Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim için en büyük sorunlardan biri de erkeklerin esiri olmuş, körü körüne kara taassuplarından başka hiç bir fikri olmayan bazı kadınlarımızın varlığıdır. Bu kadınlarımız özgürlükten, eşitlikten korkuyorlar. Kara çarşafa bürünüp, kara yazgıya çalan hayatlarını yaşıyorlar. Kadınlarımız bu dünyaya kara kefenle geliyor, öteki dünyaya beyaz kefenle gidiyor. Siyahla beyaz arasında geçen grinin tonu bir hayat yaşıyorlar.Ama bir gün gelecek , bedenlerimizi saran bu kara kabus ölü toprağı gibi üzerimizden atılacak.
Sayfa 31 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
İslam'da Kadının Değeri
Bir İngiliz sorar: - Kadınlarınız neden yabancıyla el sıkışmıyor? Müslüman cevap verir: - Siz neden Kraliçe Elizabeth'le el sıkışmıyorsunuz? İngiliz: - Herkes onunla el sıkışamaz. O bir kraliçe! Sadece bazı belli kişiler . Müslüman da cevabı verir: - Bizim kadınlarımız da bizim kraliçemizdir ve helali olmayanlarla el sıkışmazlar .
Sayfa 481Kitabı okudu
Reklam
Bir Yezid’i anlatıyor .
Biz hep Müslümanlardan baskı gördük . Kovalandık , dövüldük , öldürüldük , kadınlarımız kaçırıldı . Sadece kendi köylerimiz güvenliydi . Şehre , başka köylere ya da askere gitmemiz gerektiğinde dikkat çekmemeye çalışırdık . Ölüm vardı işin ucunda . Ama zaten dikkat çekmemize neden olan bazı özelliklerimiz var . Şüphe üzerine gözaltına alındığımızda ya da askere giderken yapılan muayenede , sünnetli miyiz diye kontrol ederler . Değilsek , canımız tehlikede demekti..
Malcolm X Harlem Mitingi Konuşması
Irkların birbirine karışmasına bayılan ve beyaz kadınları arzulayan bazı zenciler, ırkların birlikteliğine karşı çıktığı İçin Bay Muhammed’e kızıyorlar. Meseleyi yokuşa sürüp beyaz adama beyaz karşıtı olduğumuzu düşündürtmeye çalışıyorlar; beyaz adamın kendi türüne karşı bu kadar alçalabilen ispiyoncu Tom amcalara inanacak kadar ahmak olmasına şaşırıyorum. Şu yeryüzünde sürüsüne bereket siyah tenli insan var: Afrika’da, Asya’da, burada; Amerika’da bile. Kadınlarımız tüm kadınların en güzeli, bir çiçek buketi gibi. Neden beyaz kadınların peşinde olalım Kİ? Bu değişen dünyada beyaz kadınlarla evlensek elimize ne geçecek ki?
Sayfa 19 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, fakat aynı zamanda bir ödevdir. Çocuklarının ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir. "Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar." Türkiye'de öğretim, hiç değilse ilkokulda, bazı orta dereceli okullarda ve açıktır ki, üniversite ve yüksekokullarda karma olacaktır.
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, fakat aynı zamanda bir ödevdir. Çocuklarının ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir. "Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar." Türkiye'de öğretim, hiç değilse ilkokulda, bazı orta dereceli okullarda ve açıktır ki, üniversite ve yüksekokullarda karma olacaktır.
Reklam
Ludingirra'nın Yaşam Öyküsü Tablet 5
Bir atasözümüze göre "evde huzursuz bir kadın cinlerden fena" imiş. Yalan değil bu; hakikaten kadınlarımız içinde cinlerden fena olanlar yok değil. Bazı erkekler de onlardan aşağı kalmaz ya!
Sayfa 38
☆ " Genellikle ! Bizim kadınlarımız , erkekleriyle her konuda yarışır . Her konuda ! Bazı kadınlarımızın sakal ve bıyıkları , erkeklerimizin kıskançlık odağıdır . " ☆
Sayfa 454 - DLS YAYINLARIKitabı okudu
Yalnızca köylerde değil, kasabalarda da yoldan geçerken kadınların yüzlerini, gözlerini örttüklerine tanık olmuştu. Bu alışkanlık özellikle yaz sıcağında rahatsızlık veriyordu ve masumiyet adı altında erkeklerin bencilliği nedeniyle sürdürülüyordu. Fakat muhterem arkadaşlar, kadınlarımız da bizim gibi müdrik [olgun] ve mütefekkir [düşünceli] insanlardır. Yani onlara ahlakı öğretin ve bencil olmaktan vazgeçin. Onlar yüzlerini cihana göstersinler. Ve gözleriyle cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir şey yoktur. Bu gidiş zaruridir. Bu zamret bizi yüksek ve mühim bir neticeye isal ediyor [ ulaştırıyor ]. İsterseniz bildireyim ki, bu kadar yüksek ve mühim bir neticeye vusul için lazım gelirse, bazı kurbanlar da verelim.
Sayfa 502Kitabı okudu
_Sümerler, Türk'tür. _Tarih 5500 yıl önce Sümer’de başlar. _Sümerce kesinlikle Türkçedir. Prof. Atakişi Kasım _MÖ 2400 yıllarına ait çivi yazılı belgelerde Türk adları bulundu. _Sümerce, Türk, Fin ve Macar dillerine akrabadır. Asurolog Jule Oppert _Atatürk demiş ki: Bırakın şu Asurları! Asurlar Arap cinsinden. Bu Sümeroloji olacak demiş.
Reklam
Irz düşmanı Hüveytat Aşiretinin Yaptıkları
Hüveytat aşireti, Hıreyşe aşiretinden sonra gelen altı bin çadırlık bir seyyar aşiretti. Disiplini gevşek, halkı sert, yırtıcı, en adi şeylere kadar tenezzül eden hırsızlardandı. Arap aşi­retleri içinde kadınlara el atan ve alçakça soyan yegâne aşi­retti. Bu vahşi ve saldırgan aşiretten gerek Urban-ı Badiye (Çöl Göçerleri) ve gerekse yerli
Atatürk, kadınların giyimleri konusunda ise ölçülülüğü savunmaktaydı: "Bizim örtünme konusunda dikkate alacağımız şey, bir yandan ulusun ruhunu öte yandan yaşamın gereklerini düşünmektir. Örtünmede her iki yöndeki aşırılıklardan kaçınmakla bu iki gereksinimi de karşılamış olacağız. Örtünüş biçimimizde ulusun manevi gereksinimini tatmin için İslam ve Türk yaşamını başlangı cından bugüne etraflıca açıklığa kavuşturmamız gerekir. Bizim kadın yaşamında, kadının giyiniş biçiminde yenilik yapmamız söz konusu değildir. Belki sadece dinimizde, ulusal geleneklerimizde, tarihimizde zaten var olan, herkesçe beğenilen adetlere geçişi düzenlemek söz konusu olabilir. Kendi zevkimize, kendi terbiye ve düzeyimize göre istediğimiz kıyafeti seçebiliriz. Ancak, tüm ulusun kabul edebileceği biçimleri, tüm ulusun yaşamında uygulama olanağı bulunan kıyafetleri herhalde genel eğilime uygunlukta görmek doğru olur. Bazı ulusların zevk âlemlerini ülkemizde uygulamaya kalkışmak elbette hata olur. Bu yol sosyal yaşamımızı ileriye ve erdeme götürmez." "Kadın konusunda biçim ve kıyafet ikinci derecede kalır. Kadınlarımız için asıl savaşım alanı, başarılı olunması gereken alan, kültürle, aydınlıkla, gerçek erdemle donanmaktır. Ben sayın hanımlarımızın, Avrupa kadınlarının gerisinde kalmayacaklarına, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacaklarına, nur ve kültürle donanacaklarına kuşku duymayan, buna kesinlikle inananlardanım."
Sayfa 85 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bizim kızlarımız ve kadınlarımız, kendi cerverelerindeki erkeklerle tamamen tutucu, şehvetten tümüyle uzak bir iletişim biçimi kullanmaya öylesine alışmışlardır ki, bu dille hiç de soyut anlamda kastedilmeyen şeyleri de ifade ederler. Bazi kızların bir erkekle, aslında-çoğunlukla bilincine varmadan- onun aşkından ve ona sahip olmaktan başka bir şey düşünmezken, zihinsel düzeydeki ilgilerden ve ruhsal yakınlıktan başka bir şey paylaşmadıklarını iddia etmeleri gibi.
Aynen, aynen Atatürk olmasaydı da olurdu(!)
Şalcı Bacı Yalancısı Yobazın Unuttuğu Gerçek:Anadolu'da İşgalci Yunanın Vahşice Katlettiği Kadınlar Şalcı Bacı yalanı üzerinden Atatürk Cumhuriyeti'ne saldıran yobaz, liboş takımının unuttuğu bir gerçek de şudur: 15 Mayıs 1919'da İzmir'e ayak basan Yunan ordusu, Batı Anadolu'da ilerlerken binlerce kadınımıza, kızımıza
Sayfa 162 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Aklıma günümüz Yeni Şafak yazarı Dücane Cündioğlu'nun su sözleri geliyor, eve ulaşınca Google'dan kontrol ediyorum: "Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir. Çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!"
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.