Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Bu kitabı en çok kendimi sorgulamama neden olduğu için sevdim. Duygu Asena ile ilk defa bu kitapta tanıştım ve açıkçası romanlarından önce düşüncelerini açıkça yazdığı bir kitabı okumak ve yazarı görebilmek hoşuma gitti. Bugüne kadar nasıl da keşfetmemişim? Tabii genel açıdan evlilik üzerinde durmuş. Evlilik, kadın erkek. Kadınların çektiği
Değişen Bir Şey Yok
Değişen Bir Şey YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 2007549 okunma
Yüzümdeki,yüreğimdeki,beynimdeki derinlikler çoğaltacak beni.Şu çizgi bir Sevda,şu çizgi bir ayrılık çizgisi belki.Bir gün başka çiçekler de ekmeli yüzüme. Belki de yaşlanmak,daha güzel olacak.Yüzlerdeki romanlara bayılırım.Hayatı dolu dolu yaşamış bir yüzün vitrininde ne çok roman var.Hem, gözlerimin altındaki yorgun mor menekşeleri de seviyorum ben.
Reklam
Onu, kimseyi sevmediğim gibi seviyordum ve belki de sunumu getirecek şey buydu.
Sayfa 437Kitabı okudu
bekleyiş beklenen şey için biriktirme vazifesi görür, onu katılaştırıp taşlaştırır ve derken yıllarımızı bir işaret gelsin diye beklemekle heba ettiğimizi kabullenmeye yanaşmayız, nihayet o işaret geldiğindeyse artık bizi ayartmayan ya da güvensizlik duyduğumuz, gecikmiş çağrısına karşılık vermekte sonsuz bir atalet hissederiz, belki de harekete geçmek işimize gelmediğinden.
bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler yarım dalgın ve kusurla geldim ben buraya günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa kalıp sana baktım kalıp sana bakmak oldu dünya baharatları tek tek zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya
416 syf.
2/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Ahmet Altan nın kitaplarını daha önce okudunuz mu bilmem...Ama okumadıysanız bu kitapla başlamayın... Kitap bir yazarın kendi hayatındaki yaslar ve sorumluluklardan kaçmak isteği ile başlar- önce anne, baba daha sonra eş kaybı- -iki yas süreside cok fazla olmasına rağmen(yasın yazar algısı ile yaşayış biçimine çok kısa bir kaç cümle ile değinilir)kafa dağıtmak, belki "Yeni romana" başlamak için bir yolculuk yapmaya karar verilen bir rota oluşturulur.Fakat küçük kasabaya giden " satılık deniz " ilamı ve açlık bir çok kişinin hayatını mahveder... Basit bir dille yazılmış ...vasat bir anlatım kitabın geneline hakim.Karakter derinlikleri yüzeysel, sağlam bir kurgusu yok. Okuyan olarak, bazı kitapları okumaktan sıkılabiliriz ya bazen; Ahmet Altan bu kitapta onu yaşamış gibi .Bir bakıyorsunuz olay örüntüsü sizi alıp götürmekte , çok güzel bir aşk öyküsü var okunanlarda ; bir bakıyorsunuz nereden başladığı belli olmayan bir macera hatta siyasi hiciv romanına adapte olmaya çalışmaktasınız..Bir şeyler anlatmaya çalışılmış ama olmamış görev icabı yazılmış bir metin .bunu ilk sayfadan son sayfaya kadar hissediyorsunuz.
Son Oyun
Son OyunAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,377 okunma
Reklam
""... iki yol arkadaşı şimdi onlar. Belki tanışmayacaklar bile..." Murathan Mungan
Hayatı yorumlamak değil yaptığımız Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki
İnsan hayatla mücadele ederken dünyanın merkezinde sadece kendisi var, diğerleri sadece figüran sanıyor. Ama etrafındaki insanlara kulak verdiğin zaman, birçok insanın belki senin kadar, belki senden de fazla çal kantılı bir hayat sürdüğünü fark edip şaşırıyorsun.
Senin canın hepimizinkinden fazla yanıyordur belki ama hala omuzların dik. Bunu nasıl başarıyorsun? Düşersem kaybederdim. Güçlü müydüm, bilinmezdi ama güçlü gözükmek zorundaydım. Yaşamamın başka bir yolu yoktu.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Allah esirgesin.
Belki de artık gözyaşı olmayan bir kız oldum.
gözlerim dalıyor, sen orda gibisin, her zaman ki yerinde bana bakarken, boş bırakıyorum hep sandalyeni, çayın tek şekerli, yanında atıştırmalıkların, biliyor musun? beklemekte güzel, sevince,hissedince,isteyince,arzulayınca... gözlerim istemsizce gülüyor,hatırlarken, elimden tutup çekişini, gel benimle deyişini,öpüşünü, bi hayal benimkisi, bi bekleyiş sadece, bi insan varken bu kadar sevgi dolu olup, giderken nasıl bu kadar sevgisiz,duygusuz olabilir ki, gelme sevgilim,çayın soğudu yanımda, yöremde yer kalmadı, beklerken,umut ederken, onlarda yoruldu... gelmemeni anlayabiliyorum ama sevgisiz olamanı, unutmanı kabul edemiyorum belki de...
Bugün keni kendime diyorum ki, eğer dünyadaki bütün insanlar, o gün bizim köyde olduğu gibi hep iyi şeyler düşünseydiler, çocuklarını, kardeşlerini, babalarını, eşlerini, bizim kadar çok sevseydiler, belki savaş hiç başlamazdı.
98 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Herkesin çevresinde vardır bir Mahmut ile Yezidası
İki aşık, ikisi de birbirini gördüğünden beri aşkın hükümlüsü aşkın tutsağı olan iki sevdalı yürek, ölüme adanmış iki beden; Mahmud ile Yezida. İkisine de aşk ilk başta çok kolay görünmüştü gözlerine çünkü aşk güzellik karşısında, yüreğine ilgisiz kalamama hali idi onlara göre. Ama çok sonra çok müşküller düşecekti yüreklerine. Çünkü aşkları yanında dağ gibi töre vardı karşılarında ve töre aşk tanımaz idi adetlerine göre. Buna karşın da töre tanımaz idi iki sevdalı yürekte. Bir günah gibi düşmüştü Mahmud, Yezida’nın yüreğine. Bir yasaklı kelime gibi düşmüştü Yezida, Mahmud’un diline. Aşkın özü ayrılık idi ikisi de bunu görecekti. Bir aşk ayrılık ile sonuçlandığında yer yerinden kımıldamazdı ama bir aşık öldüğünde ne diye de kıyamet kopmazdı. Kitap bizlere; toplumun törelerine göre toplumun adetlerine göre yasak bir aşk, dile getirilmemesi gereken bir sevda üzerinden toplumsal yapıyı, toplumdaki töreyi, düzeni gözler önüne seriyor. Kitabı bitirdiğimizde anlıyoruz ki hepimizin çevresinde; yaşanan tarih, yaşanan biçim ve bunları yaşayan kişiler farklı olmakla beraber bir Mahmud ile Yezida’sı vardır. Belki de onlardan biri bizizdir kim bilebilir. İyi okumalar
Mahmud ile Yezida
Mahmud ile YezidaMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2013971 okunma
henüz değil belki ama bir gün kafanı vurursun duvarlara
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.