Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Faik Sait'in anlatımı gibi başlayıp Yaşar Kemal'in kasaba betimleri gibi devam eden sonra da Hüseyin Rahmi Gürpınar esintili & içindeki illüstrasyonlar sayesinde de görünümlü bir kitap sunmuş okuyucuya yazar. Okuduğum üç kitaptan farklı bir türü vardı kesinlikle, o da yukarıda yazdığım Hüseyin Rahmi Gürpınar. Evet, evet türü bu bence -.- Adana'dan Ankara'ya taşınan bir ailenin otobüs yolculuğuyla başlıyor hikaye, buradaki betimlemeler yukarıda yazdığım iki üstadın kalemine çok benziyor & yerleştikleri ev, evde başlarına gelen kısımlar ise HRG'nin ara ara kullandığı korku türüne giriyor. Derken yazar ani bir şekilde kitabın ilk kısmını sonlandırıyor & Hüseyin Rahmi'ye selamını verip hikayesine devam ediyor ama ne hikaye... Ben çok beğendim. Hikaye içinde hikaye çıkan kitapları seviyorum & bunu çağdaş yazarlardan en iyi yapan & takip ettiğim kişilerden biridir Mahir Ünsal Eriş. 139 sayfalık bu kitabı da kesinlikle önerilerimdendir. İyi okumalar -.-
Öbürküler
ÖbürkülerMahir Ünsal Eriş · Kara Karga Yayınları · 2017777 okunma
Yirmi yıl önce, ben meyve bahçelerinde kalıcı zemin örtüsü kullanılmasını teşvik ederken, ülkenin hiçbir yerinde, tarlalarda ya da meyve bahçelerinde tek bir ot bile göremezdiniz. Benimki gibi meyve bahçelerini göre göre, insanlar meyve ağaçlarının yabanî otlar ve çimenle birlikte gayet güzel büyüyebileceğini anladılar. Bugün, Japonya’nın her tarafında ot bürümüş meyve bahçeleri yaygın, ot örtüsü olmayanlar ise seyrek hale geldi. Tahıl tarlaları için de durum aynıdır. Tarlalar yıl boyunca yabanî otlarla kaplıyken de pirinç, arpa ve çavdar başarıyla yetiştirilebilir.
Sayfa 62 - Kaos
Reklam
Bunlar son satırlar farzet ki bir rüzgardım esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için uyandın ve bittim.. Beni güzel hatırla! çünkü, sevdim seni ben, her şeyini... Sayfalarca mektup bıraktım sana şiirler yazdım her gece çoğunu okutmadım sakladım günahını sevabını içimde sessizce gittim... Beni güzel hatırla! sana unutulmaz geceler bıraktım sana en yorgun sabahlar... Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım. En güzel şiirler okudum gözlerine baka baka, söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye vedalar bıraktım duraklarda ne ararsan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda...
Çok gecikmiş bir sevgiyim ben Sadece sevgisizlik değil Sevmek de canımı acıtıyor.
Ruh tek bir bütün olarak çalışmaz. Zihnimizin bölümleri birbirinden bağımsız hareket edebilirler.Belki de 'ben' ve benim bedenim zihnimin arkasından işçeviriyordur. Zihin arka sokakları ve tuzakları sever.
Ben zaten hep tek başımaydım Yalnızlık deminde sen güller açardın Bitmezsin dilimde, birkaç kez düştüm de Söyle, ne zaman ellerini uzattın?
Reklam
Yazı dili soğuk kalıyor tabi. Elbette anlıyorum demek istediğini ancak ben de bakış açımı ifade ettim. Desteklenmedikçe fiziksel güzellik anlam ifade etmiyor 😇
İnsanlar genelde yalnızlardan uzak durmaya çalışıyor, yalnız olmalarının bir nedeni olduğunu düşünüyor, yalnızların birlikte yaşaması zor insanlar olduklarına karar veriyor ya da daha da kötüsünü akıllarına getiriyorlar: Belki de bu yalnız insanlar kuduz olmuşlardır.
Sayfa 40
Peki ben?
"Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden Soruversem: Haberin var mı öleceğinden?" Kısakürek Necip Fazıl. Sahi ne çok insan var. Öleceğini günde bir kez olsun düşünmeyen insanın kalbi kararmıştır vesselam. O kararmış kalbine dünya sevgisi dolmuştur vesselam. Kalbine dünya sevgisi dolan insan, âhireti unutmuştur vesselam. Peki ben?
331 syf.
·
Puan vermedi
Körlük
Körlük
Okuma gurubumuzun seçtiği, benimde uzun zamandır okumak istediğim bu kitabı genel olarak beğendim. Sürükleyici, merak uyandırıcı, akıcı, anlatımı sade ve oldukça ilginç, değişik bir tarzda yazılmış iyi bir roman diyebilirim. Konusunu okuyanlar bilir ben biraz eleştiri yazmak istiyorum.. Betimlemeler anlatım çok güzel, ancak bazı yerde dozunu kaçırmış. Kötülüğün ve iğrenç olayların o kadar açıklayıcı anlatılması bazen midemi bulandırdı. Bazı yerlerde bir şeyden örnek vereceği zaman milyon tane vermese daha iyi olurmuş sanki.. Noktalama işaretlerinde niye cimri davranılmış onuda anlayamadım, konuşmalar nerde başlıyor nerde bitiyor belli değil. Karakterler konuşuyor mu düşünüyor mu anlaşılmıyor. Cümleler o kadar uzun ki alıntı yaparkan hep keserek kullanmak zorunda kaldım. Kitabın bazı yerlerinin de +18 olduğunu belirtmeden geçemiycem.. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum bakalım ne zaman nasip olacak. Herkese bol kitaplı günler keyifli okumalar.. Dip not... Bu kitabı okurken tevafuk olacak youtu.be da görme engelli bir çiftin videolarına rastladım. Çok tatlı sempatik yeni evli bu çift çektikleri videolarda günlük hayatlarından kesitler sunmuşlar. Kitapta anlatılanların yaşadıklarıyla onların yaşamının uzaktan yakından alakası olmasada görmeyen insanların yaşam şartlarını oradan gözlemlemiş oldum. Belki sizde izleyip kanala abone olabilirsiniz. Sosyal farkındalık açısından tavsiye ederim.. İzlemek isterseniz linke tık tık :)) youtu.be/E-sAYK3TDK4?si=... youtu.be/RAHBNWh2qLY?si=...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,7bin okunma
Reklam
280 syf.
10/10 puan verdi
Düşerken tutunduğunu bırakamazsın, unutamazsın, vazgeçemezsin..
Allah kimseyi düşürmesin diyelim öncelikle. Ama Düşersek de tutunduğumuz yürekler İnşaAllah hep vefâlı, vicdanlı, merhametli olur. Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû .. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Her ne kadar dini kitap olmasa da düstur üzere böyle başlıyoruz yorumlara hep. Çizgimizi bozmayalım.. ☻ En
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Doğan Kitap · 20226,2bin okunma
Yaşamıma kırgınım. Samimiyetle yaklaştığım her şeyin beni hüzne geri döndürüşüne, tüm sevinçlerimin ödettiği bedellere, var oluşuma, hepsine. Hissettiğim eksikliklerin sebebi olan her şeyi gözyaşlarımla seyrediyor oluşuma kırgınım mesela. Gece olduğunda tek başına hiçbir anlam taşımayan odamın köşesi, düşüncelerimin etkisiyle beraber beni bunalıma sürüklüyor. Yaşadığım her anıma "neden?" diye sormaya devam ettikçe bitkinliğe doğru yol alıyorum, anladıkça da daha derine hapsoluyorum. Ben kendime yetemedim, bu yüzden şimdi de geçici umutlara bel bağlamanın bedelini ödüyorum. -Rumeysa Uysal
Bana en çok sorduğunuz bir soruya cevap vermek istiyorum... Gece gündüz nasıl böyle bu kadar ağır konulu kitaplar okuyorsun diye çok soru alıyorum. Şöyle size ağır gelmesi gayet normal ama benim bölümüm bu bölümün olmasından öte psikolojiyi çok seviyorum... Benim için psikoloji kitabı okumak roman ya da daha hafif tarz da eserler okumaktan daha kolay geliyor.. Zorlanmıyorum, mesleğimide bir iş olarak görmüyorum ben mesleğim severek okudum bunları okurken de istediğim için okuyorum zorunluluk gerektirdiği için değil, buna böyle bir açıklama getirmiş olayım... 🙏🏻🙏🏻
“Beden teslim olur, sonsuzluk kendine ait olanı geri alır. Bu suları kısa süreliğine dalgalandırmış olan bedenlerimiz, hayata ve kendilerine karşı besledikleri sevgiyle sarhoş olup dans ettikten ve birtakım tuhaf fikirler düşündükten sonra Zaman’ın araçlarına teslim olur. Buna ne diyebiliriz ki? Ben belirdim. Yokum… ama yine de belirdim.”
Sayfa 149 - Paul Muad’DibKitabı okuyor
Zaman zaman çok yalnızım Kalbiye Bugün ağlayarak kurabiye yerken, Çay fincanında kendimi seyrederken Çay beni içti, ben de çayı Kalbiye Ruhumdan çaylar aktı saatlerce...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.