Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
OLUMSUZ İÇ SES NE SÖYLER? 1. Büyütüldüğün kurallara sıkı sıkıya bağlı kalırsan daha çok sevilirsin. Başına daha az iş gelir. 2. Kaç kere denedin olmadı. Boşver uğraşma. 3. Senin şartların bu hedefin için uygun değil. 4. Deneyip rezil olacağına otur oturduğun yerde. 5. Ya yapamazsan? Bak daha önce neler dediler hakkında. 6. Eğer
Avrupa Yakası Yayıncılık
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Reklam
İşte belki dünyada bir eşine daha rastlanamayacak bir adam:..
“Onu tek başına, aç susuz milyonluk bir yabancı şehre bırakın; ne açlıktan, ne susuzluktan ölür. Çünkü hemen karnını doyuran, onu yerleştiren biri bulunur. Böyle biri çıkmasa bile kendisi yerleşir, hem bunu zahmetsizce, küçülmeden yapar. Onu üzerine alan da ağırlığını duymaz, belki de tam tersine memnun kalır.” - Üçüncü Oğul Alyoşa -
Üçüncü Oğul AlyoşaKitabı okudu
Ya o dudaklar…!!!
… Sence insan hangi noktada seçimli ameliyat hakkına sahip olur? Birçok insan görünümünden memnun olmadığı için saçını değiştiriyor, burnunu yaptırıyor, hatta belki yüzünü gerdiriyor. Hangi noktada onlara deli diyoruz?”
Sayfa 79 - NTV yayınlarıKitabı okudu
Dışarda sert olsan bile eşine yumuşak ol:)
Hz. Ömer’i, haksızlığa tahammül etmeyen, haksızlık karşısında tavizsiz duruşuyla tanırız. Peki Hz. Ömer’in, aile hayatın­daki tu­tumu ve durumu, eşine karşı davranış ve muamelesi nasıldı, merak ediyor musunuz?   Aile içinde eşlerin birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini ve kadının aile i­çin­de ve kocasına karşı durumunu Peygamberimiz’den
semerkandKitabı okudu
"Eğer bir mes'elenin münazarasında kendi sözünün haklı çıktığına tarafdar olup ve kendi haklı çıktığına sevinse ve hasmının haksız ve yanlış olduğuna memnun olsa, insafsızdır." Hem zarar eder. Çünki haklı çıktığı vakit o münazarada bilmediği bir şeyi öğrenmiyor, belki gurur ihtimaliyle zarar edebilir. Eğer hak hasmının elinde çıksa; zararsız, bilmediği bir mes'eleyi öğrenip, menfaatdar olur, nefsin gururundan kurtulur. Demek insaflı hakperest, hakkın hatırı için nefsin hatırını kırıyor.
Reklam
O vakitlerde bana özellikle ilgi duyan üç kadın vardı. Biri pansiyon sahibinin kızıydı. Bu kız örgüt işlerine yar­dım edip bitkin düşmüş halde eve gelip yemek bile yemeden kendimi yatağa attığımda devamlı gelerek kapımı çalar ve "Kusura bakma. Aşağıda kız ve erkek kardeşim çok gürültü yapıyor. Mektuba konsantre olamıyorum," diyerek
Sayfa 47 - İthaki Yayınları, 2. Baskı, Çev. Peren ErcanKitabı okudu
Sosyal ilişkilere genel bakış
İşte buraya kadar anlatılanların tümü halk ile birlikte geçinmenin yollarını gösteren birtakım edebî kurallardır. Bu hususta derli-toplu kısa söz şudur: Ölü olsun, diri olsun hiç kimseyi küçük görmemelisin yoksa helâk olursun. Çünkü küçük gördüğün kimse -bilmiyorsun belki de- senden hayırlıdır. Zira fâsık olsa da son nefesinde dönüş yapmış
Yirmi Beş
- Önemli olan nokta, dedi Bay Brul, eğitiminizin var olma tiksintinize nasıl katkıda bulunduğunu çözümlemek. Çünkü sizi buraya getiren sebep bu? - Aşağı yukarı öyle. Niçin bu konuda da hayal kırıklığına uğradım. - Ama önce, bu eğitimde sorumluluk payınız nedir? Wolf okula gitmek istediğini çok iyi hatırlıyordu. Bunu Bay Brul'e söyledi. -
Sayfa 92 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Nasılki mide bir rızık ister; öyle de, kalb ve ruh ve akıl ve göz ve kulak ve ağız gibi insanın latîfeleri ve duyguları dahi Rezzak-ı Rahîm'den rızıklarını isterler ve müteşekkirane alırlar. Her birisine ayrı ayrı ve onlara lâyık ve onları memnun ve mütelezziz eden rızıkları, hazine-i rahmetten ihsan edilir. Belki Rezzak-ı Rahîm, onlara daha geniş rızık vermek için göz ve kulak, kalb ve hayal ve akıl gibi o latîfelerin her birisini, hazine-i rahmetinin birer anahtarı hükmünde yaratmış. Meselâ: Göz, kâinat yüzündeki hüsün ve cemal gibi kıymetdar cevher hazinelerinin bir anahtarı olduğu misillü, ötekiler dahi (herbiri) birer âlemin anahtarı olur; iman ile istifade eder. Şualar - 174
Reklam
Cehennemin Anahtarı İSA PEYGAMBER ZAMANINDA, ömrünü günahlarla mahveden; cahil, korkusuz ve merhametsiz bir adam yaşardı. Günah batağına o kadar batmış ki kendisinden şeytan bile utanırdı. Günlerini hep boş yere geçirir, insanlara rahat yüzü göstermezdi. Başında kibir çok, fakat akıl yoktu. Karnı haram lokmalarla doluydu. Eteği eğriliklere
Makinenin çarkları birbirine muavenete mecburdur. Hem birbirini kıskanmak değil, belki bilâkis birbirinin fazla kuvvetinden memnun olurlar. Şuurlu farz ettiğimiz bir çark, daha kuvvetli bir çarkı görse memnun olur. Çünkü, vazifesini tahfif ediyor.
Sayfa 111 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
İşte bel­ki dünyada bir eşine daha rastlanamayacak bir adam
Onu tek başına, aç susuz milyonluk bir yabancı şehre bırakın; ne açlıktan, ne susuzluktan ölür. Çünkü hemen karnını do­yuran, onu yerleştiren biri bulunur. Böyle biri çıkmasa bile kendisi yerleşir, hem bunu zahmetsizce, küçülmeden yapar. Onu üzerine alan da ağırlığını duymaz, belki de tam tersine memnun kalır."
Sayfa 21
Nasılki mide bir rızık ister; öyle de, kalb ve ruh ve akıl ve göz ve kulak ve ağız gibi insanın latifeleri ve duyguları dahi Rezzak-ı Rahîm'den rızıklarını isterler ve müteşekkirane alırlar. Her birisine ayrı ayrı ve onlara lâyık ve onları memnun ve mütelezziz eden rızıkları, hazine-i rahmetten ihsan edilir. Belki Rezzak-ı Rahîm, onlara daha geniş rızık vermek için göz ve kulak, kalb ve hayal ve akıl gibi o latifelerin her birisini, hazine-i rahmetinin birer anahtarı hükmünde yaratmış. Meselâ: Göz, kâinat yüzündeki hüsün ve cemal gibi kıymetdar cevher hazinelerinin bir anahtarı olduğu misillü, ötekiler dahi (herbiri) birer âlemin anahtarı olur; iman ile istifade eder.
481 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.