Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
#1001kitap~~~
JEANETTE WINTERSON 1959'da Ingiltere'nin Lancashire kentinde doğan, halen Londra'da yaşıyan ve hayatını yazarlıkla kazanan yazar, ilk romanı Tek Meyve Portakal Değildir (Oranges Are Not The Only Fruit) büyük ilgi gördü ve yayımlandıgı yıl Whitbread ilk Roman Ödülü'nü kazandı. Yönetmenlerin de ilgisini çeken roman daha sonraki
Tek Meyve Portakal Değildir
Tek Meyve Portakal DeğildirJeanette Winterson · İletişim Yayınları · 2000584 okunma
127 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Benim okuduğum ikinci Mine Söğüt kitabıydı. Bu yapılan pek doğru değil ama ilk okuduğum Deli Kadın Hikayeleri’den sonra biraz ürkek başladım, ya aynı tadı vermez gönlüm yazara küserse diye. Neyse ki öyle bir şey olmadı. Yazarın kalemi çok başka ‘şunun gibi’ diye örnek veremem. Hikaye içerisinde hikaye anlatıyor, karışık gibi ama çok sade bir
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20196,6bin okunma
Reklam
"Kendini öfkeli ve yenik düşmüş hissediyorsun, tıpkı sana yardım edemediğim için benim hissettiğim gibi,"
Sayfa 165 - PDFKitabı okudu
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Karanlığın ve Dehşetin "Peter" Tonu
Çocuk Hırsızı'nı
fazi
fazi
ile birlikte okuduk, çok keyif aldığım bir karanlık fantastik roman oldu. Peter Pan ilk olarak 1904 yılında tiyatro oyunu olarak sahnelendi, daha sonra 1911 yılında kitabı çıkarken, son olarak beyazperdeye uyarlandı. Brom, kitabın sonunda Peter Pan öyküsünün karanlık bir temaya “Çocuk Hırsızına”
Çocuk Hırsızı
Çocuk HırsızıBrom · İthaki Yayınları · 2021127 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Márquez dendiğinde aklıma ilk büyükannesi geliyor artık. Okuduğum tüm kitaplarda büyükannesinin anlattığı efsanelerden yararlanmış çünkü kendisi :) Aşk ve Öbür Cinler'in de aynı şekilde, büyükannesinin anlattığı bir efsaneye dayanmakla beraber bir kaynağı daha var: Gazetecilik yaptığı yıllarda karşılaştığı esrarengiz mezarlık... Bu mezarlıkla
Aşk ve Öbür Cinler
Aşk ve Öbür CinlerGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20206,7bin okunma
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
323 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Sezgin Kaymaz. Belki ilk defa duydunuz bu ismi, "aaa bu yazar da kim" dediniz içinizden. Benim gibi yeni tanıyorsanız kendisini çok büyük bir kayıptasınız çünkü, Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir'e aşık oldum ben. Tek kelimeyle harika bir kitaptı! Uzun zamandır, bu kadar merakla, bu kadar büyük bir hazla okuduğum bir kitapla
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz MisafirSezgin Kaymaz · April Yayıncılık · 20171,510 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Bir İshak Kondu Geceye
Biraz araştırma, biraz yorumlama “Avcının iyisi uçarı vurur. İyi öykücü akıp giden zamanın ritmine, onu durdurmadan kalemini uydurandır.“ –Onat Kutlar Bu kitap, 50 kuşağı öykücülerinden, aynı zamanda bir fikir adamı ve sinemacı olan Onat Kutlar’ın bir eseridir. Öyle sıradan bir eser değil ha! İlk yayınlanmasının üstünden yaklaşık 60 yıl
İshak
İshakOnat Kutlar · Yapı Kredi Yayınları · 2009788 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
SPOİLER!!! Tam bir edebiyat şöleni. Ahhhhh Maria!!! Evlenmeden kesilmeyecek , yerlere uzanan saçları...Çektiği eziyetlerden sonra kazınmış kafadan köpük köpük fışkıran ve gitgide uzadığı gözle görülen tutam tutam güçlü saçlarla biten şahane eserin kahramanı. Hayalimden hiç çıkmayacak bir karakter oldu benim için Maria. Aşkla öldü. Ortaçağ kilisesi, bağnazlık, anne baba sevgisi veee kocaman bir aşk. Kitap dili, kurgusu, akıcılığı yönüyle mükemmel. Ayrıca olaylar ana karakterler değil de yan karakterler üzerinden derinleştirilmiş. Biz Maria’ nın duygularını bilmiyoruz. Olaylar üzerinden bunu yaşamak etkileyiciliği inanılmaz arttırmış. İçime işledi Maria. Çok geç tanışmışım Marquez’ le ama artık bırakmam. Keyifli okumalar...
Aşk ve Öbür Cinler
Aşk ve Öbür CinlerGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20166,7bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Shakespeare hakkında yazmak bile büyük bir zevk benim için. İçinde o kadar çok dünyayı barındıyor ki, okudukça gezegenler arası yolculuk yapıyorsunuz adeta. Üstad aşkı tanımlarken şöyle diyor; Bu yüzden aşk bir çocuktur Onun için yanılır seçimlerinde Kısacık ama çok etkili, insanı bir anda mat ediyor. Shakespeare okuyanlar bilir. Oyunlarını hep şiir gibi yazar. Özellikle sonelerinde genelde 8'li hece ölçüsü kullanmıştır. Bunun ne demek olduğunu anlamanız için oturup, 7li veya 8'li hece ölçüsünde 2 dize yazın. Ve kafiyeli bitsin lütfen. Ve ortaya bir edebi eser koyun. Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Oyunlarında kullandığı kafiyeli ve tumturaklı kelimeler sizi öyle esir alır ki, kitabın nasıl bittiğini anlayamazsınız. Bana göre Shakespeare okumamış olmak çok ciddi bir kayıptır. Dikkat ettiyseniz size kitabın konusu hakkında bir bilgi vermeyi pek uygun görmedim. Çünkü gerçekten konuyu buraya yazmak bana göre zaman kaybı. Shakespeare'in tregedya ve komedyalarında konunun çok fazla önemi yok bana göre. Diyaloglar ve sözler size yeterde artar bile. Bir Yaz Gecesi Rüyası bir komedya ama her zamanki gibi düşündüren komedi türünde bir oyun. Shakespeare okumak bir fırtınanın ortasında kalmak gibi. Sizi savuran o fırtınadan zevk alacaksınız. Eğer hala okumadıysanız. Bence bir koşu gidip bu kitabı alın :)) Küçücük bir bilgi: Cinler, şeytanlar, periler kol geziyor :) Sevgiler...
Bir Yaz Gecesi Rüyası
Bir Yaz Gecesi RüyasıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201716,7bin okunma
Reklam
Beni birazcık bilen kahveyi ne kadar sevdiğimi de bilir. Bunu bilmek zorunda bırakmış da olabilirim sizleri. Önemli değil ama. :) Evet, seviyorum, seve seve içiyorum, içerken haz alıyorum. Böyle hazlar toplamı nefes almamı kolaylaştırıyor çünkü. "Fazla içmiyor musun? Zararlı olabilir, abartma bu kadar vs." cümleleri faydasız (belki de zararlı benim için) bu yüzden. Zarardan dönerken düşmemek güzel. Gelelim fazla içilmesinin zararlarına; çarpıntı, uykusuzluk, mide yanması, anksiyete, o, bu, şu.. E) Hiçbiri (uyku ile olan ilişkimiz bambaşka bir şey, ona girersem karabasanlar, alkarısı, cinler, periler basar burayı, geçtik. :) ) Üstelik saati de yok bunun. Aklıma düştüğünde aklımda kalamıyor. Bkz. Körkütük seviş. :) Yani şöyle bir içiş: "Saat üç, dört, beş bana hiç fark etmez. Ne zaman çalınsa kalbim.." - Dur, dur. Fazla oldu bu kadarı :) - (Fazla olmuşken; kalpleri çalmayın, insanlar uyuyor olabilir. Zil miydi o? Neyse, bu da önemli değil. :) ) İşte böyle. Hava açsam mı yağdırsam mı ikileminde, ben kahve derdinde. Siz? :)
904 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Toplumsal Olaylar Çerçevesinde Bireylerin Ruhlarına Dalış
Dostoyevski’nin kitaplarını bitirdiğimde Kafka’nın sözü kulaklarımda çınlamaya başlar: "Bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalı." Bir romancı düşünün, her kitabında kalp atışlarınızı hızlandıran, aklınızı çalıştırıp düşüncelerinizle çatışmaya sürükleyen, hassas duygularınıza hitap eden, toplumsal eleştiride bulunup
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,5bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın isminden de anlaşıldığı gibi bolca tefekkür edelim arkadaşlar.. Tefekkür ederken nelere dikkat etmeliyiz diye soracak olursak, İmamı Gazali efendimiz çok güzel bir şekilde bize yazmış ve Allah'ta günümüze kadar ulaşmasını nasip etmiş! Tefekkür eden bir insan Allah'ın yarattığı canlılar hakkında derin düşüncelere dalar. Onların
Tefekkür
Tefekkürİmam Gazali · Çelik Yayınevi · 2022613 okunma
"Ah o tatlı anlar, artık benim olmayan."
Sayfa 155 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnanmayanlara İmam-ı Azam'ın Cevabı; Allah'a inanmadıklarıni söyleyen üç kişi, Imam-ı Azam Hazretlerine sordular. 1-Bize Allah'ı gösterebilir misin? 2-Cehennem ateş olduğuna göre, ateşten yaratılan cinler ve şeytanlar orada nasıl azap göreceklerdir? 3-Hem kaza ve kadere inanmamızı istiyorsun hem de insanın iradesinden bahsediyorsun. Halbuki insan her şeyi mecburen yapar, kendi iradesi yoktur. Bu soruları duyan büyük İmam, eline aldığı bir avuç toprağı soranların yüzlerine attı. Üçü de bu davranışa tepki gösterdiler. Imam-ı Azam bunun üzerine şöyle dedi: " Allah'ı göremediği için inkar etmeye çalışan adam! Toprağın yüzünde meydana getirdiği acıyı görebildin mi? Daha yüzündeki acıyı göremezken Allah'ı göremediğin için nasıl inkar edersin." " Ya sen ikinci sorunun sahibi! Bildiğin gibi insan topraktan yaratılmıştır. Ama bu bir avuç toprak yüzünü acıtmaya yetti. Demek ki cehennem ateşi de ateşten yaratılan varlıkları yakabilir." " İnsan iradesinin inkar eden adam! Madem benim iradem yok, ne diye yüzüne attığım toprak için benden şikayetçi oluyorsun?" Aldıkları bu cevaplar karşısında şaşkına dönen adamlar, ne diyeceklerini bilemeden oradan uzaklaştılar.
889 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.