Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ya tutar değerse saçları elime Ve yerleşirse gülüşü zihnime Ya ben tutulursam birden bire Vakti gelmeden ve ondan çok önce O sebeple işte Eğer sevmeyeceksen bir gün Lütfen hiç gelme.
Bu söylediğimin doğru olup olmadığından hiç emin değilim ama bana öyle geliyor ki sanki hepimiz, içimizde bir başkası için ayrılmış bir yerle doğuyoruz. Bir parçası kayıp bir bulmaca gibi... Hayatımızın önemli bölümünü garip bir eksiklik duygusu ile geçirmemiz, bazı sabahlar anlaşılmaz sıkıntılarla uyanmamız, bazen isimsiz umutlarla neşelenmemiz, sanırım o boşluğun içimizde yarattığı girdaptan kaynaklanıyor. Karşılaştığımız her kadına ve erkeğe, belki de hiç farkında olmadan, girinti çıkıntıları o boşluğun kesiklerine uyacak mı diye bakıyoruz. Elinde Cinderella'nın ayakkabısıyla dolaşan biri var sanki içimizde, herkese, "Acaba ayakkabının sahibi bu mu?" diye bakıyor. Tam olarak neyi ve kimi aradığımızı bilmiyoruz. Bize öğretilen bilgilerden yola çıkarak aradığımız insanla ilgili birçok olumlu özellik sıralıyoruz ama genellikle söylediklerimiz gerçeğe çok uymuyor. Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor. Onun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki dokunuşu, belki gülüşü, belki zekâsı, belki hayata bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki ihtirası, belki de kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor. İlk düşündüğümüz, onunla mutlu ve huzurlu olacağımız. İçimizdeki boşluğun ancak "iyi şeylere" sahip biri tarafından doldurulabileceğini sanıyoruz. Ama gerçek, her zaman böyle değil.
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mehmet Işık / Komiser Muharrem Baltalı Hano’nun Peşinde Aşkı, öfkeyi, gücü ve dramı fazlasıyla hissedeceğiniz bir kurgusu var kitabın. Aynı zamanda adalet kavramını eleştirecek ve alt metinlerdeki mesajlarla da sorgulama yapacaksınız. Birbirinden zeki olan iki karakterin zeka oyunlarına bayılacak, farklı karakterlerin kurguya kattığı tat ile
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023239 okunma
233 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“İNCİ KÜPELİ KIZ…”
Hollanda’nın Mona Lisa’sı ya da ‘Türbanlı Kız’. (Orijinal Flemenkçesi: Het Meisje met de Parel). Sarı başlığı, kulağına taktığı inci küpesi ile gizemli bir kızın hikâyesi. Flemenk ressam Johannes (Jan) Vermeer’in en sevdiğim tablosunu tarihi bir kurguyla sunan bir roman. 16 Yaşındaki Griet’in gözünden, 60’lı yılların Hollanda’sında. Tablonun
Girl with a Pearl Earring
Girl with a Pearl EarringTracy Chevalier · Plume - Penguin Books · 2005628 okunma
Bir insanın samimi gülüşü sizi içten etkileyebilir. Sevmek güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide kendini bulmaktır. Öyle ya karşı cinste hep güzelliği ararız, bunun aksini düşünen insan pek azdır.
Gibi Gibi
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Deli Tarla - Ş. YAŞAR /İncelemeleyi okuyanlara kitabı okuma garantisi veriyorum!
"Ne yazsa okurum," dediğiniz bir yazar var mı? Böyle bir soruyla başlamak istedim incelememe. Öyle hayatlara şahitlik ettim ki
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
'ın kitaplarında, bırakın "Ne yazsa okurum," demeyi, "Hadi yaz be kadın, yaz da artık okuyayım!" diyorum şimdi. Her hikayesinde farklı bir yerinden vuruyor ruhumu, yara almadık
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,3bin okunma
Dünyaya gelen ilk bebek hayatında ilk defa güldüğünde, gülüşü binlerce parçaya ayrılmış ve her parça sağa sola dağılmış, işte perilerde böyle ortaya çıkmış. Dünyaya gelen her kız ve oğlan çocuğu için bir peri olması gerekir.O çocuklar perilere inanmamaya başlayınca da o peri bir yerlere düşer ölür.
Sayfa 30 - peterKitabı okudu
Caddede insanlar karıncalar gibi telaşla birbirine çarparak oraya buraya gidiyorlardı . Yüzlerce insan .. Çoğu ne kadar önemsiz ne kadar silik .. Hepsinin eli ayağı başı var SELİM gibi ne olur yani bu kadar el ayak baş bir araya gelse de sadece bir tanecik SELİM çıkarsalar aralarından .. Lavoiser'in konunu var hiç bir şey bir anda yok olamaz kanun adamdan hesab sorar peki o zaman hareketleri , gülüşü , birlikte yaptığımız şeyler nereye gitti . Ah benim Kalp ağrım Selimcigim..
Bir o gülüşü kaldı Şimdi duvarlarımda Görmeye ömrümü adak sunduğum Bir o gülüşü...
Reklam
Sizi güldürebilecek insanlar aynı şehirde olmayabilir. Kilometrelerce uzakta olabilirler. Ama tek bir mesajları bile; kalbinize dokunabilir. Aynı zamanda sesi, gülüşü, fotoğrafları bile. Gerçek şu ki, onunla yan yana olabilirsin, O kilometrelerce uzakta olsa bile...🐞 💙Günaydın 💙
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.