Kendi Sınırlarımı Aşmaya Çalışıp, Kısa Yazdım. ( Şaka :D )
Arkadaşlar selam. Kitabı incelemeden önce 
Sinan Canan hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Sinan Canan’ın onlarca videosunu izlemişimdir, izlemeye de devam ediyorum. Yıllardır uğraştığı bir şey var. Bu uğraşının adı da onun tabiriyle bilimi “halk dilinde” anlatmak. Bunu başarıyor mu? Bence başarıyor. Uzmanlık
Öfkeyi etkinlikle yönetmek, daha açık bir “ben” geliştirmek ve benlik konusunda daha fazla uzmanlaşmakla el ele gidiyor.
Olumlu bir benlik algısı geliştirmek için:
*Kendinizi tanımanız
*Çevreyle işbirliği içinde bir ilişki kurabilmeniz
*Kendinizi kabul etmeniz
*Kişisel olarak kendinize yetmeniz
*Kendinizi ifade etmeniz
*Özgüvenli olmanız
*Kendinizin farkında olmanız gerekir.
Olumlu bir benlik algısı geliştirmek için:
* Kendinizi tanımanız
* Çevreyle işbirliği içinde bir ilişki kurabilmeniz
* Kendinizi kabul etmeniz
* Kişisel olarak kendinize yetmeniz
* Kendinizi ifade etmeniz
* Özgüvenli olmanız
* Kendinizin farkında olmanız gerekir.
Sayfa 13Kitabı okudu
Biz Seniz İlelebet
Ölümsüz Atatürk:
27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler:
“Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
Risk almadan benlik gelişmez.
§
"Daha güçlü bir 'ben' geliştirmek, kimi zaman içimizdeki, bizi tatmin etmeyen bir evliliği bitirme isteğini kabul etmek anlamına gelir ki, bu da, terk edilmek kadar korkutucu bir şeydir."
§
Sayfa 34 - VarlıkKitabı okudu
Olumlu bir benlik algısı geliştirmek için:
Kendinizi tanımanız
Çevreyle işbirliği içinde bir ilişki kurabilmeniz
Kendinizi kabul etmeniz
Kişisel olarak kendinize yetmeniz
Kendinizi ifade etmeniz
Özgüvenli olmanız
Kendinizin farkında olmanız gerekir.
Destek yayınlarıKitabı okudu
Anne baba, genç çocuk için dünyayı büyük oranda basitleştirir ve çocuğun kaosu anlamlandırma, biçimlendirme, ayrımları ve bağlantıları kavrama kapasitesi geliştikçe o, Buber'in söylediği gibi "olurlu bir dünyaya" yönlendirilir. Ama ya annenin veya ailenin "şeyler şeması" çocuğun içinde yaşayabildiği ve nefes alabildiği şeyle örtüşmezse, ne olur? O zaman çocuk ya -William Blake'in yaşamayı başardığı, Rimbaud'nun yaşamayı değilse de dile getirmeyi başardığı gibi- kendi keskin görüşünü geliştirmek ve bununla yaşamak durumunda kalır ya da delirir.
