-Şahin nasıl bir mıknatısın kardeşlik tüm belaları çekiyorsun. Ben talihsizim her şey beni buluyor diyen birde Şahin’nin hikayesini okusun. Kitabın isminide bu hikaye oluşturdu.
-Çulcuoğlu kardeşlerden , Müjdat’ın kavuşulamayan aşkı,
-Hacı Salih hikayesi hiç beklenmedik hikayesi nasılda ters köşe yaptı.
-Ah be Muazzez ah ne hikayeyi ama bayıldım.. kitaba adını bu hikayede verilebilirdi. Geride kalan aşığın nasıl naif haykırışı o.
-Aşk dolu evliliği olan aileye böyle gelin mi alınır … Filiz
-Hep gülümse baba Nevzat ; bu hikaye nasıl işlenmiş ilmek ilmek…
-Bir insan tüh der sonra neler mi olur… ah ah hemde neler olur…
- Sen gene iyisindir ; bu incelemeyi okudun daha hiç haberi olmayanlar var.
-Uyuyan Mustafa seyfi’yi nasılda uyandırdı Figen… Bende bu inceleme ile sizleri uyandırdım Figen gibi değil. Hikayelerden bazıları…
Muhteşem öyküler var, müthiş mizah ile toplumumuz insanını ve ailelerinin röntgenini çekmiş
Şermin Yaşar . Tüm öykülerin Altında yatan yarım kalmışlıklar, kavuşamamak, yaşayamamak var.
Peyami Safa ülkemizde insan psikolojisini çok iyi tahlil eden yazarların başında sayılır, benim için yanına rahatlıkla
Senden sonra deprem oldu, savaş çıktı, saçlarıma beyazlar doldu sen yokken, her köşe başında yokluğun çıktı karşıma, siren seslerinde bile seni aradım, mevsimler değişti, iklimlere bir haller oldu, her yağmurda sana ait kokular süründüm, ayak izlerinde aradım kendimi, sen hala yoksun...
Nazım Hikmet'in Aziz Hatırasına
Dünya tarihinin belki de en kanlı yüzyılının başında doğdu. Dönemin koşullarına göre oldukça varlıklı ve eğitimli sayılabilecek bir aileden geldi.
“Üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim” der Otobiyagrafisinde.
Paşazadeydi aslında burjuva karşıtı olmasına rağmen. Ancak çok kızardı kendisine “Paşazade” diye
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Aslında daha önceki yazılarımda da spoiler vardı ancak belirtmenin bu denli önemli olduğunu yeni fark edebildim kusura bakmayınız. Bazı okur arkadaşlarımız bu konuda hassas sanırsam. Artık ben de bu ibareyi koymaya karar verdim.
Bir inceleme yazmadan önce diğer incelmelerini okumaya çalıştım ve yazı dilinin basit olmasının çok eleştirildiğini
Delikanlım!
Sen ki, ya köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin
ya da bir darağacında can vereceksin
iyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha...
Nazım Hikmet
Sayfa 7 - Karakarga Yayınları - 14. Baskı - Mart 2021Kitabı okudu
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden sözettim
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur