Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alper bana 700 lira borç verdi bugün lsrail kaç mermi yapabilir bu parayla? Tarık Ali'nin Muhammed ikbal için söyledikleri doğru mu? Frengiden öldü diyor Lahor pavyonlarında. işte 90'1arda böyle şeyler düşündük biz sevgilim Düşündük şiir yazınca temizlenir ülkemiz. Şimdi ikbal cennette, Tarık Ali İngiliz Merminin de biliyorsun, bini bir para Ve diyelim ki Humeyni'yi de seviyorum Jack Daniel'ı da Diyelim ki ev kirasından muaftır bütün şehir Diyelim ki zalimler de centilmen olabilirler ... Bana duyduğun sevgiyi azımsasana!
Sayfa 76 - Sel Yayıncılık, 0nyedinci Baskı: Mart 2015Kitabı okudu
Esas "idi "ile "bidi " diyelim biz ona:))
"İki insan tanışır ve âşık olur. Sonra evlenirler ve fantezinin sisi arasından esas Sam ya da Suzy görünmeye başlar. Ne de sarsıcı bir deneyimdir bu! O yüzden pek çok genç erkek ve kadın anima yada animuslarını geri çeker. Boşanır, anlaşabilecekleri başka birini beklerler, sil baştan öpüşüp koklaşırlar, derken eyvah, bir sarsıntı daha... Ve bu böyle gider.."
Reklam
açtık çok açtık
açtık çok açtık çok çok açtık tanrı istedik ve oturup ağladık niye ve niye hiç görmemiş gibi sanki oturup hep birlikte ağladık ona şaşıyorum ona şaşıyorum biz sanki hiç tanrı görmedik hadi hiç görmedik diyelim/çok doğru/ tanrı da mı hiç görmedi bizi
Değişken olması dolayısıyla bilime gülüp geçmek ilahiyatçıların yaptığı bir şeydir. "Bize bakın," derler. "Biz İznik Konseyi'nde ne söylendiyse hâlâ onu söylüyoruz, oysa bilimcilerin iki ya da üç yıl önce söyledikleri şeyler çoktan unutuldu ve eskidi." Bu şekilde konuşan insanlar ardışık yaklaşım fikrini anlayamamıştır. Bilimselliğe yatkın bir mizaca sahip hiç kimse şu anda bilim çerçevesinde inanılan bir şeyin tam olarak doğru olduğunu söylemez; bunun tam doğruluğa ulaşma yolundaki bir aşama olduğunu söyler. Bilimde bir değişim olduğunda, mesela Newton'un yerçekimi yasasından Einstein'ınkine uzanan değişim sürecindeki gibi o zamana dek yapılanlar tamamen alaşağı edilmez, biraz daha doğru bir şey eskinin yerine geçer yalnızca. Diyelim ki çok hassas ve net olmayan bir aletle ölçtüğünüz boyunuzun 1,83 olduğu sonucuna vardınız; eğer akıllıysanız, boyunuzu tamı tamına 1,83 varsaymaz, 1,80 ile 1,85 arasında varsayardınız ve yapılacak titiz bir ölçüm boyunuzun 1,82626 metre olduğunu gösterseydi daha önce ulaştığınız sonucu alaşağı ettiğinizi düşünmezdiniz. Önceki sonuç boyunuzun yaklaşık olarak 1,83 olduğu şeklindeydi ve bu da doğruluğunu korumaktadır. Bilimdeki değişiklikler de tam olarak buna benzemektedir.
Acılarınızı önüne serip Sevindirmeyin kara bahtı. Hoş geldin diyelim Başımıza gelen belaya; biz de onu küçük düşürelim Kolay katlanır görünerek karanlığına.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
-biz ona Nannar Devri diyelim- Sümer tarihçesindeki en parlak dönemlerden biridir; aynı zamanda da Sümer' in son zafer nidasıdır.
İlk önce, her tarhşmanın esasını ele alacak, bir tartışmada aslında ne olduğuna bakacağız. Diyelim ki muhalifimiz bir tez öne sürdü (ya da biz sürdük, bu fark etmez). Bunu çürütmek için iki tarz ve iki yol vardır. Tarzlar: a) ad rem [konuya yönelik]; b) ad haminem [insana yönelik] ya da ex concessis [kabul edilmiş olana göre]. Yani öne sürülen önermenin ya eşyanın tabiatıyla, mutlak nesnel gerçekle; ya da muhalifin başka iddialarıyla veya onayladığı diğer şeylerle, yani göreli öznel gerçekle uyuşmadığmı göstermeliyiz. Bu sonuncu tarz sadece kanaate bağlı göreli bir şeydir ve konuya ilişkin nesnel doğruyla bir bağlantısı yoktur. Yollar: a) doğrudan çürütme; b) dalaylı çürütme. Doğrudan çürütme tezin nedenlerine, dalaylı çürütme ise sonuçlarına saldırır; ilki tezin doğru olmadığım, ikinci ise doğru olamayacağını gösterir.
Sayfa 16 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Biz şimdi çıkma teklifi etsek çıkmak gerekecek, çıkmayı bırak gezmek, dolaşmak, birlikte sinemaya gitmek icap edecek diyerek kızlara yaklaşmaz ve kendi yalnızlığımız içinde debeleniriz. Debelenmek fazla eylem içerdi gerçi, kımıldanırız diyelim.
Sayfa 117
"Biz diyoruz ki: Dostlar! Kalemimiz, fikrimiz sterlin kölesi olmasın... Vicdanımız doların esiri olmasın... Düşmanın çizmeli istilasını tepelemek kolaydır. Fakat bir kere sinsi sinsi dolar ve sterlin emperyalizminin sömürgesi olduk mu, kurtuluş zordur. Hem uşak olur, hem kendimizi efendi sanırız. Biz diyoruz ki: - Kara gözlerimize aşık oldukları için bize sterlin ve dolar vermez Eloğlu. Onlar diyor ki: -Yaa.. Demek ki, vicdanın fikrin ve kalemin, rublenin kölesi olsun ha... Ne diyelim, fakat dünyada, köle olmadan da yaşanır a dostlar. Hatta parti veznesinden alınan Türk lirasının bile uşağı olmadan,
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.