Daha kitabın başında olduğum halde bir şeyler paylaşmak istedim.
Her ne kategoride okur olursanız olun, aşkı, romantizmi, mektup okumayı sevmiyor olun... Bu kitabı , karşılıksız aşkın mektuplarını, naif, güzel duyguları okumak herkese iyi gelecek. Böyle bir duygu, sevgi, hayranlık, "İNSANLIK" (bu kelimeye çok değiniyor), olmaz dedirtiyor. Şimdi ki dünyaya, hayatımıza dönüp baktığımızda böyle aşkların, hislerin, hissedenlerin kalmadığına emin olabiliriz. - varsa da bize denk gelmiyor.
Kitaptaki her cümle sizi mutsuz, üzgün, sinirli, monoton, sıkıcı karantina hayatınızdan alıp çok uzaklara götürecek. An'dan kopup 1954'lere gideceksiniz. Yeri geldiğinde karşılıksız olmasından yakınan Ahmed Arif'e üzülecek, yeri geldiğinde bu cümleleri ona yazdırdığı için bu karşılıksız aşka sempati duyacaksınız. O naif, ince düşünülmüş, hiç görmediğimiz, hissetmediğimiz, bilmediğimiz hisleri, duyguları, cümleleri okurken hayret edeceksiniz.
**"Seni tanımak, seni bir kerecik bile görmek, milyarlarca yıl yaşamaktan daha dolu, daha hızlı ve daha değerlidir." Bu kısa cümleden bile mektupların ne kadar büyük bir sevgiyle kaleme alındığını, siz düşünün.
Sayfa aralarında mektupların fotoğrafları koyulmuş., Ahmed Arif'in kendi el yazısını, sayfalara sığdırmaya çalıştığı hislerini, göz yaşlarını gözlerinizle görüyorsunuz.
Böyle güzel seven insanlar çıksın karşınıza. Böyle güzel sevin sizler de... Keyifli okumalar.