Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz, aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında
Sayfa 88
İnsan tabiatla kurduğu yanlış ilişkinin neticesinde aslında evinden koptu ve bu kopuş da ontolojik bir temelde, doğanın dışsallaştırılıp sömürülmesi nedeniyle gerçekleşti. Doğayı bize Allah'ın bir emaneti, hürmetle yaklaşmamız gereken bir bağış olarak görmedik .de yağmalanacak bir hammadde deposu, istismar edilecek bir varlık olarak gördük. Aslında bu tutumu sergiledikçe, sürdürülebilir bir hayata olan ümidimizi kaybediyoruz. Doğa ve insan arasında muhteşem bir uyum söz konusu. Bizler doğanın efendisi değiliz
Reklam
Bundan çok daha iyisi, "dindarlığı" hayırseverliğin temeliymiş gibi tanıtmayı ve ona özel statü vermeyi tamamen bırakmak olurdu elbette. Bunun topluma faydaları çok büyük olurdu, özellikle de kiliselerce emilen ve zaten para babası olan televizyon rahiplerini daha da kodamanlaştıran vergisiz bağış paralarının toplamının adilane bir tanımla ağız uçuklatacak seviyelere çıktığı ABD'de.
Sayfa 57 - Bölüm 2 - Tanrı Varsayımı, Çok TanrıcılıkKitabı okuyor
Türkçe bu ses ihtiyara onulmaz bir bağış gibi geldi: ama durmadı, her ihtimale karşı kaçmaya çalışıyordu.
Sayfa 186 - ötükenKitabı okudu
Biz kırıldık daha da kırılız. Ama katili de bilmediğiniz öldürdüğünü. Hırsız da bilmediğimiz... Biz yeni bir hayat acemileriyiz. Bütün bildiğimizimiz yeniden biçimleniyor. Şiirimiz, aşkımız yeniden... Son kötü günler belki İlk güzel günler de yaşarız belki. Kekre bir şey var bu havada. Geçmişle gelecek arasında. Acıyla sevinç arasında öfkeyle bağış arasında.
Cömertlik örneği bir kişiden şöyle soruldu: "Sen muhtaçlara bağışta bulunup yardım ettiğin esnada gönlüne böbürlenme gelip fakirlere yardım ettiğin için minnet etmek aklına gelir mi?" O şahıs şöyle cevap verdi: "Heyhat! Öyle bir şeyi nasıl aklımdan geçirebilirim ki, benim yardım ve bağış yaparken durumum, aşçının elindeki kepçe gibidir, halkı doyuranın kepçe olmadığı herkesin mâlumudur.
Sayfa 75 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz, aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında
yazık
Aynı hayatın başka bir esası olan hak mefhumuna ait düşüncelerimiz nedir? Kalp ve ruhumuzda bana ne dereceye kadar bağlılık geliştirilmiştir? Bunun gibi, vefa, doğruluk, sadakat, mertlik, acıma, yardım, bağış, sebat, azim vs. gibi, ruhun o haşmetli halleri bizde ne dereceye kadar gelişmiştir? Bugün bile, İstanbul'dan Malta'ya gelen
"Mutluluğumdan yahut mutsuzluğumdan yana bir şikayetim yok. Mutlu olduğum zamanlar daha dışadönük oluyor, insanlarla çok şey paylaşabiliyorum. Hüzünlü olduğum zamanlarda içimin titreyişlerine kulak kesiliyor ve şiir yazabiliyorum. Her iki durumun da ilahi bir bağış olduğuna inanıyorum."
Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz, aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında ... Biz kırıldık daha da kırılırız Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.
Reklam
ABD, Türkiye'yi güdümüne almak için "demokrasi" adına, "Çok Partili Yönetime" geçmeyi dayatmış, ayrıca üremli borç (kredi) ile bağış yardımları önererek, bağımsız, özgür, üreten Türkiye Cumhuriyeti'ni, kurdurduğu Demo­krat Parti aracılığıyla egemenliği altına almıştır. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan - TÜRKİYE YENİDEN Mİ KURULMALIDIR?
Abdülhamit'in Mikroplar Aralarında en hayran olduğu kişi ise pastördü bu bilim adamını görmek için alexanderpaşa mahiyetinde bir heyet göndermişti Paris'e Bunlar hünkarının selamı ile birlikte 1 dereceden bir Mecidiye nişana takdim etmişler Ayrıca kurulmakta olan faktörü Enstitüsü için 10.000 Frank bağış yapmışlardı bilindiği gibi bu Bir İmparatorun enstitüye yaptığı en büyük bağıştı Alexander Paşa, Pastör'ün yanında 6 ay kalmış adamın ilmini kapmaya çalışmıştı.
Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz, aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında
Sayfa 112Kitabı okudu
Niçin kendisinden doğaüstü imler beklediklerini, neden varlığının arkasındaki gizi ortaya vurmasını istediklerini bir türlü anlayamamaktadır: Varlığının gizlisi saklısı yoktur çünkü. Tanrı'nın oğlu olduğunu kendisi de duyumsamaktadır, ama kendini hiçbir kutsal gö­revle görevlendirilmiş saymamaktadır. En azından, böyle bir görevden
Pdf
Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz , aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.