Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bence dar bir varsayım
Bana bu kısım doğru gelmemişti, hazır biri paylaşmışken alıntılayıp neden doğru bulmadığımı açıklayayım. İlk dinlere yani mitolojilere bakıldığında ahlaki kaygılardan ziyade doğayı açıklama isteği ön planda, daha sonraki dönemlerde dinler ahlak odaklı hale geliyor. Hristiyanlık, Budizm vb. dinleri buna göre değerlendirecek bilgim yok ama
Kevser

Kevser

@Bonobo
·
09 Nisan 22:12
Biz insanlar, küçük çeteler halinde savanlarda dolaşırken de epey ahlaklıydık. Ancak toplumun ölçeği büyümeye, karşılıklılık ve itibar kuralları işlememeye başlayınca ahlak koyucu bir Tanrı gerekli oldu.
Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi, kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevişin. ...
Reklam
Cinsellik , sevişmek aşkın değil biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi ,kandırır . sevişmeyin demiyorum sevişin.Ama en azından cemal Süreyya'yı dinleyin :Yoksuluz gecelerimiz çok kısa dört nala sevişmek lazım Sonrası geriye kalan aşktır ,baki kalan aşk !!!
Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konu­ sudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi, kandırır. Se­vişmeyin demiyorum, sevişin. Ama en azından Cemal Sü­reya'yı dinleyin: "Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dört nala se­vişmek lazim." Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk Aşk'ın Kürtçesi "evin"dir. Ve senin evin dünyadaki en gü­venli yerindir.
Her yeni hükûmetle biraz daha dün­yanın alay konusu ve şamar oğlanı oluyoruz ; Atatürk'ün bize bahşettiği dünyayı hayran bırakan Türk imajının yerine tek­rar Osmanlı' nın hasta adam imajı geliyor. Bunun tek nedeni cehalettir. Cumhuriyet Gazetesi' nin verdiği "Tehlikenin Farkında mısınız?" reklamında bahis konusu olan temel tehlike işte bu cehalet ve onun temsilcileridir. Ben de sizden tehlikenin farkında olmanızı istirham ediyorum: Benimki bir reklam değil, ömrünü üzerinde yaşadığımız gezegenimizi anlamaya adamış bir bilim adamının ikazıdır. Deprem, sel, heyelan, kuraklık, tuzlanma ve daha nice doğa felaketiyle ancak doğa bilimlerini anlamış kişiler mücadele edip sizi ve çocuklarınızı koruyabilir: Modern biyolo­jinin temeli olan Darwin Kuramını ateistlerin inancı sanan zır cahiller değil!
Eğer sınav döneminde bir öğrenci yahut bir şirket yöneticisi iseniz, günlük yaşamınızda beyninizi çok fazla zorladığınız için endişeye kapılıyor olabilirsiniz Ama sizi rahatlatayım; durum aslında sandığınızın tam tersi halde... Günümüzdeki meşguliyetlerimizin birçoğunun bizi derinlemesine düşündürmesine, hatta canımızı çok sıkıp kafamıza ağrılar
Reklam
182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ali Köse, Freud ve Din, İstanbul: İz Yayıncılık, 2016, 182 s. Bilinç dışının kâşifi, psikanalizin kurucu olan Avustralyalı nörolog Sigmund Freud. Şüphesiz tarihin en tartışmalı isimlerinden biridir. Ortaya attığı fikirlerden, yaptığı çalışmalara kadar ses getirmiş, yıllarca adından söz ettirmiştir. Günümüzde dahi bazı noktalarda fikirlerine,
Freud ve Din
Freud ve DinAli Köse · İz Yayıncılık · 2019135 okunma
Saf sevgi...
Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı.......Ben Serap'ı böyle sevdim,en saf halimle,uzaktan. Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi,kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevişin.Ama en azından Cemal Süreyya'yı dinleyin: " Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dört nala sevişmek lazım. " Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk. Aşkın Kürtçesi "EVÎN" dir. Ve senin evîn dünyadaki en güzel yerindir. :) <3
Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir. Saf çocukluk halinizden geriye kala kala yüzünüzde “memur gülüşü," dudaklarınızda "gammaz öpüşü” kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi. Ben Serap'ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan. Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi, kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevişin. Ama en azından Cemal Süreya'yı dinleyin: "Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dört nala sevişmek lazım." Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk. Aşk'ın Kürtçesi "evîn"dir. Ve senin evin dünyadaki en güvenli yerindir.
Sayfa 27 - Dipnot yayınları
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Reklam
Bağ kurma ihtiyacı ile bağımsızlık arzusu arasındaki bu mücadele çocuk büyüdükçe farklı şekillerde ifade bulur. Fakat kaç yaşında olursa olsun çoğu oğlan çocuğu, duygusal açıdan sağlıklı bir yetişkin olma yolundaki mücadeleye pek iyi hazırlanmamıştır. Şöyle ki, oğlanlar ile kızlar duygu ifadesi konusunda karakteristik bir farklılığa sahiptir. Biyolojinin bundaki payı ne olursa olsun, söz konusu farklılık, kızları duygusal gelişime teşvik eden ama oğlanları bundan caydıran kültürel ortam nedeniyle katlanarak büyür. Erkeğin sert olması gerektiğine dair stereotipik kavramlar erkek duygularını reddeder ve duygusal yetkinliği tam olarak geliştirme fırsatını erkeğin/oğlanın elinden alır.
Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi, kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevișin. Ama en azından Cemal Süreya'yı dinleyin: "Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dört nala sevişmek lazım." Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk.
Sayfa 27 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin, kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi, kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevișin. Ama en azından Cemal Süreya'yı dinleyin: "Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dört nala sevişmek lazım." Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk.
_Genç Kız Beyni = DRAM, DRAM, DRAM! _Genç kızın beyninde ve hayatında olan budur. Ergenlik dönemleri çalkantılı zamanlardır. Ergenlik sırasında genç kızın tüm varoluş nedeni, cinsel açıdan arzulanır olmak haline gelir. Kendisini, başka genc kızlarla ve medyadaki cekici kadınların görüntüleriyle kıyaslamaya başlar. Beynin bu durumu, kadın
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.