Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çizgi romanlar da sevilmeyi hak ediyor...
Bir gün bu platformda bir çizgi roman incelemesi paylaşacağım hiç aklıma gelmezdi ama işte bugün hayatında ilk kez çizgi roman okumuş ve çok sevmiş bir okur olarak bu cümleleri yazıyorum. Her şey çizgi romanlarla ilgili bir koleksiyoner videosu izlememle başladı diyebiliriz. Batman ise ilgimi çeken ilk karakterlerden biri oldu. Öncelikle karakterlerin DC ve Marvel olarak ikiye ayrıldığını öğrendim tabi. Bu konuda ne kadar bilgili olduğumu görebilirsiniz (!). Batman tercih ettiğim için ise pişman değilim. Neden tercih ettiğimi de bilmiyorum açıkçası belki siyahı çok sevdiğim için ilgimi çekmiştir. Bu çizgi romana gelecek olursak benim için oldukça iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Elime aldım ve bir daha bırakmadan çabucak okudum bitti. Ben uzun sürer birkaç gün elimde sürünür diye beklerken bir çırpıda okudum. Görselleri oldukça ilgi çekiciydi ve olay örgüsü de son derece merak uyandırıcı. Şu an çizgi romanlar hakkında söyleyebileceğim pek bir şey yok ama çizgi roman okumaya devam etme konusunda oldukça kararlıyım. Belki ilerleyen zamanlarda daha fazla şey söyleyecek duruma gelebilirim. Benim gibi olanları da önyargılarını kırarak çizgi roman dünyasına davet ediyorum. Hayat Emma Bovary'nin haklı olduğu noktaları düşünürken bir yandan da Dorian Gray'e kızmakla geçmez bence.
Batman
BatmanEnrico Marini · JBC Yayıncılık · 202249 okunma
Atmacalar yuvasında şimdi serçeler bulunuyordu
Aşağıdaki satırlar, Atsız'ın duygu dünyasını ve romanlarındaki bazı sahneleri anlamak bakımından önemlidir: "Askeri Tıbbiye'den çıktım. Fakat onun hatırası hafızamdan çıkmadı. Yıllardan sonra, artık Haydarpaşa Lisesi olmuş bulunan o binada edebiyat öğretmeni olarak vazife görürken hatıralarla dolardım. Koridorlar, sınıflar bana eski günleri hikâye ederdi. Zaten hayat, birkaç hatıradan başka nedir ki? O heybetli şatonun muhteşem ruhu kaybolmuştu. Şimdi içinde bulunanlar o eski ruha yabancı insanlardı. Onlar, öğretmenden beş numara koparabilmeğe uğraşan çocuklarla ay başını iple çeken ve maaş hesabından başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen bir takım ölülerdi. Asıl yaşayanlar bir zamanlar orada bulunmuş, konuşmuş, şakalaşmış, çalışmış, dövüşmüş ve hepsinden fazla olarak da ıstırap çekmiş olan Askerî Tıbbiyelilerdi. Atmacalar yuvasında şimdi serçeler bulunuyordu." (Atsız 1992: 232-233).
Reklam
Bugün bir kelebekle tanıştım Üzerimde bir kırgınlık var dedi Geçer demişler birkaç güne...
Büyükler ise çocukluk günlerinin saf hayallerini çoktan geride bıraktıkları için katılaşmışlardır. Zor yaşamı daha da zorlaştırdıklarını bilmeden sertleşir ve gerçeğin dibine batarlar. Çocuksu bilgelikleri bilgiye evrilir ve öğrendikçe unuturlar. Kalplerinin yerine zihinleri konuşmaya başlar ve o da ne yazık ki onlara korkutucu sözler söyler. Sevginin yerini kaygı ve korku alır. Üst üste dizilmiş binaların içinde yalnız başlarına acı çekelerler. Doğayı çok sevdiklerini söylerler ama etraflarındaki birkaç ağaç ve saksılarındaki çiçeklerinden başka bir tabiatın olabileceğini hayal bile edemezler.
Asırlar boyunca umutsuzluğumu acıyla karıştırmışım. Ama insanlar acının üstesinden gelir. En ağır acılarla bile birkaç yıl içinde baş edebilirler. Üstesinden gelemeseler bile birlikte yaşamayı öğrenirler.
Burjuvazi üretim araçlarının, mülkiyetin ve halkın parçalanmışlığını giderek ortadan kaldırıyor. Nüfusu toparladı, üretim araçlarını merkezileştirdi ve mülkiyeti birkaç elde topladı. Bu da beraberinde kaçınılmaz olarak siyasi merkezileşmeyi getirdi. Farklı çıkarları, yasaları, yönetimleri ve gümrükleri olan bağımsız, neredeyse sadece müttefik pozisyonundaki iller bir ulus, bir yönetim, bir yasa, tek bir ulusal çıkar ve gümrük hattına indirgendi.
Reklam
Çocuğun davranış sorunlarının birkaç gün içinde çözülmesi mümkün değildir. Sonuçları başlangıçta görmemek ya da başkalarının, özellikle de çocuğunuzun itirazları nedeniyle başarısız olmak sizi vazgeçirmesin. Çocuğuyla ödev yapmak için bir davranış sözleşmesi yapan ebeveynlerle çalıştım. Çocuğun ilk hoşnutsuzluğunu ifade etmesi ile birlikte bunu uygulamaktan vazgeçtiler. Bu size olursa, planınıza sadık kalın. Çocuğunuzun protestoları, hedefe doğru yaklaştığınız anlamına gelir; aynı zamanda çocuğun bu yeni planda başarılı olmak için davranışını değiştirme ihtiyacını anladığını gösterir. Çocuğunuz aşıdan hoşlanmıyor diye hastalığa karşı aşı yaptırmaktan vazgeçemezsiniz. Sırf prosedürü protesto ettiği için çocuğunuzun uzun vadede davranışını iyileştireceğini bildiğiniz çabadan da vazgeçmemelisiniz. Planınızı tutarlı bir şekilde takip ederek yaklaşık bir hafta sonra, başarısını değerlendirmek için zaman ayırabilirsiniz. Başarısız gibi görünüyorsa, listenize geri dönün ve başka bir alternatif seçin. İlk plan işe yaramadı diye kendinizi eleştirmeyin. Unutmayın, deniyorsunuz ve bu da, hiçbir garantinin olmadığı anlamına gelir.
Sayfa 213 - Palme yayıneviKitabı okuyor
Nasıl ki burnuna bir iki vurduğunuzda köpek yavrusu başını elletmek istemez, utanırsa, birkaç kere terslenen bir oğlan çocuğu da baştan aşağı utangaçlaşır. Fakat köpek yavrusu ürkerek geri çekilir ya da yaltaklanarak sırtüstü yuvarlanırken, oğlan çocuğu utangaçlığını kayıtsızlıkla, meydan okuyarak ya da gizlenerek örtmeye çalışır. Reddedilmenin acısını bir kere yaşadıktan sonra da olmadık şeyleri reddedilme olarak algılamaya başlar, hatta beklentisiyle insanları onu reddetmeye teşvik eder.
Sayfa 484
Nedir dedim bu yaşamak, Bir düş dedi, birkaç görüntü... #ÖmerHayyam
gam yeme
Gam Yeme! Kaybolan Yusuf döner Kenan’a bir gün; gam yeme. Gör şu mahzun ev olur tekrar gülistan; gam yeme. Ey gönül, işler düzensizlikten elbet kurtulur, Dertliler kalmaz perişan böyle her an; gam yeme . Gerçi birkaç gün felek sapmış gider, hep ters yöne, Her zaman arzuna dönmez çünki devran; gam yeme. Bülbülüm, kırlarda tekrar taht kurarsın, gün gelir, Tek ki sağ kal, kopmasın ömrün bahardan; gam yeme. Sel götürmüş yıkmış varlığın; mahveylemiş. Nuh eğer kaptansa, korkma olsa tufan; gam yeme… Hafız-ı Şirazi
Reklam
Nihayet kendi evimize taşındık. Ali'nin ilk doğum gününü evimizde kutladık. Caddebostan Plaj Yolu, Elnar Apartmanı, 6. katta, 13 no.'lu daire. Sonra hayatımıza Ayten katıldı. 35 sene boyunca kardeşlik, ablalık, annelik yaptı bize Ayten. O'na, bana, Ali'ye ve Ezo'ya düşkünlüğü unutulamaz. Tam yerleştik, her şey yolunda, artık misafirlerimizi göğsümüzü gere gere ağırlıyoruz, petrol sıkıntısı başladı. Yani kalorifer günün belli saatlerinde yanıyordu. Ali küçük, ev soğuk… Tam O'na göre bir durumdu. Hemen bir soba aldı. Salona kurduk. Borusunu camdan çıkardık. Elektrikli soba kullanamıyorduk. Günde birkaç saat elektrik kesiliyordu. Rüzgâr esince eve duman doluyor, camları açıyoruz, bu defa da üşüyoruz. Yine garip bir durum…
Sayfa 23 - Doğan KitapKitabı okudu
Birkaç gündür sıkıntıdan patlıcam gibi hayırlısı
Ev aramak zordu. Nerede oturacağımıza karar veremiyorduk. Mecidiyeköy'de bir ev bulduk. Şartları uygundu… Maalesef Arzu Film o sıralarda ödeme yapacak durumda değildi. Haftada ancak 800 TL ödeyebiliyordu filmlere karşılık. Ev kirası, elektrik, su, telefon… Yani para biriktirmemiz imkânsızdı. Doktor, "Hemen taşının" diyordu ama para yok! Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Para yoktu ama sinemaların önünde uzun kuyruklar oluşuyor, cam çerçeve kırılıyor, karaborsa biletler anında tükeniyor, filmler gişe rekorları kırıyordu. Birkaç hafta sonra Arzu Film'den yine, "Ev arayabilirsiniz" haberi geldi. Biz de acele bir ev bulduk. Ama tam evi bulduk, Arzu Film'in sıkıntılı dönemi başladı, para yoktu! Böyle olmayacağına karar verdik. Ellerim ayaklarım şişmişti. Doktor, "Bari çocuğu bu evde doğurma" deyince Bağdat Caddesi'nde kiralık bir ev bulup apar topar taşındık. Doğuma iki ay kalmıştı. Kocaman evin salonunu bile dolduramamıştı eşyamız. Perde yok, avize yok, halı yok… Yatak kasamızın baş tarafı ile tuvalet masamızın arkası rutubetten duvara yapıştığı için eski evimizde kalmıştı. Halkın sevgilisi, artık star kabul edilmeye başlamış bir oyuncunun bu durumuna, eşyalarımızı taşıyanlar, apartman hizmetlisi, temizlik için gelenler sanırım en başta da doktorum bir anlam verememişlerdi herhalde.
Sayfa 21 - Doğan KitapKitabı okudu
Aslında bütün ilah tasvirleri -resim ya da heykel olsun-, varoluşa ve insana dair en derin hakikatlerin sembol ve alegorilerle anlatılışıdır. Dıştan bakanlar sıradan birer put, "içten" bakmayı öğrenenlerse onların bu ezoterik doğasını görecektir. Örneğin Kali'yi ele alalım. Bu kadim vedik tanrıçanın sembolik müphemliği daha
Hiçbir zaman bütünüyle kendisinin olmayan bir erkekle paylaştığı, birkaç kez ani mutluluk patlamaları yaşadıkları bu gizlilik, istenmeyen bir durum gibi görünmemişti ona. Tersine, yaşam ona bunun örnek bir durum olabileceğini kanıtlamıştı.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.