Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Hayat bir bahar rüyası gibi arkasında hiç iz bırakmadan geçiyor ve artık biz seninle bir şey ve iki gölgeyiz.." ŞAH VE SULTAN / İSKENDER PALA
“Varsın onlar beni de gelip geçenler gibi delilerden saysın; Razıyım deliliğe, yeter ki cehalet, biz var olmaya devam ettikçe az biraz daha yerinde saysın.” /Kenan Taban/
Reklam
Gelir gibi yapıp köşeden 'U' dönüşü yapıyor mutluluk. Bir türlü mutlu olamadık biz de, ama hala U/mutluyuz.
Mavi gözlü şaiirin çok sevdiğim bir şiiri O diyor ki bana: - Sen kendi sesinle kül olursun ey! Kerem gibi yana yana… Deeeert çok, hemdert yok Yüreklerin kulakları sağır… Hava kurşun gibi ağır… Ben diyorum ki ona: - Kül olayım Kerem gibi yana yana. Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
Hepimizin yaraları var keke min e delal dedim. Biz derin yaraların çocuklarıyız, yaralarımız, bazen benim yaram gibi yüzde olur, bazen de senin ki gibi yürekte... Yaralarım... onlar, henüz her şeyden bihaber olduğum zamanlardan kalmadır, onları ne zaman aldım, hiç hatırlamıyorum.
Sayfa 192 - Kitap
GÖĞE BAKMA DURAĞI İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım İnecek var
Reklam
Adına yaşam kavgası denen kavgayı karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararına aykırı davranışlara dek götürebilir. "İnsanlık", bir kavram olarak bulunmadan ve sulandırılmadan çok önce, kitle olarak vardı. Bu kitle vahşi, coşkun, kocaman ve sımsıcak bir hayvan gibi hepimizin içinde derinlerde bir anafor gibi kaynar. Kitle, yaşına karşın, dünyanın en genç hayvanı, en öz yaratığı, ereği ve geleceğidir. Onun üzerine hiçbir bilgimiz yok; hala bir birey olduğumuz varsayımıyla yaşamaktayız. Kimi zaman kitle, gök gürültüsünden örülü bir fırtına içinde her damlanın yaşadığı ve aynı şeyi istediği coşkun bir okyanus gibi saldırı üzerimize. Bu saldırının hemen ardından parçalanıp gitme alışkanlığını henüz koruduğu için, fırtına geçince yine biz olarak, zavallı ve bırakılmış şeytancıklar olarak kalırız. Bir zamanlar bu denli çok, bu denli büyük, bu denli bütün olduğumuzu anılarımıza sığdıramayız bir türlü. ... Bir gün gelecek, kitle artık parçalanamaz olacak; belki de önce bir ülkede başlayacak, sonra orayı çıkış noktası yapıp çevresinde ne varsa yutarak ilerleyecek; ta ki artık Ben, Sen, O kavramı değil, ama yalnızca kitle var olacağından, kitlenin varlığına ilişkin tüm kuşkular ortadan kalkana dek.
Sayfa 460Kitabı okudu
R.W.-Beni hep şaşırtan bir şey vardır,o da biz,mesela avrupa'dakiler,filistinde,lübnan'da,filistinlilerle araplar,filistinlilerle israiller arasındaki çarpışmalarla ilgili haberler aldığımızda,meselenin gerçekdışı diyeceğim bu tarafıdır-çarpışmanın kurbanlarından bahsedildiğini duymak,neredeyse alışkanlık haline geldi.ve ancak çok çarpıcı olaylar sırasında,sabra ve şatila katliamları gibi,gerçek ölülerin,ölen,öbür dünyayı boylayan öldürülmüş insanların söz konusu olduğunu anlıyoruz.sıradan seyirciler olarak bizim bu gerçekdışı algımız konusunda ne düşünüyorsunuz ? G.-Pekala,ben sizin gerçekdışılığınız yüzünden vurguyu filistinlilerin üzerine koymuyorum,daha ziyade vurguyu herşeyi gerçekdışı haline getiren sizler üzerine koyuyorum,çünkü böylelikle onu daha kolay kabulleniyorsunuz.ne de olsa gerçekdışı bir ölüyü,gerçekdışı bir katliamı kabullenmek,gerçek bir kampa gerçek mektuplar taşıyan bir kadını kabullenmekten daha kolay .görüyorsunuz ki, katliamları kabul eden ve onları gerçekdışı katliamlar haline getiren özellikle sizsiniz.dün,leyla şahid'in çekmiş olduğu katledilmişlerin fotoğraflarını gördüğünüzde,ilk defa stüdyoda çekilmiş belgeler görmüş olmanız pek mümkün.çünkü gazetelerinizin,resimli dergilerinizin yada gazetecilerinizin tasvirlerinin aktardığı tüm belgeler,sanki stüdyoda çekilmiş gibi görünüyor.
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyalı uzun zaman oldu. Ama içeriği, karakterleri daha dün gibi aklımda. Bu benim şimdi bile etkisinden çıkamadığım bir romandır. Yazar çok akıcı bir biçimde ele almış ve de çok ustaca işleyip biz okurlara sunmuş. İyi ki de sunmuş harikaydı ve duygu yüklüydü okuyun bunu elinizden bırakamayacaksınız.
İmamın Manken Kızı
İmamın Manken KızıEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 19976bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.