Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O zamanların İstanbul'unda medrese, icabında Saray'a veya Babıâli'ye karşı kullanılabilecek büyük bir kuvvet unsuru idi. Ikinci Mahmut devrinde adı bile geçmeyen "talebe-i ulûm", Tanzimat tan sonra Saray'ın, vezirlerin sık sık müracaat ettikleri, kâh İstanbul efkáriumumiyesini avlamak için kâh ferdi sivasetlerini zorla terviç ettirmek için harekete getirdikleri bir muvazene åmili olmuştu. Abdülaziz devrinin sonlarında ise adeta devlet hayatını kendiliğinden kontrol eder bir hâle gelmişti. Onun için paşaların çoğu bu kuvveti kollamak, kendi aleyhinde yahut devlet aleyhinde harekete geçmemesi için onu tutmak zorunda kalıyorlardı. Devlet dizgini Ali Paşa'nın sıkı ellerinden çıkınca İstanbul'un iç hayatına medrese hâkim olmuştu. İslâm âleminin geçirdiği buhran, Cemiyet-i Tedrisiye-i Islamiye'nin faaliyetleri, yeni fikirleri benimsemiş birçok büyük bilginlerin mevcudiyeti, adeta ihtilalci adı verilebilecek bir yığın müderris, onun bu devirde cemiyet meselelerini menfi tarafından tutmasına engel oluyordu. Bu yüzden, yenilik taraftarn paşalar, bu kuvvetin başka ellere geçmemesi için çok uvanık duruyorlar, onu hem başıboş bırakmıyorlar hem de kontrol sayesinde bu kuvvetin kendi fikirleri aleyhinde bir hareketin den çekinmiyorlardı.
Sayfa 74 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Şu kuşlar ne şanslı! Bir yavrunun tüyleri çıkınca özgürce dört yana uçabilir. Ne anası ne de babası, kimse engel olamaz...
Reklam
Vahdet-i Şühûd
İbadet, tâat, riyazat sâyesinde ilâhî aşk ve muhabbet kulu istilâ edince, vecd ve istiğrak hali, fenâ ve cem' duygusu ortaya çıkar. Bu hale eren sâlik, Allah'ın tecellisinden başka birşey gör- mez olur. Gözünden mâsivâ büsbütün kaybolur. Sadece Tek'i (vahdet-i şühûd) görmeye başlar. İmam-ı Rabbânî bunu, güneş ışığını gören kimsenin yıldızları görememesi misaliyle açıklar. Güneşin ışığı çıkınca yıldızlar görünmez ama, onlar yok olmuş değillerdir. Sadece daha üstün bir ışık onların ışığının görünme- sine engel olmuştur.
Boykotu sadece bir zülüm ayyuka çıkınca üç beş günlük bir iş sananlar esirdirler. Boykot düşmanın su yollarını kesmektir. Boykot, zulme engel olmaktır. Boykot zalimin kurşununa sponsor olmamaktır. Boykot geleceğin inşasıdır. Boykot zaferdir. Boykot insanlığı, çevreyi ve kainatı korumaktır. Boykot mazlumun yanında saf tutmaktır. Boykot devletini milletini kalkındırmaktır. Boykot düşmana kurşun sıkmaktır. Boykot inancın, imanın bir parçasıdır. İman Allah'tan başkasını reddetmekle başlar. İslam, küfrü boykot etmektir. Müslüman boykot ehlidir. Boykot iman tazelemektir. Boykot şeytanı ümitsizliğe sevk etmektir. Boykot sabilerin gözyaşını silmektir. Boykot milli ve insani bir dayanışmadır. Bu durumda herkesin gücü ve ihtiyacı farklıdır. Herkes güç yitirip de yapmadığından hesaba çekilecektir. Millet, boykot ederken sabırlı ve gayretli olmak zorundadır.
Sayfa 19 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
bir yalnızlık gecesinin vehimleri
Farzet ki, gözün kör, kulağın sağır, uzviyetin de, donmuş bir parmak gibi dokunduğu yerin temâsını hissetmeyecek kadar uyuşuk... şimdi senin için dünya boşluk gibi bir şeydir. Fezânın ta kendisidir. Yere basmıyorsun, çünkü ayakların duymuyor. Gözün görmüyor ve kulağın işitmiyor. Havada yürür gibi yürü! Önüne bir duvar geldi. Çarp!.. Ne malûm
Reklam
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
yokuş aşağı koştunuz mu hiç? durdunuz mu hiç bir engel çıkınca birdenbire?
1923’te Hitler, Bavyera Freikorps Birlikleri’nin başkanı oldu. Böylece milliyetçi Bavyeralıların Reich’tan ayrılmalarını engelleyebileceğini düşündü. Bu arada Ehrhardt, Hitler’e karşı kin besliyordu ve Hitler’in birleşme çağrısını reddetti. Buna rağmen Hitler hatırı sayılır bir çoğunluğa hakimdi. Bavyera Hükümet Başkanı olan Ritter von Kahr’ın
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şu kuşlar ne şanslı! Bir yavrunun tüyleri çıkınca özgürce dört yana uçabilir. Ne anası ne de babası, kimse engel olamaz...
Çocuk koltuğa çıkacağına inanıyordu. Belki yarım saat, belki bir saat uğraşacaktı ama eninde sonunda çıkacaktı. Öyle ucundan tutmuyordu, çıkacağına inanmış biri ola­rak, kedi yavrusu gibi tutunmuştu. Bırak mayacaktı, de­neyecek, deneyecek, en sonunda çıkacaktı. Çıkınca dö­nüp bana bakacaktı. Ben de ona, çıktın, diyecektim. Sonra inecekti, yine uğraşacaktı, bir saatte çıktığını belki beş dakika da çıkacaktı sen onun zaferini ve süreç yönetimine engel oldun
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.