Yaşadığımız Yüzyılın, geçmiş Yüzyılların “GERÇEK ve YÜZE SERTÇE” vuran bir eleştirisidir Erich Scheurmann’ın Göğü Delen Adam’ı…
Papalagi, yani biz beyaz adamlar. Dünya’ya ne yaptık böyle? Ne verdik Dünya’ya, ne aldık Dünya’dan. Bizim olmayan evrene BİZİM damgası vurup, yağmaladık değil mi? Her bir köşesine, her bir sınırına, balta girmemiş
... ben insanı donduracak bir hararetle teşekkür etmeye başladığımdan beri, büyükelçinin yüzünden geçen tereddüt ve memnuniyetsizlik ifadesini ve gözlerindeki dikey, dar açılı, yanlamasına (bir cismin perspektif çiziminde cismin bir yüzünün uzaklaşan kenarına benzer) bakışı görmüştüm...
Nasıl ki heykel mermer kütlesine gömülüyse, roman da zihninize gömülüdür. Onu özgürleştirmeye çalışırsınız. Sayfa üzerindeki berbat şeyleri kafanızda tasarladığınız hale getirmeye çalışırsınız.
...kadın cinsi disiplin altına girer mi? Büyük Britanya askere alma bürolarının Hint Okyanusu adalarındaki balta girmemiş ormanlarından çırılçıplak toplayıp getirdiği ve Captain Gerald Jackson Read gibi pembe tenli, tüysüz zabitlerin kumandasına verdiği yabani insanlar bile kolayca disiplin altına girer de bu memleketin kadınları girmez!
Eşinize en son ne zaman sevginizi belirttiniz? Onun güzel özelliklerini saydınız, iltifat ettiniz? Unutmayın ki bunlar Peygamberimizin örnek hareketleri. Dahası da var:
Nîsa 34. âyet-i kerîme ışığında ayetin ilk bölümünü hatırlayalım.
Rabbimiz "Erkekler kadınlar üzerine kavvamdır." buyuruyor. Kavvam yönetici ve koruyucu demektir. Bu
~~~•~~~
Bir adam düşünün ki, sahip olduğu elma ağacının çiçeklerini her açışında koparıyor, sonra günün birinde ağaç elma vermedi diye hayret ediyor. Siz ağacı hırpalamışsınız, meyve vermiyor artık.
~~~•~~~