Kalem kağıdın üstüne konar konmaz koşmaya başladı.rüzgârın ittiği küçük yelkenli bir tekne gibi gidiyordu,hiç zorlanmıyordu.hiç güçlük çekmiyordum kendimi bir yazardan çok bir medyum gibi hissediyordum.birisi yazdırıyordu ben kağıda döküyordum sanki kitap esrarengiz bir yerlerde bütünüyle yazılıp bitmişti,ben şimdi basit bir hizmetkar olarak bunu yazmakla görevlendirilmiştim