Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
aha bu ben
Boğucu acılar içinde ona sonsuzmuş gibi gelen saatler boyunca, sabahtan akşama kadar hiç kalkmadan öylece yattı. Çevresindeki yaşam, onunla alay edercesine tekdüze akışını sürdürüyordu.
"Ah Nastyenka! Yalnız kalmak, tamamen tek başına kalmak ve hayıflanacak bir şey bile bulamamak ne kadar boğucu... Hiçbir şeye benzemez, hiçbir şeye..."
Reklam
Yalnız kalmak, tamamen tek başına kalmak ve hayıflanacak bir şey bile bulamamak ne kadar boğucu… Hiçbir şeye benzemez, hiçbir şeye… Çünkü elinden kayıp gidenler, bütün o yitirdiklerin aslında bir hiçlikten ibaret, saçma, yusyuvarlak bir sıfır, yalnızca ve yalnızca kafandaki hayaller!
Nedenini bilmiyorum, ama artık ders çalışamıyorum, hissizleştim, buradaki hiçbir meslek beni çekmiyor, çünkü bu korkunç ve boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bırak beni, seni aptal, aksak, boğucu gün! Gece yarısı daha aydınlık değil mi?
Sayfa 328 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Nedenini bilmiyorum ama artık hissizleştim. Boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor.
Reklam
daha da derine itiyor°
"...bu korkunç ve boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor."
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hareket eden bir kovalamacanın içinde hızlıca birbirine karışan görüntüleri içime çektiğim yeni bir dünya görmüştüm. Şimdi bu gördüklerimi derinlemesine düşünmek, parçalara ayırmak, düzene sokmak, kafamda yeniden şekillendirmek istiyordum. Ama bu boğucu bulvarda bir dakika bile durup sakin kalmak mümkün değildi.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Kalbimin en güzel dualarısın,itme beni tövbeye" Boğucu aşk hikayeleriyle degil akıcı/akıllıca.Tüm serinin en güzel ve özeli bence,bir günde bitiyor.Güzel sevmenin önemini tüm detaylarıyla anlamış olacaksınız.
Bana Seni Seviyorum Deme Hissettir
Bana Seni Seviyorum Deme HissettirMiraç Çağrı Aktaş · Olimpos Yayınları · 20164,297 okunma
Her günü birbirine benzeyen yaşamlardan sıkılmıştım. İstanbul'un gökyüzünü perdeleyen yüksek binalarından, boğucu trafikte işe gidip gelmekten, derinliği olmayan ilişkilerden sıkılmıştım. Gitmek istiyordum, sadece gitmek... Yolculuk hayali bir tutkuya dönüşmüştü. Gitmek, aniden gitmek, hesapsız gitmek, yollara düşmek... Kendim dâhil dokunamadıklarıma dokunmak...
Reklam
Malachi Martin’in özgür irade tanımı
“Aniden bu gücün ne olduğunu kavradı: İradesiydi, özgür iradesi. Özgürce seçebilen bir varlık olmasıydı. Bir kerede psikolojik motivasyonlara ait ruhsal illüzyonları, mantık kurallarını, boğucu ruhsal sınırlılıkları, ahlak kurallarını, sosyal zorunlulukları ve toplumsal kuralları siliverdi. Geriye sadece iradesi kaldı. Sadece seçme özgürlüğü... seçme özgürlüğünün verdiği keder... o geceye kadar hayatında kaç defa özgürce seçim yapabildiğini düşündü. Artık seçme özgürlüğünün verdiği keder sadece ona aitti. Sadece seçebilmek. Herhangi bir dış uyaran olmadan. Herhangi bir anının etkisi olmadan. Herhangi bir baskı olmadan. Seçimini etkileyecek herhangi bir mantık ya da neden olmadan. Ölüm ya da yaşamı düşünmeden. Zaten, şu anda her ikisine de kayıtsızdı. Tamamen özgür seçim... Seçmesi gerekiyordu. Kabul etmek ya da reddetmek özgürlüğü. Karanlığa atılacak bir adım... sadece kendine ait. Sadece kendinin.”
Gerizekalı embesil insan yığını
Kendisiyle alıp veremediği olan, başı boş gezip bugün kime sarsam da, kendi hayatımın boktanlığını kime bulaştırsam diye oturup mesai harcayan zavallılar, cidden acınasısınız. Keşke yaşamaya değecek bir hayatınız olsa da, ona yatırım yapabilseniz. Gidin kendi boğucu dünyanızda kendiniz boğulun; kimse sizin anlamsız, boş dünyanızı çekmek, şahit olmak zorunda değil!
Kemalizm Hangi Sınıfın İdeolojisidir?
Kemalizm, hangi sınıfın ideolojisidir? Şafak revizyonizmine göre, Kemalizm; orta burjuvazinin devrimci kanadının ideolojisidir. “12 Mart’tan Sonra Dünyada ve Türkiye’de Siyasi Durum” broşüründe, faşizmin, “orta burjuvazinin Kemalist kesimlerinin (abç) gözünü boyamak…” istediği söyleniyor. (Bak: agy, s 45). “Orta burjuvazinin Kemalist
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kitapta dostoyevski'nin dört güzel ve okunası öyküsü yer alıyor; 1- Ev sahibesi 2- Bay proharçin 3- Dokuz mektupluk roman 4- Polzunkov Ev Sahibesi Dostoyevski’nin küçük hacimli ama son derece kıvrak bir zekâyla harmanladığı öyküsüdür.Bu kısa öyküsünde başyapıtlara özgü bir üslup güzelliğiyle bize, hasta ruhlu kişilerin yaşamından, gerçekle düş arası unutulmaz sahneleri anlatır. Dostoyevski'nin insancıklar'dan bir sene önce yazdığı uzun öyküsü;tek tutkusu bilim olan sık sık beyin humma nöbetleri geçirip hülyalara dalan Ordinov karakterinin sıkıcı ve yabani hayatında aşkı keşfetmesiyle başlar.Acısı,ızdırabı,hastalığı,yabaniliği olan bir karakter ordinov'la bize yine mutsuz bir sevda ve aşağılılık duygularıyla süslenmiş bir kitap sunuyor.Ev sahibesi umutsuz,antipatik bir karakterin ''ben de varım'' dercesine insanların gözüne batma çabasını betimler. Bay Proharçin Kiracı olarak kaldığı evde cimriliği ve eli sıkılığıyla ün yapan, sürekli yoksulluğundan ve yengesinin de geçimini sağlamak zorunda olduğundan dem vuran Semyon İvanoviç Proharçin’in ölümünden sonra döşeğinin içinden önemli miktarda para çıktığını anlatır.Dokuz mektupluk roman, Dostoyevski’nin elinden çıkmış en kötü çalışma olabilir.Çok boğucu, sıkıcıdır ve finali hiçbir yere çıkmaz.Polzunkov ise, kitaptaki en iyi kısım olabilir. Karakter tahlilleri başarılıdır. Rusya’nın taşrasına dair tasvirleri ile klasik Dostoyevski eseridir. Rüşvet alan patronu tarafından kandırılan ve işsiz kalan Polzunkov, para kazanmak amacıyla soytarılık yaparak hikayesini insanlara anlatır.
Ev Sahibesi
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,3bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.