Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hastane odasında, tedavi kisvesi altında ölümü beklerken, içimdeki kötülük tohumunun kabarıp çatladığı o ilk anı, ilk gerçek günahımı bulmaya uğraşıyordum. Neydi? Benim şahsi ruh bozgunum nerede başlamış olabilirdi? Hayır, sıranın altına sümük yapıştırmak bir devir kapayıp öbürünü açacak kadar kuvvetli bir kabahat değildi. Kabahat bile değildi, olsa olsa amatör bir enstalasyon denemesi. Annemle babamı da bilerek basmamıştım. Adi bir röntgenci ya da heveskaçıran sayılmazdım. Bakkaldan sakız yürütmek, evet belki. Sonuçta hırsızlık bütün dinlerde günah. Ama orada başlamamıştı ya irtifa kaybım. Elbet öncesi vardı. Daha evvel bir yerlerde bir şey kaybetmiştim ve kalbimdeki kavimler usulca yer değiştirmişti.
Sayfa 15 - HEP KİTAPKitabı okuyor
Vakit alır o soğuma hissinin şekillenmesi, hele hele zihinde biçimlenmeye başlaması ("Sanırım artık ona katlana­mıyorum, bu kapıyı kapatmam lazım, başka yolu yok") ve bilinç nihayet durumu kabullendiğinde bile söze dökülmeden, terk edilme acısını yaşayacak, kaderi şaşkınlık içinde takati kesilmek ve belki de ardımızdan solup gitmek olan, ne ki hiçbir şekilde bundan kuş­kulanmayan yahut bunu öngörmeyen insana ifşa edilmeden önce kat edilecek koca bir mesafe vardır hala; biz düzenbaz, korkak, savsak, işi ağırdan alan terk edenler de ne kuşkulanırız bundan ne de öngörürüz çünkü bu durumu, suçtan kaçınma, hasarı engelleme gayesiyle imkansızmış gibi yaparız durmadan.
Reklam
“Hımm siz günde 10 defa küfür edin.” Buyrun reçeteniz. :D
~ Geçenlerde belki siz de gazetelerde okudunuz. Amerikan doktorlarının küfür etmeyi sağlık için çok faydalı bulduklarını haber veriyordu. ~
Sayfa 38 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.ŞKitabı okuyor
Bir engel aramakla kafayı yorma. Belki hiçbir engel yoktur.
Sayfa 144
"Kendinize boşuna eziyet etmeyin," dedi yatıştırıcı bir ses tonuyla."Belki de ondan söz etmek ihtiyacında olduğunuz için gelmişsinizdir yalnızca."
Çoğumuz hayatta belli bir olgunluk seviyesine eriştiğimizi, başka insanlardan öğrenecek bir şeyimiz olmadığını düşünürüz. Başka insanların duygularından, deneyimlerinden, rüya ve ülkülerinden öğrenmeyi, onları hayatımıza katarak zenginleştirmeyi ihmal ederiz. Oysa onlara gönlümüzü ve ruhumuzu açmamız yeterliydi. Birkaç söz, birkaç bakış dünyayı belki yepyeni biçimlerde görmemizi sağlayacaktı. O halde insana bakarken, insanı görürken kendimize sormamız gereken ilk soru, "ben bu insandan ne öğrenebilirim?" olmalıdır.
Reklam
Oyuncak Müzesi
Belki de yatağının altına saklanmalıydım. Asıl canavarlar kimlerdi? Yatağın içinde uyuyanlar mı, yoksa altına saklananlar mı?
Sayfa 137 - Oyuncak KatiliKitabı okudu
"Ümmetimin ihtilafı insanlar için rahmettir."
İşte bu hadis-i şerif, Asr-ı saadetten sonra, çağların en hayırlısı olan sahabe zamanından itibaren -ki irşat ve hidayet zamanıdır- meselelerin fürûunda alimler arasında ihtilaf ortaya çıkacağına dalalet eder. Çünkü bazı hadiselerde ihtilafa düşen sahabenin her biri fıkıh ve rivayet ile meşhur olduklarından her birinin sözünü tâbiînden bir topluluk alınca, tâbiîn ve diğer alimler arasında ihtilaf ortaya çıkması gerekir. Şeriat sahibi Resulullah efendimiz (sav) ise böyle bir ihtilafın olmasına izin vermiş ve razı olmuştur. Hatta belki de övmek suretiyle bu ihtilafı, kurtuluşa erecek ümmeti hakkında rahmet saymış; ümmetini diledikleri sahabenin sözüyle amel etmek konusunda serbest bırakarak sözlerinde ve işlerinde sahabenin yolunda giden, onların içtihad usulleri üzere hareket eden müctehid imamların görüş ve mezhepleriyle de amel etmek konusunda serbest bırakmıştır.
Sayfa 52
Namazdaki teslimiyet, kulun kendini inkâr etmesi veya nefyeylemesi değil; belki bindiği gemi batarken, ya da ateş hattında kurşunlar tepesinden yağarken dahi onu, rahatlıkla Hakk'ın huzūrunda tutabilen hudutsuz kudretti.
Sayfa 106 - Kubbealtı Neşriyatı, IV. Baskı, 1999Kitabı okuyor
… Ağladığını görünce neden konuştum onunla.Yüreğimin iyiliğinden mi.Belki o zamanlar iyi yürekliydim.Hayır değildim.İyi yürekli olmak allah vergisi değil ki. Sonradan öğrenilen bir şey.
Sayfa 18
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.