Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben demiyorum Shakespeare diyor :)
Erkeklerde inanç, bağlılık, dürüstlük olmaz; hepsi yalancı, iki yüzlü, hepsi boş, içten pazarlıklı...
Sayfa 99 - Remzi Kitabevi EpubKitabı okudu
Bazı şeyleri boş inanç diye küçümsemeyin, onlarsız insan kültürü olmazdı.
Sayfa 54 - Doğan kitapKitabı okudu
Reklam
İşte Bu!
Boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir? Okumak başlı başına bir iştir, ciddi bir iştir, bir hayat tarzıdır.
Sayfa 115 - Profil Kitap, 5. Baskı, Eylül 2020.Kitabı okudu
❝Canımı sıkan laflardan biridir; boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir? Okumak başlı başına bir iştir, ciddi bir iştir, bir hayat tarzıdır.❞
Sayfa 115 - Profil Yayıncılık 4.BaskıKitabı okudu
"Eli boş gidilmez gidilen yere Boş gelmedim yâ Rab ben suç getirdim Dağlar çekemezken bunca vebâlì İki kat sırtımla pek güç getirdim"
Sayfa 121Kitabı okudu
"..ve insanların üzerine büyük bir keder çöktüğünü gördüm. En iyiler usandılar eserlerinden. Bir öğreti doğdu, bir inanç eşlik ediyordu ona: 'Her şey boş, her şey aynı, her şey geçti bitti!'
Sayfa 131
Reklam
Bazı şeyleri boş inanç diye küçümsemeyin, onlarsız insan kültürü olmazdı.
Sayfa 54
Benim hep tek bir düşmanım olmuştu: Boş inanç.
Sayfa 272 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
"Canımı sıkan laflardan biridir; boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir?"
Öhöömmm öhö:)))
Erkeklerde inanç, bağlılık, dürüstlük olmaz; hepsi yalancı, iki yüzlü, hepsi boş, içten pazarlıklı...
Reklam
"Canımı sıkan laflardan biridir; boş zamanlarımda okuyorum diyor. Abi sen dolu zamanlarında ne yapıyorsun? Bundan daha ciddi, daha dolu ne olabilir?"
Sayfa 115 - Profil Kitap
Hayat boş değil, Şefkat var, elma var, inanç var. Evet Madem gelincik var, o zaman yaşamaya devam etmeliyiz.
Gülistan'daKitabı okudu
Annegret = Ben
Annegret, varoluşuna bir dönüm noktası getirecek olayı bekliyor. Bu konuda başkalarının görüşlerine de güçlü bir şekilde bağımlı. Ancak sürekli olarak, travmatik geçmişi ve iflah olmaz bugünü düşünüp durduğu için bir kısır döngü içine sıkışmış durumda. Sürekli düşünme süreci içinde Varlık parçalıyor ve bu yolla kendi sanal dünyasını oluşturuyor. Sonuç olarak da bir bütün olarak algılanması gereken şeyi, parçalara ayrılmış halde algılamaya zorlanıyor. O artık sadece karşıtlıklar biçiminde algılayabiliyor: iyi-kötü, kurban-katil, hak-haksızlık, inanç-kuşku, gerçekleşme-hayal kırıklığı, geçmiş-bugün. Onun algıları, bu kutuplar arasında oradan oraya sürüklenip duruyor. Bu karşıtlıkların herhangi bir ucuna ne kadar çok yaklaşırsa hayatı da o kadar şiddetli bir sarsıntı geçiriyor. O zaman da her şey kuşkulu, belirsiz, boş, anlamsız hale geliyor. Algılarının bu ikili durumuna hapsolduğundan, sonunda yapabildiği tek şey, kendisiyle ve gerçeklikle bir özdeşleşme ortaya çıkmayacak şekilde bütün gerçekleri birleştirmek oluyor Sonuçta da kendini, kendi hayatının dışında kalan biri, kendi hayatında bir yabancı olarak hissediyor, ama kesinlikle öyle değil.
Hayat boş değil, Şefkat var, elma var, inanç var. Evet Madem gelincik var, o zaman yaşamaya devam etmeliyiz.
İnsanda, derdi, yalnız iki hata kaynağı var: Avarelik ve boş inanç, yalnız iki erdem var: eylem ve akıl.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.