Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karşılaştığımız birinin çekici olup olmadığına saniyenin beşte biri gibi olağanüstü kısa bir sürede karar veriyoruz. Değişik kültürlerden insanlarla yapılan çalışmalar, genelde insanların simetrik yüz yapısını çekici bulduğunu gösteriyor. Bunun gerisinde muhtemelen simetrinin sağlıklı olmanın, dolayısıyla iyi bir genetik yapının göstergesi olması yatıyor. İlginç bir şekilde fiziksel özellikleri bize benzeyen insanları çekici buluyoruz. Bir çalışmada kişilerin fotoğraflan bilgisayar ortamında karşı cinse dönüştürülüyor. Örneğin bir erkeğe yüz özelliklerine sadık kalınarak kadın görüntüsü veriliyor. Denekler fotoğrafların kendi fotoğraflarının karşı cinsten görüntüsü olduğunu fark etmediği gibi yine kendilerini (yani karşı cins hâllerini) seçiyor. Çekicilik konusunda önemli bir diğer özellik ise sesimiz. Kadınlar geniş omuzlu, erkeksi yüzlü ve ince belli erkeklerin seslerinden hoşlanıyor, erkekler ise ince belli, geniş kalçalı ve genç kadın sesini ilgi çekici buluyor. Kişinin vücut kokusu da onlar hakkındaki düşüncemizi etkiliyor. İsviçre'de yapılan bir çalışmada bir grup üniversiteli kız öğrenciye erkek öğrencilerin iki gün boyunca giydiği tişörtler koklatılıyor. Kız öğrenciler kendi bağışıklık sistemlerinden farklı bağışıklık sistemine sahip erkek öğrencilerin tişörtlerinin kokusunu beğeniyor. Çalışmayı yürüten araştırmacılar bunun gerisinde farklı iki bağışıklık sisteminin birleşmesiyle çok daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip sağlıklı çocuklar dünyaya geleceği gerçeğinin yattığını bildiriyor. Bu da türümüzün devamlılığını sağlıyor.
Kas Dokusu Gelişimi Ve Metabolizmanın Östrojen İle İlişkisi
Yağ dağılımı; erkeklerde genelde bedenin üst kısmında ve iç organlarda görülürken, kadınlarda ise bedenin alt bölümlerinde ve deri altında yoğunlaşır. Ayrıca kadınların erkeklere göre daha az kas ve neredeyse iki kat daha fazla yağ oranına sahip olması, kadınlarda metabolik sağlığın erkeklere göre açık ara avantajlı olmasını sağlar. Yapılan çalışmalar; kadınların açlık kan şekerlerinin daha düşük olduğunu, dokuların kandan glikoz alma yeteneğinin kadınlarda daha yüksek olduğunu ve bu gibi nedenlerle kadın metabolizmasının erkeklere göre sağlık açısından daha avantajlı bir durumda olduğunu gösteriyor. Hem kadın hem de erkeklerde kas metabolizmasının ve insülin hormonunun etkisi, “kadınlık hormonu” olarak bildiğimiz östrojen hormonunun etkisi altında düzenlenir. Ancak sadece kadınlarda değil, erkeklerde de tekrarlı antrenmanlar sonucunda kaslardaki östrojen hormonu algılayıcı reseptörlerin sayısında artış olur. Bu da genel beklentilerimizin aksine, kas dokusunun gelişiminin ve metabolizmasının testosterona değil, östrojene daha çok bağlı olduğunu gösterir. Burada detaylarla sizi sıkmayayım ama “kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı” şeklinde yaygın olarak bildiğimiz inancın temeli bu tip gerçeklere dayanır. Hakikaten de kadın metabolizması avantajlı durumdadır! Özellikle hareket açısından kadınlar, erkeklere göre çok daha geniş bir aralığa daha rahat uyum sağlayabilecek bir metabolik ön hazırlıkla dünyaya gelirler.
Reklam
"O çok sevdiğimiz "dişi cazibe" denen şeyin aslında dişilikle hiçbir alakası yoktu, aksine bu, bizi memnun etmek için geliştirilmiş -çünkü bizi memnun etmelidirler ya- , erkekliğin bir yansımasından ibaretti ve bu kadınların asıl amaçları için kesinlikle önem taşımayan bir ayrıntıydı."
Sayfa 86 - Vandyck JenningsKitabı okudu
"Bizim için daha yakın zamandan beri üniversiteye gitme şansına sahip olmuş biz kadınlar için,söyledikleriniz kesinlikle geçerli değil," diyen Fenya ken meselesine derinden inanarak karşı çıktı. " okumak bizim için ne çilecilik ne de hayatını çalışma masası başında geçirmek anlamına geliyor. Ayrıca böyle bir şey olası mıdır? Biz eğitim sayesinde özgürlüğümüz için mücadelenin içine, yaşamın içine daha yeni giriyoruz. Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla, zekasıyla değil, tüm istemiyle, tüm insanlığıyla kendini veriyor. Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor. Siz bilimden sadece yaşlılar için, yaşamdan kopuk insanlar için uygun bir meşguliyetmiş gibi söz ediyorsunuz. Ama belki de sadece erkeklere böyle hissettiriyordur. Kadınlar arasındaysa bilim genç, güçlü, ve dinç olanlara çekici geliyor. "
Bir zamanlar San Francisco'daki bir bilim müzesinde bir köpeğin işitme gücünü taklit eden mikrofon ve kolonlarla dolu bir odaya girmiş­tim. Rüzgârda bir palmiye yaprağı dalgalandığı zaman, kıyamet günü­nü çağrıştıran bir ses duyuluyordu; çok uzaklardan bir ayak sesi yak­laştığında, kulağımın dibinde bir milyon torba dolusu mısır gevreği çatırdıyormuş gibi oluyordu. Köpeğin dünyası sürekli, kıyamet gününe benzer seslerle doludur... insanlar olarak hiç kaydetmediğimiz seslerle.
“… bu ülkedeki kadınlar cesur adımlar atmalılar, atmak zorundalar. Bu toplum çoğunlukla kadınlar elinde şekilleniyor. Bu da ancak bilim ışığında kendini geliştirerek ve kendi olarak, kimlik sahibi kadınlarla olur. Bilimden geçmeyen her yolun karanlık olacağını düşünüyorum. Erkek terörüne kurban giden kadınlarımızı insanlık şehidi olarak görüyorum.”
Reklam
Kadınlar neden kokulara erkeklerden daha hassastır? Bunun akla yatkın nedenlerinden biri, evrim tarihimizin büyük bölümünde meyve ve sebze toplayıp küçük hayvanları avlayanların öncelikle kadınlar olmasıdır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Bundan sadece birkaç on yıl önce (ve geleneksel olarak insanlık tarihinde) kadınlar erkeklerin "yardımcısı" konumundayken ve bağımsız bir kadın "ahlaksız" olarak görülürken, günümüzde kadınları erkeklere ikincil konumda gören kişiler "ahlaksız" olarak değerlendirilmektedir.
Bilim ve Gelecek
"Okumak bizim için ne çilecilik ne de hayatını çalışma masası başında geçirmek anlamına geliyor. Ayrıca böyle bir şey olası mıdır? Biz eğitim sayesinde özgürlüğümüz için, haklarımız için mücadelenin içine, yaşamın içine daha yeni giriyoruz. Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla, zekasıyla değil, tüm istemiy­le, tüm insanlığıyla kendini veriyor. Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor. Siz bilimden sadece yaşlılar için, yaşamdan kopuk insanlar için uygun bir meşguliyetmiş gibi söz ediyor­sunuz. Ama belki de sadece erkeklere böyle hissettiriyordur. Kadınlar arasındaysa bilim genç, güçlü ve dinç olanlara çe­kici geliyor!"
dükkânından baktığında, kaldırımdan akan insanların hiç de “öyle, öyle...” olduğunu anlayamazdın, ama “bir... bir.. -ne bileyim-” idi insanlar. bir bakıyordun, hepsi ayrı bir havada gözüken o kalabalık hep birlikte bir müzikli sigara kutusu merakına kapılıyor, derken japonya’dan gelen, küçük parmağım büyaklüğündeki dolma kalemleri kapış kapış
Sayfa 47 - yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.