Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün Gelir
Gün gelir, hatırlamak bile bir acı olur. Gençlik aşkı, sevinci, daha dünkü ümidi… Yumruklasan göğsünü bir boş yankı duyulur.
Sayfa 139Kitabı okudu
9 yıllık öğretmenlik yapıyorum.Binlerce genç tanıdım.Ülke bu gençlere mi emanet edildi? Ulan ben bunlara telefonumu bile emanet etmem be! Satarlar. Parasına da hamburgerle kola alırlar. Ahh! Çok yazık. Kapitalizmin yerle bir ettiği bir gençlik. Aşk yok bir kere, aşk! Aşkı kaybetmiş bu çocuklar. Dünyanın en güzel duygusunu kaybetmişler. 'Çıkma' denen bir namussuzluk var, ama aşk yok . Çıkmayı biliyorlar; ama gerçek anlamıyla âşık olmayı bilmiyorlar.
Reklam
Çoğu insan büyük bir gençlik aşkı geçip gittikten sonra ruhun eksikliğini artık hissetmezler..
KIZILELMA Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı’dan başka Kimseler yok imiş, yakın zamanda (Bakû’)da milyoner bir kız var imiş; Türklüğü çok sever, yurda yâr imiş; Adı (Ay Hanım) mış, hanlar soyundan;
her aşk mi başında karşılıksız bir aşktır; birçoğumuz için ilk gençlik aşkları, uzaktan uzağa yaşanan platonik, alakasız hedeflere yönelmiş ve çoğu gerçekleşmeyen arzulardan ibarettir. Bu tür gençlik aşklanmn gülünç olmalarının yanı sıra takdire değer bir yönü de var: Ergenlik ydlannda uzak bir nesneye saplanıp kalmak suretiyle, belki de, bilerek veya bilmeyerek, geleceğe, koşullarımızın tamamen değişime uğrayacağı ve hayatımızın gerçekten başlayacağı günlere olan özlemimizi ifade ediyoruz. Çoğu zaman, odaklandığımız bu nesnenin tam da uzak olması, bilinçaltımızda bu özlem konusunda sabırlı olmamız ve arzularımızın gerçekleşmesi için beklemek zorunda olduğumuz olgusunu kabullendiğimizin de bir kanıtıdır. Arzuyu tanımlayan şey sadece nesne değil aynı zamanda aradaki engellerdir. Peki o zaman niçin bu tür deneyimleri hayatımızın daha ileri dönemlerinde yaşadığımızda hoş görmek bu kadar zor oluyor? Yoksa büyümenin doğal bir parçası saydığımız için mi bu tür duygulan çocuksu şeyler olarak görüp gözden ırak tutmak istiyoruz? Ya da artık karşılıksız aşkı inşam geliştiren bir duygu olarak görmememizde modem kültürün bir etkisi olabilir mi? Acaba izleyerek taciz etme saplantısı, karşılıksız aşkın bencillik, gereksinimlerden doğan bir zayıflık, temelde gençlere özgü bir duygu olması gibi bazı hakikatlerini açığa mı çıkartıyor, yoksa karşılıksız aşkı sadece bu tanım çerçevesinde düşünebilmemiz bizlerdeki bir yozlaşmaya mı işaret ediyor?
Yitirdiğimiz
“Çok gençti. On sekiz yaş ne demekti. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gençlik önü sıra açılıyordu. Sanmıştı ki hep böyle gidecek. Çaylar, balolar, sinemalar, flörtler, danslar. Bir yanda da bir erkeğin büyük aşkı. Elindeki oyuncaklarla yetinmeyen bir çocuk gibiydi. Her oyuncak onu bir yanda beklesin, o istediği zaman onları bıraktığı köşede bulsun istiyordu ama bu oyuncaklar insandılar. Kırıldıkları zaman ne yapıştırılabilirler, ne de eski haline getirilebilirlerdi. O da bol bol oynadı. Tüketti hepsini.”
Sayfa 150 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Reklam
İçim içime sığmayan bir yolculuk serüveniydi, aşkı arıyordum, aşkımı arıyordum. Yıpranmış bünyeme böylesi bir gençlik heyecanı fazla gelse de, beni çilek iken dalımdan koparan güzelin o vakit öpemediğim dudaklarının, belki savrulmaya başlayan toprağını ve tozunu öpebilmek istiyordum.
Sayfa 266Kitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
- Romanın adı ne? - Başlık üstüne konuşmamızı, tartışmamızı istiyor. Bir adam radyodan gençlik aşkının öldüğünü duyuyor. Her şey öyle başlıyor, bütün her şey. - Devamı nasıl? - Onu hiç unutmamış, en büyük aşkı oymuş. Gençliklerinde bir bitkicik yetiştiriyorlarmış. - Bir bitkicik? Bonzai? - Aynen, bir bonzai. Onları birleştiren sonsuz aşkı temsil etmesi için bir bonzai almaya karar veriyorlar. Sonra her şey mahvoluyor ama oğlan kızı unutmuyor. Hayatını kurmuş, çocukları olmuş, ayrılmış ama kızı asla unutmamış. Bir gün kızın öldüğünü öğreniyor. Ve onun anısına bir şey yapmak istiyor. Bir şeyin ne olduğunu henüz bilmiyorum. S: 55
Sayfa 55 - Notos KitapKitabı okudu
423 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.