İnsan kalbinin kan dolu bir çukur olduğunu, sevilen ölülerin bunun içine burunüstü düşerek, canlanmak için kanımızı içtiğini anlatan o çok eski masalın çok doğru olduğunu yine hissetmekteydim; bunlar ne kadar çok sevilen kimselerse, insanın o kadar çok kanını içerler.
Eşinize en son ne zaman sevginizi belirttiniz? Onun güzel özelliklerini saydınız, iltifat ettiniz? Unutmayın ki bunlar Peygamberimizin örnek hareketleri. Dahası da var:
Nîsa 34. âyet-i kerîme ışığında ayetin ilk bölümünü hatırlayalım.
Rabbimiz "Erkekler kadınlar üzerine kavvamdır." buyuruyor. Kavvam yönetici ve koruyucu demektir. Bu
Belediye köpek toplama evinin kafeslerinde, eski yoldaşlarından birinin tasmasını çekiştiren sahibinin peşinden gidişini gözleyen sahipsiz köpeklere özgü bocalayan bakışlarıyla sana bakanlar raflardaki kitaplardı.
Her zaman etrafındaydım ve hep gergindim ama sen beni ancak cebinde taşıdığın ve karanlıkta sabırla senin saatlerini sayıp ölçen,yollarında sana duyulmayan nabız atışlarıyla eşlik eden ve senin acele bakışlarının saniyelerin tik taklarının ancak milyonda birinde yöneldiği saatin yayının gerginliğini hissettiginn kadar hissedebiliyordun."
#bilinmeyenbirkadininmektubu
Nar Ağacı, bitti. Otobiyografik bir tarihi kurgu, en sevdiğim tür tarihi romanlar aslında ama bu kitapta hislerim yarı yarıya çelişti. Yarım bırakacağım galiba diye eleştirmiştim, evet başlarda anlatacağı aşkla ilgili konunun fazla dallandırılıp budaklanmasından ve uzun bilgilerle, ağdalı tasvirlerden sıkılmıştım. Fazlaca tarihi ve coğrafi bilgi