Şubattan beri kitaplığımda olan ama elimi her attığımda, biraz beklesin dediğim, okuduğum zaman ise neden bu kadar beklemişim diye hayıflandığım bir kitap
Canistan.
Ne kadar ilginç bir ismi var değil mi? CANİSTAN. İsmi üzerinde çok düşündüm, acaba ne anlama geliyor diye? Okumadan önce hiçbir anlam veremedim ama okuduktan sonra CANDAN ÖTE diye
Yıllar boyunca övünüp durduk insanın "düşünen" bir varlık olmasıyla. Öleceğini bilen, irade sahibi, özgür, kendini konuşarak ifade edebilen bir varlık. Tarif edilemeyecek ayrıcalıklar değil mi?
Kimi ayrıcalıklar aynı zamanda tarif edilemeyen acıları da getirir beraberinde.
Sevdiğiniz birini düşünün meselâ, hasta yatağında, belki ona
Vadideki Zambak’ı ikinci kez okudum. İlk okuyuşumda özellikle kırlardaki çiçeklerin anlatıldığı kısımlarda betimlemelerin fazlalığı nedeniyle rahatsız olmuştum. Dahası Balzac’ı betimlemeyi abartan bir yazar olarak değerlendirdim. Ve bu sitedeki bir yorumda bu rahatsızlığımı paylaştım. Belki bunda daha önceki okuduğum çevirinin de payı olabilir.
Gidicez bi gün ve sadece gidicez
Kimseye veda bile etmeden
Bütün helallikleri heybemize doldurup
Ansızın gidecez bir gün
Yollara düşeceğiz bütün anılarımızla
Hesapsız bir gidişle
Yarınsız diyarlara varmak için
Tüketeceğiz bütün benliklerinizi
Beyaz güvercinler besleyeceğiz
Asi hoyrat yüreğimizde
Taşın sertliğini anlayacağız
Gecenin karanlığını
Kışın soğunda donduracağız
Parmak uclarımızı
Hasretin kuytusunda saklanacağız
Geçmişin izlerinden
Gök mavisinin tadına varacağız
Papatyaların koparılmadığı diyarlarda
Ve son bulucak bütün arayışlarımız
Yeşilin verdiği huzur sarhoşluğunda
Gidicez bi gün ve sadece gidicez
Kimseye veda bile etmeden
Bütün helallikleri heybemize doldurup
Ansızın gidecez bir gün
recep_y21
Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hanralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Tanrı olmak zordur, Tanrı oldugunun farkına varmak ise iç çöküşün başlangıcıdır.
Gittiği yoldan çok emin olan Paul'un, yolun getirdiklerinin farkına vardığı bir bölüm okuyoruz. Yavaş yavaş Tanrı olmanın verdiği ağırlığı hissediyor ve kaçış yolları arıyor. İlk kitapta çokça eksikliğini hissettiğim Paul'un iç dünyası bu kitapta tamamiyle okuyucu önüne serilmiş ve kitap boyunca da bunu okuyoruz.
Paul'u tanımak, Muad'Dib'e Paul'un gözünden bakmak bence hikayenin temelini oluşturan en gerekli bölümlerden biriydi. İlk kitaba göre daha sakin olan ve okurken kadere yürüdüğümüz bu kitapta Tanrı olmanın bile bir sınırı olduğunu ve hayatın kör noktaları olduğunu görüyoruz.
"Ve sonunda 'Ay' düştü."
Tanrılar bile noksan olabilir, peki noksan bir Tanrı'yı müritleri kabul eder mi? Peki Tanrı, Tanrı olmayı istemiş miydi? Ya da Tanrı olmayı istemişken gerçekten gelmek istediği nokta bu muydu?
Paul'un insanı yönlerine fazlaca rastladığımız bu kitap aşırı duygu yoğunlukluydu, sanki bir aktara girmişiz de bütün kokuların farkına varmaya çalışıyormuşuz gibi buram buram hissettiriyordu kendini.
Liderler de insandır, işte bu insanı anlamaya çalışıyoruz hep beraber.
İlk kitaba göre ikinci kitabı çok daha fazla beğendim, kat kat daha etkileyici olduğunu düşünüyorum. Çıktığım bu serüvende yol beni nereye götürecek çok merak ediyorum, tabi bu seriyi bu zamana kadar keşfedememiş olmanın üzüntüsü bir var bir yanda...
Dune MesihiFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20216,3bin okunma
HİÇ GÜZEL ŞEYLER DUYMAYACAKSINIZ!
Kadın açık giyinmiş, hak etti (!)
Kadın tenhada gezdi, hak etti (!)
Kadın gece sokağa çıktı, hak etti (!)
Kadın taksiye yalnız bindi, hak etti (!)
Kadın erkekle yemeğe çıktı, hak etti (!)
"Tabii ki şeffaf bir bluz ya da kıçına kadar çıkan bir mini etek giyen kadının tecavüze uğrama olasılığı daha
José Saramago , Nobel ödüllü Portekizli bi yazar. 2010 yılında kaybettik. Portekiz in neredeyse tüm ödüllerini kazanmış usta bi kalem. 3 tane önemli kitabının, 3 önemli yönetmen tarafından çekilmiş filmi vardır. Portekiz Komunist Partisi üyesidir. Bu parti ateist bi partidir. İnsan hakları ve çevre ile alakalı da bi topluluğu mevcut olan yazar,