Zülfü Livaneli'nin yine başarılı romanlarından biri. Bence günümüzün en başarılı yazarlarından. Daha sonra araştırmalarımda da şunu gördüm. Livaneli, Hemingwey hayranı ve bu yüzden hep bir deniz hikayesi yazmak niyetinde. Balıkçı Mustafa ve Mesude'nin hikayesi gibi gözüken roman aslında Türkiye ve Dünya sorunlarına değiniyor. Kendi çocuklarını denizde yitiren Mustafa bir gün denizde göçmen yarı ölü vaziyette olan bir çocuk buluyor. Ve adını Deniz koyuyor. Deniz'e alışıyorlar fakat daha sonra annesinin yaşadığı ortaya çıkıyor ve Mesude dayanamayıp çocuğu bırakıyor. Çocuk yüzünden karı kocanın arası açılıyor. Bir süre sonra göçmen kadın çocuğu onlara vermek için başvuru da bulunuyor. Ve Samir adlı bebek onların evladı oluyor. Son bölümde göçmen kadını ziyarete gidiyorlar ve kadın çocuğu emziriyor. İç burgan bir ayrılış. Tabii Zülfü Livaneli denizdeki problemlerden, altın arama sıkıntılarına, kaçak göçmen problemine değinmiş. Kalemine sağlık Livaneli .