“Ve tabi, ‘yürümek’ bu konuda kafamı nasıl bozmuş olduğumu biliyorsun: yürüme- birlikte yürüme…
Daha ulu bir şey bilmiyorum. Sevişmek bile, bütün yakınlığıyla, yüceliğiyle, güzelliğiyle; ama, patlayan ve sönen tutkusuyla, heyecanıyla, doyumuyla, birlikte yürümekten daha üstün değil - hele, bir de birlikte gidilecek bir yer (bir amaç, bir erek) varsa…
Yürüyüş
Ne kavram ama!…