Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Konya şehri Babil kulesi misaliydi. Her an her şey durmadan değişiyor, ayrışıyor, çözülüyor, bozuluyor, yenileniyor, aydınlanıyor, aşkınlaşıyor, can bulup can veriyordu.
Babil Kulesi Babil kulesinden Tevrat’ın Yaratılış (Tekvin) kısmında bahsedilir ve bütün dünyanın sözü bir, dili birdi. Şarktan göçtükleri zaman sinear diyarında bir ova buldular, orada oturdular. birbirlerine ‘gelin kerpiç yapalım, onları iyice pişirelim. onların taş yerine kerpiçleri, harç yerine ziftleri vardı. yeryüzünde dağılmayalım diye kendimize bir şehir, başı göğe erişecek bir kule yapalım’ dediler, ve ademoğullarının yapmakta olduğu şehri ve kuleyi görmek için rab* indi. Onlar bir kavm, hepsinin tek dili var,gelin inelim birbirlerinin dilini anlamasınlar diye onların dilini karıştıralım. Rab onları oradan dağıttı ve şehri bina etmeyi bıraktılar. Bundan dolayı onun adına babil dendi. (Tevrat, Yaratılış(Tekvin); 11:1-9) Efsaneye göre tanrı kendisine ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine kızar ve o zamana kadar aynı dili konuşmakta olan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engeller. Kulenin yıkılışı Tevrat’ta anlatılmaz ancak Jubilees veya Leptogenesis olarak bilinen Yahudi belgelerinde anlatılır. Dini bir bakış açısıyla bu öykü sıklıkla insanın kusurluluğunu, tanrının kusursuzluğu ile kıyaslamak ve dünyadaki yüzlerce dilin kökenini açıklamak amacıyla kullanılır.
Reklam
Hikmet Kıvılcımlı
Ya güvendikleri dağlara kar yağarsa? Ya korktukları başlarına gelirse? İşte o zaman, moruk sihirbaz canavar kocakarı acuzelerinin küp küp üstüne göğe dek yığıp tepesine çıktıkları, çok sağlam bir Babil Kulesi kendilerini Allah'la yakın kıldı sanırlarken ne olacak? Alttaki küplerden biri çekilince seyreyleyin gümbürtüyü! Fosillerin bütün büyücülükleri, muskacılıkları, sihirleri, kerametleri kendi kutsal kurnazlıkları, ikiyüzlülükleri, hainlikleri ile birlikte gümbür gümbür gidecek. Bundan, onlar da korkuyorlar. Geceyarılarından sabahlara dek her saat başı bir ölüm kanunu daha fırınlarken, saklayamadıkları ürküntüleri ve telaşları budur. (Dönemin hükümetini ve medyasını kastediyor.)
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Öncelikle tarihi roman severler için serinin ilk kitabıyla beraber mutlaka okunması gereken 5. ve son kitabı. Hiç okumayanlar için konu kronolojisine göre şöyle bir sıralama tavsiye edebilirim: 1-2-5-3-4. Bu kitap diğerlerinden farklı olarak, tüm serinin başkahramını olan Mısırlı Taita'nın anlatımıyla yazılmış. Fantastik unsurlar yerine gerçekçi tarihi unsurlar ağırlıkta. Çöl yaşamı, denizcilik terimleri, Mısır ve Yunan mitolojisi, dönemin(M.Ö 1700ler civarı) savaş teknolojileri, tıp, coğrafya,aşk, Güney Mısır, Kuzey Mısır (Hiksoslar), Sümerler (Nemrut), Babil Kulesi- asma bahçeleri gibi efsanevi mekanların tasvirleri, Girit (Minos) uygarlığı, savaşlar, kahramanlıklar akıcı ve edebi bir anlatım..
Çöl Tanrısı
Çöl TanrısıWilbur Smith · Altın Kitaplar · 2014121 okunma
"...Babil Kulesi'nde bir kattakiler, öteki kattakilerin dilini anlayamazmış, zaten o görkemli yapı da bu nedenle yıkılmış; anlaşamadıkları için. Ama Pera'da diller farklı da olsa insanlar anlaşır, birbirlerinin kültürlerine saygı gösterilmiş. Sanırım bu yüzden Pera ya da Beyoğlu, Babil Kulesi gibi yıkılıp gitmedi. Öyle ya da böyle insanlar hala birbirlerini anladıkları için ayakta kalmayı başardı. Bu anlayış ortamı zaman zaman, 6-7 Eylül gibi yüz karası olaylarla bozulsa da, en azından o çok sesliliğin ruhu korunduğu için Beyoğlu, bu ülkenin, bu kentin en özgür, en renkli bölgelerinden biri olmayı sürdürüyor."
Sayfa 454 - SelimKitabı okudu
‘’ Sosyalizm, yalnızca bir isçi sınıfı ya da dördüncü sınıf dedikleri insanların sorunu değil, daha çok çağdaş tanrıtanımazlık üzerine kurulmuş ve yerden göğe varmak yerine göğün yere indirilmesini amaçlayan bir "Babil Kulesi" sorunudur.’’
Reklam
Annem ,'kim kiminen, değirmenci suyunan, 'derdi.Sahiden de öyle . Rivayet ederler ki Babil'de meşhur bir kale yapılırken yetmiş iki milletten işçi çalışmış .Öyle bir zaman gelmiş ki kimse kimsenin dilinden anlamaz olmuş .Dünyamızın , insanların hali, Babil Kulesi'nin inşası sırasındaki Babil 'in haline benzemiyor mu ?
Sayfa 129
Bu kağıt okyanusunda boğulmamak, bu Babil Kulesi'nde sükunetle dolaşabilmek için hangi kılavuzun peşinden koşacak, hangi pusulaya güveneceğiz?
İletişim YayınlarıKitabı okudu
muhavere-i tebabüliye
'babil'dekilerin konuşmaları' anlamına gelir. rivayete göre babil kulesi yapılırken tanrı orada çalışanların lisanlarını değiştirmiş. birbirlerini anlamaz olmuşlar. Onun için kimsenin birbirini anlamadığı konuşmalara muhavere-i tebabüliye (babillilerin konuşması) denir. Seslerin bir uğultuya dönüştüğü durumlar muhavere-i tebabüliye sayılır
Sayfa 161Kitabı okudu
İnsan bazı durumlarda iyi, bazı durumlarda kötü olur. Onu yargılamanız durumu nasıl tanımladığınıza ve bakış açınıza bağlıdır. Bir şeyin kötü olduğunu düşünüyorsanız o şey kötü olacaktır. Belirli bir biçimde davranmayı kötü bulduğunuzda o davranış kötü olur. Biz burada oturmuş konuşurken aramızdan biri uyuya kalırsa ve siz bunun kötü bir şey
Reklam
Annem, "Kim kiminnen, değirmenci suyuynan", derdi. Sahidende öyle. Rivayet ederler ki Babil'de meşhur bir kule yapılırken yetmiş iki buçuk milletten işçi alınmış. Öyle bir zaman gelmiş ki kimse kimsenin dilinden anlamaz olmuş. Dünyamızın, insanların hali, Babil Kulesi'nin inşası sırasındaki Babil'in haline benzemiyor mu?
Sayfa 129 - Everest Yayınları
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
1.275 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.