Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bir yıldız kaydı. Gözümle gördüğüm âlem ile kafamın içindeki âlemin birbiriyle örtüştüğünü derinden hissederek Temmuz göğüne bütün dikkatimle yoğunlaştım. Sanki onları okursam, yıldızların düzeni bana hayatımın bütün sırlarını verecekti.
Şehrin en karanlık yerinde duruyorum
Haydi vur beni!
Hiç ümidim kalmadı
Tutunacak bir dalım
Başımı yere eğme benim
Mazlum yerine koyma
Allı pullu düşlerim vardı oysa
Bir hayat böyle tersine dönmez
güldüğün vakit
mor bulutlara kaldırıyorlar beni
arkadaş oluyorum tanrı'yla
misket oynuyoruz yıldızlardan
körebe ve saklambaç gezegenlerle
sizse gökyüzüne bakıp
“bir yıldız kaydı” diyorsunuz
“bak bu gece ay tutuldu”
Bir yıldız kaydı, hareketsiz ışık noktacıklarıyla kaplı kapkara göğü birkaç saniye süren bir şimşek çakması gibi aydınlattı. Witcher bir dilekte bulunmadı...
O dileğini daha önceden dilemişti. İyi ve kötü, sevinç ve acı, ben ve sen.Kitabı okudu
Nasıl derim ki ben senin gözlerinin bana baktığı gün sana aşık oldum diye ?
Son iki yıldır aklımda zihnimi kırıp üzen İbrahim Tenekeci’nin kitabında yer verdiği şu cümle var ; "Tekneler mesela denizin üstündeyken yanabiliyorlar. Enteresan değil mi? Derdinin devası yanı başındayken yanmak.." Bu cümle bir çoğunuza tanıdık gelmiştir
Bir yıldız kayardı, arkasından bir daha ve bir daha. Bir yıldız kaydı, şiirim bana el sallıyor. Çünkü ben şiirimi tutmuştum. Şiirin çılgınlığıyla işte o vakit tanıştım.
“Ormanlar yok oldu, göller kurudu. Belki milyarlarca yıldız kaydı gökyüzünden ancak bir düzineden biraz fazlasını izleyebildim. Yaşlandım…
Beynimin içindeki sen hâlâ aşık olduğum genç kadındı.”
Yarım kalan ne varsa sol yanına bir sızı bırakır insanın. Yaşayıp pişman olmak yaşayamayıp şikayet etme olasılığı arasında gidip gelir insan. Hani sandalye kapmaca oynarken kulağınızı müziğe verirsiniz müzik birden kesilince boş sandalyeye oturup oyunda kalma mücadeleniz devam eder ya işte hayat, ritmini değiştirdiği bir çok insanla bizleri