Sevgili Erdal;
Bu zor geçen son günlerimde bana o kadar derman oldun ki, seni, yaptıklarını, Türk edebiyatına katkılarını hayatım boyunca minnetle anacağım.
Erdal Öz 1935 doğumlu, yani bu dergicilik, edebiyat sohbetleri mektuplar konuşulduğunda en erken mektup tarihi 1956 olduğuna göre Erdalcım henüz 21 yaşında, gerçi 17 yaşında yayınlanan
Herkese merhaba,
Bu kitabı ve değerli yazarını bu güzel platform ve buradaki okuyucular sayesinde tanıdım.
Öncelikle burada gerçekten çok kaliteli okurlar olduğunu belirtmek istiyorum.
Oğuz Yılmaz da buradaki değerli okur ve güzel yazarlardan bir tanesi.
Hepimizin hatırlayacağı üzere Mahmut Hoca Efsane bir Hababam sınıfı repliğinde der
Fener, Gece ve Yıldızlar bu kitap ve yazarı Borchert hakkında birkaç kelam etmeden önce orijinal dili Almanca aslından çevirisini yapan Behçet Necatigil ile başlamak istedim.
Şiiri en iyi şairler çevirir savı ne kadar doğrudur bu konu tartışılır olsa da bu kitapta şiirlerin çevirisini Necatigil'den başka biri bu derece dili iyi kullanıp,
Cümlemiz ..
Bir çocukluk özlemi ,bir ölüm korkusu .İki sebep vardır çocukluğu özleten ,ya çok güzel bir çocukluk ,ya da kötü bir bugün.
Bulutların peşinden keşfe çıkmak ,bir ağaç kovuğunda büyümeyi düşünmek
gök kuşağına gönül indirmek . "Uzakta kalan bahçeler .O sabahlar, o geceler."
Ne güzeldin sen çocukluk.Kaç yürekte bilinmez hep
bugün 1k üyeliğimin yıldönümü 🎂🎂🎂 1 yıldır geçti aradan beklediğimden çok kitap okudum 😊 çok iyi insanlarla tanıştım 😇 tanışmayıp da paylaşımlarından faydalandığım güzel insanlar -paylaşımlarıyla- tanıdım 🙏🏾😇 herkese düşünceleriyle, paylaşımlarıyla ve yaşattıkları duygularla teşekkür ediyorum 🙏🙏🙏 ben de bir şeyler kattıysam şu gelip geçen dünyada
Bence, şiir okumayı sürdüren, şiirle ilgisini kesmeyen her şair, kendinden sonraki güzel yapıtlar karşısında şevke gelir ve varsa biraz cevher, yani eskiden kalma bir şeyler varsa bir öz varsa onda, şiirini tazeler, sürdürür.
İnceleme yazmaya mesafeliydim ama bu kitaba yazmadan duramazdım. Hocam o kadar çok övdü ki Necatigil'i bir hevesle aldım hemen bu kitabı. Şiirler ne naifti öyle. Hal eklerini anlattığı Evin Halleri şiirini alıp okut herkes öğrenir ismin hal eklerini. Evler şairi deniliyor Behçet Necatigil'e. Epey evli şiiri var okuyup görünce anlaşılıyor neden böyle denildiği. Necatigil Meddah İsmet adlı şiirinde adının Beşiktaş'ta bir sokağa verilmesini istediğini belirtiyor ve ölümünün ardından Beşiktaş'ta bir sokağa adı veriliyor.(Beni en çok etkileyen kısım kesinlikle burası oldu.) Kitabın sonunda şairin hayatı ve edebi kişiliği özetleniyor. Bu seçkileri çok beğendim umarım sayıları daha da artar.
Eski SokakBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 20132,008 okunma
1970’lerin karanlık yapısı olağanüstü çatışmalarla, darbe dönemini hazırlayan sağ-sol kavgalarıyla geçti, herkes kendi kavgasını veriyordu. Gençlik sağ-sol çatışmalarının içinde boğulsa da hepsi düşünen toplumun bireylerini yansıtıyordu. Her ne kadar dönemin hükümeti bunu farklı onaylasa da gençlik bir şeylerin kavgasını veriyordu. Bu çatışmacı
Şiirler ne naifti öyle. Hal eklerini anlattığı Evin Halleri şiirini alıp okut herkes öğrenir ismin hal eklerini. Evler şairi deniliyor Behçet Necatigil'e. Epey evli şiiri var okuyup görünce anlaşılıyor neden böyle denildiği. Necatigil Meddah İsmet adlı şiirinde adının Beşiktaş'ta bir sokağa verilmesini istediğini belirtiyor ve ölümünün ardından Beşiktaş'ta bir sokağa adı veriliyor.(Beni en çok etkileyen kısım kesinlikle burası oldu.) Kitabın sonunda şairin hayatı ve edebi kişiliği özetleniyor. Bu seçkileri çok beğendim umarım sayıları daha da artar.
Eski SokakBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 20132,008 okunma
1950'Ierin sonunda edebiyat matinelerinin yıldızı Özdemir Asaftı. Sahneye adımını attığı anda kıyamet kopardı, salon alkıştan inlerdi. Özdemir Ağabey, mikrofonun başına geçer, sessizce dinleyicileri süzmeye başlardı. Kahkahalar, alkışlar. Konuşacakmış gibi ağzını açardı Özdemir Ağabey, bir şey söylemez, susardı. Kahkahalar, alkışlar. Sonra
Cemal Süreya bir şiirinde "Çok şükür büyük şair değilim ama bir sır söyleyeyim mi kulağına: Cins şairim ben (321)" diyor. Evet, öyle cins bir şair ki altını çizdiğim satırları zaman zaman açıp tekrar tekrar okuyacağım. Hep sosyal medya da gördüğüm söz ve şiirlerinden tanıdığım daha doğrusu geneli sahte olduğu için tanıyamadığım Cemal
Son dönemin en önemli şairlerinden olduğunu düşündüğüm Şükrü Erbaş'tan biraz bahsedelim. :')
7 Eylül 1953 tarihinde, Yozgat'ta dünyaya gelmiştir. İlk şiiri 1978'de Varlık dergisinde yayımlanmıştır. Şiirlerinin yanında denemeler ve antolojiler de yazmıştır. Aldığı ödüller şunlardır:
1987 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü
1996
Alperen Baştan ' ciğimin hediye etmesi ile bu kitabı okumuş oldum.. Favori şiir kitaplarımdan biri oldu buradan canım eşimee tekrardan çok teşekkür ediyorum hediyesi içinn..
Kitaba gelecek olursak;
"Güzel olan yaşadığımızdır
bir gün öleceğimiz değil"
diyor Muzaffer Tayyip Uslu
ve şiirlerini de gerçekten bu tema üzerinden yazıyor aşk,dostluk, mutluluk, umut, hatta savaş bile ama hepsinin sonunda bir umut tohumu ekiyor şairimiz. Zonguldak şairi olan tanınan Uslu şiirleri her zorlukta bile umut tohumuna sarılmamız gerektiği bir kez daha hatırlatıyor, verem hastalığına yakalanmasına rağmen hâlâ gökyüzünün güzelliğinden, yaşama sevincinden ve aşktan oluşan şiirleri ile nefis bir duygu karmaşasında buluyorsunuz kendinizi.. En sonunda en yakın arkadaşı olan Rüştü Onur'u kaybettikten sonra yazdığı yazıyı okurken birkaç damla gözyaşınızı kitaba dökebilirsiniz. Kendimi her kötü hissettiğimde açıp açıp birkaç şiirini okuyacağım bir şairle tanışmış oldum. Hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz Kelebeğin Rüyası adlı Muzaffer Tayyip Uslu, Rüştü Onur ve Behçet Necatigil'i anlatan o filmi izlemenizi de öneririm. Ben çok beğendim okuyacak olanlar varsa da şimdiden iyi okumalar dilerim.. 🩷
ŞimdilikMuzaffer Tayyip Uslu · Yapı Kredi Yayınları · 20131,012 okunma