Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkiye'nin umut verisi modern ve seküler bir devlete doğru artarak devam eden dönüşümü -basın özgürlüğü, eğitim ve insani gelişim gibi bazı sosyal alanlarlarda devam eden bazı engellere rağmen- vatandaşlarına vatanseverce bir özgüven veriyor ki bu özgüven, eğer Türkiye kendisinin sürekli Avrupa tarafından reddedildiğini hissederse Batı karşıtı bir egilime dönüşebilir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Çok asimetrik bir dünyada yaşıyoruz.
Reklam
Siyasi uyanış, ilk evrelerinde son derece sabırsız ve şiddete yakın olma eğilimindedir ve derin bir tutku ve tarihsel olarak kendini haklı çıkarma duygusuyla körüklenmektedir.Buna ek olarak, erken siyasi uyanışta, ulusal, etnik ve dini kimliğe- soyut siyaset kavramlarından ziyade, özellikle nefret edilen bir dış güce karşı muhalefet üzerinden tanımlanan- odaklanma söz konusudur.
Sayfa 43 - TimaşKitabı okudu
Amerika'nın beşinci büyük güvenlik açığı, dünya hakkında oldukça cahil bir halka sahip olmasıdır.Rahatsız edici olan gerçek şudur ki, ABD halkı temel dünya coğrafyası, güncel olaylar ve hatta dünya tarihinin önemli dönemleri hakkında korkutucu derecede kısıtlı bilgiye sahiptir.Bu gerçek kesinlikle kamu eğitim sisteminin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Zbigniew Brzezinski söyledi: "Bütün ülkelerin, insanları, hükümetleri, ekonomileri; çokuluslu bankaların ve şirketlerin ihtiyaçlarına hizmet eder."
Sayfa 39 - Kırmızı Kedi Yayınevi 581Kitabı okudu
Brzezinski
“Ulus devletlerin bağımsızlık tanımı artık değişiyor. Uluslararası tekeller ve bankalar küresel ekonomiyi yönetiyor!”
Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Stalin de Hitler kadar şeytandı. Onun düşman tanımı biraz daha farklıydı ama gerçekte Hitler'den daha fazla insan öldürmüştü. Daha uzun süren bir sistem yaratmıştı. Hitler'e kıyasla daha başarılı bir totaliter liderdi. Sadece zalimlikte onu geçmekle kalmamış aynı zamanda insan ruhunun ne kadar çürüyebileceğini de göstermişti" /Zbigniev Brzezinski ABD Başkanı Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı
12 yıl CIA’da çalışmış olan emekli ajan Philip Agee, CIA ajanlarının “demokrasi”den ne anladıklarını şöyle açıklamıştır. “CIA için demokrasinin bir anlamı yoktur. Eğer bir ülkede seçilmiş bir hükümet varsa ve bizimle işbirliği yapıyorsa, ne ala! Eğer işbirliğini reddediyorsa, demokratikmiş, değilmiş umurumuzda değildir!” Umurlarında olan ne mi? Amerika’nın ünlü ideoloğu Zbigniew Brzezinski bakın nasıl özetliyor: “Ulus devletlerin bağımsızlık tanımı artık değişiyor. Uluslararası tekeller ve bankalar küresel ekonomiyi yönetiyor!”
Fransız dergisi Le Nouvel Observateur'ün, Brzezinski* ile yaptığı uzun söyleşisini özetliyorum: (...) - Soru: Radikal İslamaları desteklediğiniz, eğitip silah verdiğiniz için hiç mi pişmanlık duymuyorsunuz? - Brzezinski: Dünya tarihi için hangisi daha önemlidir; Taliban-el-Kaide mi, yoksa Sovyetler'in çökmesi mi? Kışkırtılmış birkaç Müslüman mı, Orta Avrupa'mn özgürleşmesi mi? Röportaj bu... Gerçekler bu... Afganistan'da kurulan el-Kaide-CIA ilişkisini artık biliyorsunuz. El-Kaide'den kopan IŞİD'in, CIA ile ilişkisi olmadığını mı düşünüyorsunuz? 346-347 ((* Aslen Ukraynalı, 1928 Polonya doğumlu, ABD'li siyasetbilimcidir. Dünyamn en önemli stratejistleri arasında ismi sayılan Brzezinski, Sovyetler Birliği uzmanı/Sovyetolog'du (...) ABD Başkam Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanıydı. Obama, Brzezinski'yi "dünyamn en seçkin on düşünüründen biri" olarak tanımladı. 346))
Sayfa 346
Sovyetler Birliği'nin başarısızlığı ve çöküşü, Batı Yarıküre'den bir gücün, Amerikan Birleşik Devleti'nin, tek başına ve aslında gerçek anlamıyla ilk küresel güç olarak hızlı yükselişinin son hamlesidir...!
Sayfa 13 - İnkilap Yayınları
Reklam
Kesin olarak ifade etmek gerekirse, I. Dünya Savaşı yine de ağırlıklı olarak "Avrupa" savaşıdır. Küresel bir savaş değildir.
Sayfa 19 - İnkilap Yayınları
Ekonomik gücü aklın ve mantığın sınırlarını zorlamaya başlayan Rothschild ailesi daha karanlık ve karlı bir işe girişiyorlar. İşin adı ''Savaşa giren devletlere faizle borç vermek.'' Bu işin ilk icraatını İngiltere-Fransa savaşında gerçekleştiriyorlar. İngiltere' ye savaşa girmesi için sermaye olarak 35 ton altını faizle borç olarak veriyorlar. İngiltere Fransa karşısında yeniliyor ve Rothschild ailesine olan borcunu ödeyemiyor. Bunun karşısında borcunu oluşturduğu mükellefiyetten dolayı İngiliz Merkez Bankası yani Bank pf England ödenemeyen borç karşılığında Rothschild ailesine devrediliyor. Rothschild ailesi İngiliz devletinin bu devretme işlemini bir şartla kabul ediyor; ''İngiliz sterlinini kendilerinin basması'' İngiliz hükümeti bu şartı o dönemde kabul etmek zorunda kalıyor ve İngiliz sterlinini basma yetkisi bir Yahudi ailesine veriliyor.
Sayfa 29 - Nergiz YayınlarıKitabı okudu
Rothschild ailesinin en büyük girişimi ise İngiltere ile Amerika' daki kolonilerin savaşı olmuştur. Savaş sırasında Rothschild ailesi çok gizli bir biçimde kolonileri desteklemiştir. Amerika'nın İngiltere'ye karşı direnişini yöneten kişilere yüklü miktarda silah yardımı yapılmış, İngiltere'nin bu savaşta yenilmesinin sağlanacağı garanti edilmiş ve karşılığında kurulacak Amerika devletinin resmi para birimini basma yetkisi istenmişti. İngiltere ile savaş konusunda çok umutsuz olan Başkan Washington ve ekibi bu karlı teklifi hiç düşünmeden kabul etmiştir. Böylece günümüzde tüm dünyada çok popüler olan Amerikan dolarını basma yetkisini alarak hayli karlı bir işe imza atmıştır. Savaşı Amerikan kolonileri kazanmış ve İngiltere, Amerika' dan elini ayağını çekmek zorunda kalmıştır. İngiltere-Amerika savaşından yenik çıkan İngiltere, bu sefer Amerika' ya yardım ettiğini düşünerek Fransa' ya saldırmıştır. İngiliz tarihçilerin ''Kara Eylül'' diye nitelendirdiği bu olay ile Rothschild ailesi adeta İngiltere devletinin mülkiyetini eline geçirmiştir. Ekonomik durumu iyice gelişen Rothschild ailesi ''Kenan Diyarında'', Tanrı' nın kendilerine vaat ettiği kutsal Yahudi devletini kurmak için gerekli şablonu hazırlamaya başlamıştır bile.
Sayfa 30 - Nergiz YayınlarıKitabı okudu
...Brzezinski totalitarizm için altı kıstas kabul eder : 1) resmi bir ideoloji. Başka bir tabirle insana hayatının bütün alanlarını kapsayan resmi bir doktrin; 2) bir diktatörün yönettiği tek parti sistemi; 3) bir polis kontrolu sistemi; 4) bütün propaganda araçlarının tek elde toplanması; 5) silahlı kuvvetlerin tek elde toplanması; 6) bütün ekonominin merkezden kontrol ve idaresi.
Sayfa 128Kitabı okudu
Totalitarianism differs from autocracy and authoritarianism, in that it seeks to politicize every aspect of social and personal existence, rather than just suppress political opposition. Totalitarian regimes are sometimes identified through a 'six-point syndrome' (Friedrich and Brzezinski, 1963): (1) an official ideology; (2) a one-party state, usually led by an all-powerful leader; (3) a system of terroristic policing; (4) a monopoly of the means of mass communication; (5) a monopoly of the means of armed combat; and (6) state control of all aspects of economic life.
Sayfa 269Kitabı okudu
515 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.