Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
25.02.2024
Gecenin karanlığında, yıldızların soğuk parıltısı altında, bir pencereden içeri süzülen hüzünlü bir melodi gibiyim. Hayatın acısını, her köşede pusuda bekleyen ihanetleri ve kalbi parçalayan kayıpları fısıldıyorum. Rüzgarın uğultusunda, terk edilmiş bir çocuğun feryadını duyuyorum. Yağmur damlalarında, yitik bir aşkın gözyaşlarını hissediyorum.
Öyleyse hazzın psikodinamiği nasıl işliyor? Neden insanlar hazza bu kadar müptela oluyor­lar? Esas itibariyle hazzın psikodinamiğini ben "ölümden ka­çış" olarak özetleyebilirim. İnsan neden hazza bu kadar müp­tela olur? Çünkü ölümle baş edemiyordur. Ölümle muhase­besini yapamıyordur. Ölüm onun hayatına yapıcı bir kuvvet olarak
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hepinize merhaba kitap sever dostlarım. Bugün size Gençlik Serüvenini serisinin üçüncü kitabı olan 02.02 Ayçiçeği Karnavalı kitabının yorumu ile geldim Komusu: Zengin bir ailenin üvey evladı olan Dolunay yıllar sonra bir ikiz kardeşi olduğunu öğrenir ve onu bulur. İkiz kardeşi Çiçek Dolunayda yaşadığı hayattan, kaldığı veren hiçbir şeyden
02:02 Ayçiçeği Karnavalı
02:02 Ayçiçeği KarnavalıN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20214,623 okunma
kalbimin her bir ritmi seni her gördüğünde çiçeğin açışı gibi kasvetli halinden çıkarak ışığı ve canlılığıyla nasıl ilk günkü gibi durmadan hızlı çarpabilir?
“Doğduğu yerin yitik anısını bulduğunu sanarak Sevenler vardır Vakit dardır Her şeyin acısı birden gelişir ve hız verir kanına Çiçeğin susuzluktan kuruması, kedinin açlığı ve eylül ortası Bir yanlışlık, bir kırgınlık, bir izin akşamının ilk karası”
Sayfa 27 - Turgur UyarKitabı okudu
“ Âşıktın bana." Saçlarından odanın duvarlarına doğru kuzeyli şarkılar yayılıyordu. " Peki ya sen?" diye sorunca önce bir şey söyleyecekmiş gibi yaptı ama sustu. Sonra yine karar değiştirip konuşmaya başladı: " Ben de seni seviyordum ama senin kadar değil." Vaktinden çok önce gitmiş bir baharın arkasından özlem duyar gibi bir acı hissettim içimde. Onu hatırlayamamanın değil, beni benden daha az sevdiğini öğrenmenin acısı canımı yakıyordu. O esnada "Üzülme, sandığın kadar da az değil," diye teselli etti, canımın ne kadar yandığını anlamış gibi. Anlamıştı. Dudaklarını, çiçeğin yaprakları gibi üzerime serpti. Beyaz örtünün üzerine.
Sayfa 44 - Tarık Tufan (Hafıza Kaybı)Kitabı okudu
Reklam
her şeyin acısı birden gelişir ve hız verir kanına çiçeğin susuzluktan kuruması, kedinin açlığı ve eylül ortası bir yanlışlık, bir kırgınlık, bir izin akşamının ilk karası sıkılgan ölümün kuluçkadaki kuşunun çatlamayan ilk
Sayfa 430Kitabı okudu
Ebeveynliği çocuklarla uğraşmak gibi değil de kendimizle uğraşımızı tamamlamaya çalışmak, çocuklarla büyümek, çocuklarla öğrenmek , çocuklarla büyümek, çocuklarla büyük bir yolculuğun içinde olmak, onlarla olgunlaşmak olarak düşünebilirsek eğer, uğraşımızın tamamını kendi olgunlaşma serüvenimize odaklarız. Çocuk terbiyesi kadar çocuğun bizi nasıl terbiye ettiğini gözlemlemekte fayda var. Aksi olursa kendimizi büyük bir bencillikle yetişmiş, olmuş, bitmiş, pişmiş, uğraşılacak bir durumu kalmamış olarak görürüz. böyle bir bakış açısı plastik bir çiçeğin kendini canlı çiçek sanmasından öteye gidemez. uğraş sadece çocuklarla sınırlı kalmıyor. bazı yetişkinler 'Nasılsın?' sorusuna yanıt verirken de 'Mücadele ediyoruz işte' karşılığını verebiliyor. Bu kişilerin hayatları nasıldır ? Kendi kendisiyle mi mücadele ediyordur aslında? yoksa hayatı mücadele, uğraşma, savaşma olarak mı görüyordur ?
BEYT-ül HÜZÜN
Sevgili okur, bu diyeceklerim Bir çiçeğin tomurcuğuna saklı vasiyetimdendir. Yavaş yavaş solmaktır bence yaşamak Ve elbette çiçekler açarken de ölünebilir. Yaşamanın böylesi, nefes alışverişinden ibarettir. Hem zaten yaşamayı benim gibi bir ölü ne bilir?.. * * * ❝... Kolay mı , bilmiyorum şiir yazmak, bir köşede saklanıp sessizce ağlamaktan?
Hasat zamanı...
Ey dünya gülünü kopardım senin. Kalbime bastırdım ve dikeni battı. Gün geçip de sular kararınca, çiçeğin solduğunu gördüm. Fakat acı daha dinmemişti… Ey dünya! Koku ve gururlar ile sana bir çok çiçekler gelecek. Fakat benim çiçek toplama zamanım sona ermiştir, ve karanlık gecede gülüm yok; yalnız acısı kalmış…
Sayfa 82 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Kitabın lisanı enfes. Lakin konu son derece irrasyonel.
Öncelikle yayınevine, kitabı, orijinal lisanına dokunmadan neşrettikleri için teşekkür ediyorum. Kitabın lisanı enfes. Benim gibi eski kelimelere aşina biri bile arada bir lügata bakmaya ihtiyaç duyabiliyor ama, onu da söyleyeyim. Anlamadığınız kelimeler illa ki çıkacaktır. Kitabın muhtevasına gelelim. Müellif son derece ciddi bir ilmi
Gotama Buddha
Gotama BuddhaAsaf Hâlet Çelebi · Hece Yayınları · 201514 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
Dolunayda Açan Çiçek "İtiraf edilen her günah,bir kereliğine bağışlanmayı hak eder." “Çiçek, bu dünyadaki griliği temsil ettiğine inanıyordu. Hiçlikten ibaret olduğunu... İnsanların görmemek için başını çevirdiği ama hep orada olduklarını bildiği kişiydi. Bu yüzden insanlardan, özellikle varlıklı olanlardan nefret etti ama kendisi gibi
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,211 okunma
Shakespeare
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder. _İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin. _Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz. _Madem bu dünya bile yok olacak bir
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.