oraya yakışmıyorsun Bahar. Dişi kurtsun sen, altın kafeste kalamazsın. Dağ, tepe, toprak lazım sana .Barut kokusunu almadan yapamazsın."
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?
Gözlerinin içine baka baka sorduğum soruyla elimi kavradı. Kalbini zırh gibi saklayan göğüs kafesinin üzerine bastırdı. Buz gibi elim bütün soğuğa inat onun sıcak avucunun arasında ısınmak için çabalıyordu.
"_ Sendekinin aynından burada da var.Sen bensin ben senim"
Sayfa 219 - ParolaKitabı okudu
nasılsa, dünyada milyarlardan bahsedilse de bir şeyin aynından milyonlarca vardı. Aynı adama bin farklı isim takılıyordu. Aynı adam yüz ayrı mesleği tutuyor, aynı adam yüz farklı kişinin kocası, aynı kadın bin farklı kişinin karısıydı . O yüzden dertler müşterekti herhalde dünyada. İnsan nerede aman arasa aynı adamı farklı kılıkta görüyordu, nerede derman var deseler aynı adamı farklı aksanla konuşuyor buluyordu
Sayfa 41Kitabı yarım bıraktı
Aziz ile ilk karşılaşmasında memleketten birinin geleceği bilgisi ile çok sıkılmıştı. Nasılsa, dünyada milyarlardan bahsedilse de bir şeyin aynından milyonlarca vardı. Aynı adama bin farklı isim takılıyordu. Aynı adam yüz aynı mesleği tutuyor, aynı adam yüz kişinin kocası, aynı kadın bin kişinin karısıydı O yüzden dertler müşterekti herhalde dünyada. İnsan nerede aman arasa aynı adamı farklı kılıkta görüyordu, nerede derman var deseler aynı adamı farklı aksanla konuşur buluyordu, bu da daha önce gittiği gördüğüydü de sade elbisesini değiştirmişti. Nuhu dünyada başka bir duyuşla yaşayan, başka bir baş tutan hatta kendi başını başka türlü taşıyan insan olmadığına neredeyse vehmetmiş, sonra sonra artık iyiden iyiye fehmetmişti.
Sayfa 41Kitabı okudu
Aşk fotoğrafları, ima eder.
Bir an, bir aşkı ima eder.
Bazen sıradan bir an, büyük bir aşkı ima eder.
Akıp giden zamanın içinde o tek bir an, insanı bütün sürece inandırır. Temsil gücü yüksek bir fotoğraftaki anın biricikliği, zamanın geçiciliği kadar, sürecin bütününe de bir göndermedir. Görünen bir tek anın, görünmeyen anların çağrışımlarını da kapsadığı bilinir. Geçip gidenin ardından, yinelenebilirliğin olasılığını akla düşürür. Görüntünün yarattığı kışkırtma, aynından bir tane daha yaşamaya ilişkin bir varoluş iştahı yaratır insanda.
Sayfa 52Kitabı yarım bıraktı
Nasılsa, dünyada milyarlardan bahsedilse de bir şeyin aynından milyonlarca vardı. Aynı adama bin farklı isim takılıyordu. Aynı adam yüz ayrı mesleği tutuyor, aynı adam yüz kişinin kocası, aynı kadın bin kişinin karısıydı. O yüzden dertler müşterekti herhalde dünyada
Nasılsa, dünyada milyarlardan bahsedilse de bir şeyin aynından milyonlarca vardı. Aynı adama bin farklı isim takılıyordu. Aynı adam yüz kişinin kocası, aynı kadın bin kişinin karısıydı. O yüzden dertler müşterekti herhalde dünyada.
… Hiç kuşkusuz alem (aslî varlığı olmayıp, yokluk üzere olduğundan) tümüyle sebeplere muhtaçtır. Ve alemin muhtaç olduğu sebebiyet, Hakk’ın İlahi İsimleri’nden başkası değildir ve muhtaç olunan İlahi İsimler –ister muhtaç olanın, alemdeki benzeri olan İsim olsun, isterse Hakk’ın ayn’ından bir İsim olsun– alemin muhtaç olduğu herbir İsim’dir. Ve muhtaç olunan İsim, Allah’tır, ondan başkası değildir.
Bundandır ki Allahu Teâla şöyle buyurur: “Ey insanlar, siz Allah’a muhtaçsınız; O ise Gani ve Hamid’dir” [Fâtır Suresi, 35/15].
Pdf-Yusuf Kelimesindeki Hikmet-i NuriyyeKitabı okudu
Hücre diyorduk değil mi? Yani diyorduk ki; bir adam, aynı zamanda her bir hücresinde aynı bilgiyle var olan adamdır. Anlayacağınız, adam hücresinden ibaretti, hücresi de adamdan. Daha da anlamadıysanız, her adam kendi hücresiydi. Bunu da anlamadıysanız şöyle ifade etmek isterdi; gün gelecek, senin bir hücreni alıp senin aynından yapacaklardı, bak görürsün.
Gülmeyin bak.
Sayfa 104Kitabı okudu
